Francisella tularensis Nedir? Ölümcül bir bakteri

Francisella tularensis, tularemi hastalığına neden olan zoonotik bir bakteridir. Hayvanlardan insanlara bulaşabilen bu hastalık, ciddi belirtilere ve hatta ölüme yol açabilir. Peki, Francisella tularensis nedir, nasıl bulaşır, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıl yapılır, korunma yolları nelerdir? İşte, bu soruların yanıtları…

922

Francisella tularensis, gram negatif, aerobik, kokobasil şeklinde küçük bir bakteridir. Bu bakteri, ilk olarak 1911 yılında Kaliforniya’nın Tulare kasabasında kemirgenlerde ortaya çıkmış ve hastalığa bu kasabanın ismi verilmiştir. İnsanlarda ilk hastalık ise 1959 yılında tanımlanmıştır. Hastalık Edward Francis tarafından tanımlanmıştır. Francisella tularensis ismi buradan gelmektedir.

Francisella tularensis nasıl bulaşır?

Francisella tularensis, hayvan kaynaklı bir hastalıktır. İnsanlarda ve hayvanlarda ortak görülen hastalıklardandır. Tularemi sıklıkla kuzey yarım kürede görülen bir hastalık olmasına karşın güney yarım kürede de bildirilen vakalar bulunmaktadır. Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkeleri en sık görüldüğü ülkelerdir. Ülkemizde en sık görüldüğü yerler Marmara ve Karadeniz bölgeleridir.

Hastalığı taşıyan ve bulaştıran hayvanlar; tarla faresi, su faresi, yaban tavşanı, sincap, geyik, fare gibi kemirici hayvanlardır. Bu hayvanlara hastalık sivrisinek, kene gibi vektörler aracılığıyla bulaşır. Bu hayvanlara daha çok temas eden kırsalda yaşayan insanlarda daha sık görülmektedir.

Francisella tularensis, insanlara şu yollarla bulaşabilir:

  • Hastalıklı hayvanlarla doğrudan temas
  • Hayvanların kanı, derisi, eti veya iç organlarıyla temas
  • Hayvanların idrarı, dışkısı veya tükürüğüyle kirlenmiş su, toprak veya yiyeceklerle temas
  • Sivrisinek, kene, pire gibi vektörlerin ısırması
  • Hastalıklı hayvanların solunum yolu salgılarıyla kirlenmiş havayı solumak
  • Laboratuvar ortamında bakteriyle çalışmak

Francisella tularensis belirtileri nelerdir?

Francisella tularensis belirtileri alınan bakteri miktarına, bakterinin giriş yerine, kişinin bağışıklık durumuna ve tulareminin tipine göre değişkenlik göstermektedir. Belirtiler bakterinin vücuda girişinden sonraki 1 - 21 gün arasında oluşur. Bu süre ortalama 3 - 5 gündür. Belirtiler aniden başlar. 38 - 40 derece arasında seyreden ateş en önemli bulgudur. Üşüme, bulantı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, terleme gibi belirtiler görülmektedir. Tedavi edilmeyen hastalarda ateş haftalarca devam edebilir. Boğaz ağrısı, öksürük, kas ağrıları, karın ağrısı, ishal gibi şikayetler ile başvuran tularemi hastaları olabilir. Bazı hastalarda kalp atım sayısında azalma görülebilir.

Tulareminin 6 tipi bulunmaktadır. Bunlar; Ülseroglandüler Tularemi, Glandüler Tularemi, Oküloglandüler Tularemi, Pnömonik Tularemi, Tifoid Tularemi, Orofarenjiyal Tularemidir. Bu tipler arasındaki temel fark hastaların klinik durumlarındaki ve belirtilerindeki farklılıklardır. Ülseroglandüler tip en sık görülen Tularemi tipidir.

Tiplere göre değişkenlik gösteren belirtiler ise şöyledir:

  • Ülseroglandüler tipte; Ciltte bulunan deriden kabarık küçük lezyonlardır. Genellikle kırmızı renkli olan bu lezyonlara papül denir. Papüller çoğunlukla dış ortamla temas halinde olan el ve parmaklar gibi bölgelerdedir. Papüller ağrılıdır ve genellikle ateşin başladığı gün oluşmaya başlar. Birkaç gün içinde papüller kuruyarak yerlerinde bir kabuk oluşturur. Bu kabuklar zamanla düşer ve yerlerinde yara izi bırakır. Papüllerin oluştuğu bölgeye yakın lenf düğümlerinde şişme ve ağrı olur. Bu lenf düğümleri iltihaplanabilir ve cerahat doldurabilir. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir.
  • Glandüler tipte; Lenf düğümlerinde belirgin şişlikler olur. Bu lenf düğümleri ağrılıdır ve iltihaplanabilir. Ciltte papül oluşumu görülmez. Bu tip, hayvanların etiyle temas veya vektörlerin ısırması sonucu oluşabilir.
  • Oküloglandüler tipte; Gözde kızarıklık, şişlik, ağrı, sulanma, ışığa duyarlılık gibi belirtiler olur. Göz kapağındaki bezlerde iltihaplanma olabilir. Göze yakın lenf düğümlerinde şişme ve ağrı olur. Bu tip, göze hastalıklı hayvanların tükürüğü veya vektörlerin ısırması sonucu bulaşabilir.
  • Pnömonik tipte; Akciğerlerde enfeksiyon olur. Öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kanlı balgam gibi belirtiler olur. Bu tip, hastalıklı hayvanların solunum yolu salgılarıyla kirlenmiş havayı solumak veya hastalıklı hayvanların etini yemek sonucu bulaşabilir. Bu tip, tulareminin en ciddi ve ölümcül formudur.

Francisella tularensis tedavisi nasıl yapılır?


Francisella tularensis tedavisi için antibiyotik kullanımı gereklidir. Hastalığın tipine, şiddetine ve kişinin sağlık durumuna göre uygun antibiyotik seçilir. Genellikle doksisiklin, streptomisin, gentamisin, siprofloksasin gibi antibiyotikler tercih edilir. Tedavi süresi 10 - 21 gün arasında değişir. Tedaviye erken başlanması, iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyon riskini azaltır. Tedaviye yanıt vermeyen veya ileri evrede olan hastalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Francisella tularensis korunma yolları nelerdir?


Francisella tularensis korunma yolları şunlardır:

Hastalıklı hayvanlardan uzak durmak
Hayvanların kanı, derisi, eti veya iç organlarıyla temas etmemek veya temas halinde eldiven, maske, gözlük gibi koruyucu ekipmanlar kullanmak
Hayvanların idrarı, dışkısı veya tükürüğüyle kirlenmiş su, toprak veya yiyeceklerden kaçınmak
Sivrisinek, kene, pire gibi vektörlerden korunmak için böcek kovucu spreyler, uzun kollu ve bacaklı giysiler, açık renkli kıyafetler giymek
Vektörlerin ısırması sonucu oluşan yaraları temizlemek ve antiseptik uygulamak
Hastalıklı hayvanların solunum yolu salgılarıyla kirlenmiş havayı solumamak için toz maskesi takmak
Hastalıklı hayvanların etini pişirmeden yememek veya yedirmemek
Laboratuvar ortamında bakteriyle çalışırken uygun güvenlik önlemlerini almak
Tularemi aşısı olmak (Türkiye’de mevcut değildir)

(SAİM TUNÇMAN)
Paylaş