Eski tas, eski hamam..

5378 sayılı engelliler yasası ile engellilerin kamusal alanda erişimlerinin önündeki engellerin kaldırılması için geçici madde ile tanınan 7 yıllık sürenin sonuna gelindi. Gelinen noktada bu süre 3 yıl daha uzatıldı. 3 yıl sonra tekrar bir 3 yıl uzatılırsa hiç şaşırmayın. Kafalarımızdaki engelleri kaldırmadığımız sürece; sürekli uzatmalar ile devam eder gider bu kervan; eski tas eski hamam...

424
Değişim zor iştir;”değişimci” arkadaşlar da çok iyi biliyorlar.
Statüko zahmetsizdir, bazen statükonun temsilcileri değişse de  özünde değişen bir şey yoktur.
Yaşadıklarımız gibi…
 
Hafta sonu bir arkadaşım ile sohbet ediyordum. Konu yazı yazmaktan açıldı; artık yazacak konu bulmakta zorlandığımı söylediğimde önerisi bugünün gerçekleri ile tam bir uyum içerindeydi. “Arşivini aç geçen sene yazmış olduğun yazıyı al koy sütununa” demişti. Çünkü o da, ülkemizin değişmeyen gündeminin farkındaydı.
 
Önerisini dikkate alarak geçen sene bu zamanlar ne yazdığımı bir gözden geçirdim. Bakın geçen sene 23 Haziran tarihli yazımda nelerden bahsetmişim.
 
Vali Güngör Azim Tuna tarafından Terzioğlu Vakfı yönetiminin değiştirilmesi konusunu gündeme almışım. Bu değişimin anlam kazanmasının, yeni yönetimin bundan böyle şeffaf ve kamuoyu ile paylaşan bir yönetim anlayışı ile hareket etmesinin bir yenilik olabileceğini böylesi örgütlenmelerin bu sorumluluk ile hareket etmelerini belirtmişim. Gelinen yerde eski yönetim yeniden işbaşına geldi mahkeme kararı ile ve sonuç;eski tas eski hamam.
 
Bir başka yazdığım konuda eski garajın taşınması ile bu alanın en uygun şekilde değerlendirilmesi konusunda gerekenlerin yapılması şeklinde olmuş. O yazımda burasının Çanakkale’nin ihtiyacı olduğu bir kültür merkezi olarak değerlendirilmesini önermişim. Bugün gelinen yerde böyle bir eğilimin var olduğu ortaya çıktı. 10 gün önce bu konuda bir çalışma başlatıldı. Fakat geçen bir yıla rağmen  çalışmalar kaplumbağa hızı ile  yol almış durumda.
 
Diğer bir konu da ayrıştırılmış çöp toplama çalışmalarının Barbaros Mahallesinde başlatılması üzerine bu bilincin vatandaşlar nezdinde gelişmesinin gereğine ilişkin olmuş. Bugün gelinen yerde bu bilinç hangi düzeydedir; herkes kendi deneyimi ile şapkasını önüne alıp düşünsün.
 
“Olayların ardından” başlığını koyduğum 1 yıl önceki yazım sonrasında bugünlerde yaşanılan olaylar yine bizleri olumsuzluklara ve mutsuzluklara götürmekte.
 
Şöyle bir olanlara bakalım.
Eskişehir’de 5 işçi iş kazası nedeniyle yaşamını yitirdi.
Kaldırım çöküyor göçük altında kalan bir kişi yaşamını yitiriyor
Savaş artık daha yakınımızda ,Suriye ile sıcak bir çatışmanın eşiğine geldik.
Bağımlılık ilişkilerinin getirdiği zorunluluklar nedeniyle ülkemiz gergin günler yaşıyor.
Sokak ortasında güvenlik güçleri herkesin gözünün önünde vatandaş dövüyor, cezaevlerinde insanlar cayır cayır  yanıyor.
 
Yeter artık böylesi olaylar istemiyoruz, bu olayların ardından yazmak da…
Paylaş