Feminist kadınlar 8 Martı, gece yürüyüşü ile kutladı

4620

 Çanakkaleli feminist kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle gece yürüyüşü düzenlediler. Golf Aile Çay Bahçesi önünde toplanan feminist kadınlar, saat 21,00 sıralarında yürüyüşlerine başladılar. Önceki gün yapılan yürüyüşe yüzlerce feminist kadın destek verdi. Yürüyüş, kordon boyu sloganlarla ve şarkılarla sürerken Çanakkale’nin sık kullanılan çay bahçesi Şakir’in Yeri’nde yapılan basın açıklaması ile sona erdi. Burada yapılan basın açıklamasında, kadınlara yönelik şiddet, baskı ve LGBT’lilerin varlığına tahammül edilmediği öne çıkarıldı. Kadınların doğurganlık haklarına ve yaşam haklarına yapılan saldırıların türlü yolların denendiği belirtilen basın açıklamasında; “Dünyanın dört bir yani yükselen muhafazakârlık ve kadın düşmanlığı kıskacında. Savaş çığlıkları atılıyor, yabancı düşmanlığı her gün artıyor. Kadınların doğurganlık haklarına yaşam haklarına saldırıların türlü yolları deneniyor, LGBT’lerin varlığına tahammül edilmiyor. Hayatımızın ortasına kadar girmiş, her alanı kaplayan bir Diyanet var devasa bütçesi ve yetkisiyle. Bütçe diyanete ve savaşa akadursun, evde ve iste emeğimiz sömürülüyor, üç kuruşa bakim hizmetlerini yapmaya mecbur bırakılıyoruz. 

 
“Aile adı altında birtakım erkeklere daha mecbur, daha bağımlı kılınıyoruz”
Kadınların yoksullaştırıldığı, ceplerinden ve hayatlarından çalındığı öne sürülen basın açıklamasında; “Hayat pahalanırken git gide yoksullaştırılıyoruz, işsizlikle veya tehdidiyle türlü türlü güvencesiz işlere ve aile adı altında birtakım erkeklere daha mecbur, daha bağımlı kılınıyoruz. Bizden çalınıyor cebimizden, hayatlarımızdan. Tüm bunların ortasında devam edebiliyorsak bizi hayata bağlayan, nefes almamızı sağlayan, devam edecek gücü bize veren kadın dayanışması sayesinde, sınırları aşan ve başka bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatan feminizm sayesinde. Feminist isyanımız, mücadelemiz bizi birbirimize, hayata bağlıyor. Bizleri birbirimize düşman etmeye çalışarak ve ölmeyi/öldürmeyi kutsayarak gücenen erkek egemenliğine inat, umudu da yaşamı sürdürme ve direnme gücünü de birbirimizden alıyoruz. Bu zor günlerde birbirimize soluk oluyor, nefes alacak alanlar açıyoruz. Feminizm bizlere her alandaki hatta kendi aramızdaki eşitsizlikleri gösteren ve alternatifini öneren bir yöntem sunuyor. Birbirimizin hikâyelerinden farklılıklarımızı ve ortaklıklarımızı öğreniyoruz, Bizi ezenin birkaç kötü yürekli erkek değil koskoca bir sistem olduğunu, maruz kaldığımız cinsiyetçiliğin her kadının farklılığına uygun maskelere büründüğünü görüyoruz birbirimizin hikayelerinde. Şimdi bu mücadeleyi, bu isyanı büyütme, hayatlarımıza sahip çıkma zamanı. Hayatımız, mücadelemiz, isyanımız feminizm” denildi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş