Esenler’de “Her yer Taksim, her yer direniş” sesleri...

 

2002 yılından bu yana Çanakkale Belediye Başkanı olarak görev yapan ve başarılı çalışmaları partisince de takdir toplayan, yeni dönemde tekrar Belediye Başkan adayı olarak Çanakkalelilerin karşısına çıkan Ülgür Gökhan, her gittiği yerde ilgi ile karşılanıyor. Gün içinde bir program dahilinde ziyaretlerde bulunan Başkan Gökhan, bu sırada seçim ofisleri açılışlarını da gerçekleştiriyor. Barbaros ve Cevatpaşa Mahallelerinin ardından Esenler Mahallesi seçim bürosu açılışını da gerçekleştirdi. Önceki akşam Esenler`de yoğun bir partili ve vatandaş katılımı ile gerçekleştirilen açılışa, CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, il ve merkez ilçe yönetecileri, il genel ve belediye meclisi aday adayları da katıldı. Seçim ofis açılışı, Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder ve İl Başkanı Hamza Karagöz`ün konuşmaları ile başladı. Başkanlar yaptıkları kısa konuşmada kalabalığın coşkusuna değindiler. Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, “Bu kadar coşkulu, bu kadar istekli ve bu kadar dinamik bir topluma `merhaba` diyorum. Sizin bu isteğiniz, şevkiniz, örgüte olan desteğiniz devam ettiği sürece, CHP`nin yereldeki iktidarı devam edecektir, inancım tamdır” derken, İl Başkanı Hamza Karagöz, “Sizlerdeki bu yürek var oldukça, CHP`nin özgürlük ve bağımsızlığa inancı tam oldukça, bu memlekette hırsızlar korksun. Onları gidecekleri en son deliğe kadar süreceğiz ve sonunda da yakalayacağız. Özgür bir kentte, özgür bir sokakta, özgür bir caddede, özgür insanlarla birlikte olmaktan onur duydum” ifadelerini kullandı.

 

 

Başkan Gökhan konuşmasına, mahalle muhtarına övgü ile başladı

seçim bürosu açılışına eşi Hale Gökhan ile birlikte gelen ve yoğun bir sevgi seli ile karşılanan Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP adayı Ülgür Gökhan, “Esenler Mahallesi, Çanakkale’nin çok kültürlü mozaiğinin en güzel örneklerinin yaşandığı mahallemizdir” dedi. “Yaptığımız yatırımlarla, Çanakkale’nin en çok yeşil alana, parkta, spor ve oyun alanına sahip en şanslı mahallesidir” diyen Gökhan, “Mahallemizin değerli muhtarı Nazife Aydın kardeşimize de bu mahallede bizleri misafir ettiği için teşekkür ediyorum. Nazife hanım, kapımızı aşındıran muhtarlardan bir tanesiydi. Çünkü bu mahalle gelişmekte olan bir mahalleydi. Çalışmalar ile ilgili kendi mahallesinin ihtiyaçlarını belediyeden elde etmek için mücadele ediyordu. El eleydik, kol kolaydık. Birlikte bu mahalleyi güzelleştirmeyi başardık” şeklinde konuştu.

 

 

“1989 senesinde Belediye Meclis üyesi olduğumda, bu mahalle İsmet`in Kahvesi`ne kadardı” diyen Gökhan, mahalleye yönelik yatırımlarından bahsettiği konuşmasında “Ondan sonrası tarlaydı, çamurdu. Burada tapu dağıtım törenleri yaptık. Tabiki sayın İsmail Özay`in da hakkını yemeyelim. 2004 senesinde, yine yerel seçimler için geldiğimde demiştim ki, `2014 senesinde, 10 sene sonra bu mahalle Çanakkale`nin en güzel mahallesi olacak` demiştim. Sözümü tuttum, şu anda Çanakkale`nin en güzel mahallesidir, iddia ediyorum. Özgürlük Parkı`nı bu mahalleye kazandırdım. Sizlerin parasıyla satın aldım orayı. Onların hepsi konut alanıydı, parsellenmişti, yeşil alan yaptık ve ondan sonra da teker teker istimlak edip sizlerin emrine sunduk. İyi yapmış mıyız? Sadece Esenlerliler değil tüm Çanakkale buradan faydalanıyor. Yine Karacaören tarafında 30 bin kişinin yaşayacağı bir alanın imarını yaptık, şimdi alt yapısını yapacağız. Ama orada sadece konut olmayacak. 2 tane 75`er dönümlük yeşil alan da var. camisiyle, okuluyla, alışveriş merkezleri ile 60 metrelik yolu ile bir 5 sene sonra oranın da imarlandığını göreceksiniz. Hepsi bu mahalle ile ilgili. Bu mahallede alt yapılarımızı bitirdik, yollarımızı yaptık, birçok park alanı yaptık. Bakın bu mahallede ihtiyacı olan alt yapıları yaparken, sosyal alanlar konusunda da destek olduk. Camilerimiz var. bakın size birşey söyleyeyim, bu iktidar ile aramızdaki farkı anlatmak için, hani bunlar dindar ya, biz öyle biliyoruz ya; gazeteleri unutmayın, belediye borçlarından dolayı camilerin arsalarını sattılar. Biliyorsunuz değil mi? Biz ne yaptık, burada kınalı kuzulara caminin alanını bir lira bedel ile verdik, ki insanların ibadet insanları görülsün diye. Biz sahtekar değiliz, biz halktan yanayız, biz yandaştan yana değiliz” dedi.

 

 

Esenler Mahallesi`ndeki birlik ve beraberliğe dikkat çeken Gökhan, mahallenin kültür mozaiği olduğunu söyledi. “Biz bu kentte `özgürlük` dedikçe birileri rahatsız oluyor” diyen Gökhan, “Onların bir de yandaş medyaları var, köşecileri var, rahatsız oluyorlar. Çanakkale`de insanlar özgür. Neden özgür? Çünkü bizim yönetim anlayışımızdan dolayı. Biz kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, kökenine bakmadan, cinsiyetine bakmadan, herkese eşit davrandık. Bunun aksine davrananlara da karşı durduk, durmaya da devam edeceğiz. Bakın bu mahalle, Esenler Mahallesi, birçok kesimin bir arada yaşadığı bir mahalledir. Bu mahallede Nevruz ateşini Kürt kardeşlerimizle birlikte yakarız. Gün gelir, Hızır orucunu, ramazan orucunu Alevi kardeşlerimizle birlikte açarız. Gün gelir Seyit Onbaşı Camii`nde Cuma namazını kılarız. Burada özgürlük, kimseyi dışlamadan yaşamak ise, işte herkese eşit davrandığımızdan dolayıdır” şeklinde konuştu.

 

 

Yaptıkları yatırımların AKP tarafından sahiplenilmesini eleştiren Gökhan, “Biz bunları yaparken, bakıyorum, söyleyecek birşey bulamıyorlar. Ne söyleseler işin içinden kimse çıkamıyor, ikna edemiyorlar. Sanki bazı şeyleri onları yapmış gibi ortaya çıkıyorlar. Çöp deponi alanını yapıyorum sizlerin parasıyla, `biz yaptık` diyorlar. Su arıtma tesisini yapıyorum `biz yaptık` diyorlar. Kardeşim, ben şunu merak ediyorum, acaba sayın Adalet ve Kalkınma Partisi`nin adayı su arıtma tesisinin yolunu biliyor mu? Gidip görmüş mü? Ne vaziyette biliyor mu?” dedi.

 

 

“Her yer Taksim, her yer direniş”

“Bunlar, bir akıl tutulmasına uğramışlar” diyen Gökhan, “Zannediyorlar ki insanlar birşeyleri unutur, olanları unutur. Ben şimdi soruyorum; sayın aday, Adalet ve Kalkınma Partisi`nin sayın adayı, sevgili milletvekilim, inşallah devam edecek milletvekilliğine, 31 Mart`tan sonra da milletvekili olarak kalacak. Ona garanti ediyorum. Şimdi soruyom; Gezi Olayları ile ilgili ne diyorsun? Bu toplumun, bu halkın ilgisine karşı ne diyorsun? Çanakkale halkı bunları merak eder. Çanakkale halkı aydındır, demokrattır. Hak ve hukukunu korur. Sen ne diyorsun? Sende `Ya bunlar camide içki içti` mi diyorsun? `Bunlar marjinal` mi diyorsun, `bunlar dış mihrakların temsilcisi` mi diyorsun. Yoksa Çanakkale halkının tepkisine yandaş mısın değil misin? Bunu bir söyle. Paralel misin, dikdörtgen misin, kare misin? Nesin kardeşim, bunu bir söyle” şeklinde konuştu. Başkan Gökhan`ın konuşmasını tüm kitlenin “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları ile bölmesi üzerine, “Bu kadar bağırmayın, yeter. Uykuları kaçıyor, uyuyamuyorlar. Daha önümüzde bir buçuk ay vardaha çok bağıracağız elbette” dedi.

Çanakkale yollarının halen bitmediğine dikkat çeken Başkan Gökhan, kendisini eleştiren AKP adayı Mehmet Daniş`e yönelik, “Şimdi bir soru daha soracağım; Şu bizim Çanakkale-Ankara, İstanbul, Bursa yolları ne zaman bitecek hemşerim? Ne zaman bitecek? Sen benim yatarımlarıma laf ediyorsun, insanlar Allah`a şükür bizim yollarda gelip gidiyor. Çanakkale`nin yüzde 90 alt yapısını bitirdim, üst yapısını tamamladım, bitmesine çok az kaldı. 6 ay sonra tamamı bitecek. Artık bu kent çağdaş, yaşanabilir, alt ve üst yapı sorunları olmayanama sosyal-kültürel alanda ve bu kentin turizm-üniversite kenti olması noktasındaki yapısal atılımlarla yoluna devam edecek. Yine yeşil alanlar yapacağız, yine kordondan kepez`e varacağız. Hepsini yapacağız. Yine kamu mallarını satın alıp, halka teslim edeceğiz. Aynı tekel şarapta yaptığımız gibi. Bunlarla ilgili ne diyorsun? Hepsini sattınız, satmadınız, peşkeş çektiniz. Sümerbank Sentetik Deri Fabrikası`nı da özelleştirdiniz. Adam aldı kaç metre kumaş üretti? 0. Tekel Şarap Fabrikası`nı sattınız, işletir gibi yaptınız, kapattınız, adamların elinde kalda sanayilik üzüm. Ne oldu? Bak ne oldu; Ben Çanakkale halkının hakkını aldım. Orayı yine bir ekonomik işletme olarak yapılması için ruhsatlandırdım. Ben senin yaptığın peşkeşlere engel olmak için elimden geleni ardıma koymuyorum” dedi.

 

“Kazdağları`ndaki siyanürle altın işletmeciliği için ne diyorsun? Ses ver, ne diyorsun? `Evet, altıncılar burada işletmeyi yapacak` mı diyorsun, yoksa `ben de karşıyım arkadaş, engel olmak için mecliste mücadele edeceğim` mi diyorsun” ifadelerini kullanan Başkan Gökhan, “Cevabını ver, bu vatandaş da ona göre karar versin. Bu halk `ya başkan uğraşma, bir 5 sene de belediye başkanlığı yapsın, havamızı, suyumuzu kirletsin, ormanlarımızı yok etsin` mi diyor vatandaş, yoksa `Benim suyumu koru, ormanımı koru, geleceğimi koru, çocuklarımın haklarını koru` mu diyor? Ona göre karar verecek. Bunlara karşı birşey bulamıyor ya, `çevrecilik sadece Kazdağları`nı korumak değil` diyor. Ben de biliyorum. Napıyorum, işte atıksu arıtma tesisini bitirdim. Artık o bir çevre yatırımıdır. Çöp deponi alanını bitirdim, katı atık bertaraf tesisimi yaptım. Her tarafa yeşil alan yapıyorum. En güzel örnek Esenler`dir. Çanakkal hava kirliliğinde en temiz ikinci il” dedi.

 

“Başka bir soru soruyorum, bir cevap bekliyorum” diyen Gökhan, kapatılan bölge müdürlükleri konusunu da gündeme getirdi. Gökhan, “Çanakkale`nin topraklarının yüzde kaçı ormandır? 52`si-55`i. Balıkesir`in ne kadardır? Bizim buradaki Orman Bölge Müdürlüğü ne oldu? Nereye gitti, neden gitti? Niçin benim bölge müdürlüğüm gitti. Çanakkale Türkiye`nin denize en uzun kıyısı olan ikinci ilidir. Boğazı da vardır, adaları da vardır. Denizcilik Ulaştırma Bölge Müdürlüğü ne oldu? Ne zararı vardı burada? Sen milletvekili idin, neden bunlara engel olmadın. Şimdi gelip, utanmadan burada belediye başkanı adayı oluyorsun, hakkımızı geri ver. Onlar gitti, Vakıflar Müdürlüğü de gitti. Ya arkadaş, bu Çanakkale zaten yatırım fakiri bir il, büyümeye çalışıyor, üniversitesini geliştirmeye çalışıyor, turizmini artırmaya çalışıyor, neden bu varlıklarımızı bizden aldın, fabrikalarımızı elimizden aldın, müdürlüklerimizi elimizden aldın? Bunları aldın da ne hakla gelip buraya oy istiyorsun, sana kim oy verir? Kimse sana oy vermez. Bunları seçimlerde konuşacağız, çıksın sorsun ben de hesap vereyim” dedi.

 

“Belediyeyi aldıktan sonra, gayrı menkullerimizin üzerine gayri menkuller koydum” diyen Gökhan, vatandaşa şu ifadelerle söz verdi; “Araçlarımızın üzerine yeni araçlar, iş makineleri aldım. Kamuya ait satılan tüm arsaları aldım ve bankada da param var. hiç kimseyi namerde falan da muhtaç etmedim. Çanakkale Belediyesi`nin Ankara`da İller Bankası`ndaki itibarı hiçbir belediyede yok. İnanmayan gidip sorabilir. 5 yıl önce bana verdiğiniz desteklere pişman olmadığınızı umuyorum. Önümüzdeki 5 yılda da sizleri pişman etmeyeceğim. Size söz veriyorum.”

 

“Rahat bırakın vatandaşı, kandırmayın” diyen Gökhan, çocuk gelinler ve özgürlük konusuna da değindi. Gökhan, “Özgürlüğü ile ilgili her türlü kısıtlamayı yapıyorsun, İnternetini yasaklıyorsun bu çağda. İnternet neymiş bizim ahlakımızı koruyacakmış. Sana ne benim ahlakımdan? Sen kendi ahlakına bak, kendi ayakkabı kutularına, kasalarına bak. Sene ne benim ahlakımdan? Kaç tane çocuk yapacağız, nasıl yapacağız, kürtaj olacak mı, olmayacak mı, herşeye karışıyorlar. İşte özgürlük bu. Özgürlük sadece sokakta gezmek değil, yaşantımıza karışmayacaksın. Gezi olayı budur. Bazı şeyleri sizlerle paylaşmaya gerçekten ihtiyacım vardı. Haksızlıkları sizlere söyleme ihtiyacım var. Bu toplantıları onun için yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bunların foyalarını ortaya çıkaracağız. Bu konuda özellikle kadınlarımız özgürlüklerini yaşamaya devam edecekler. Bu kentte kadınları baskı, şiddet, bu kentte çocuk yaşta evlilik asla olmayacaktır. Yazık günah değil mi o çocuklara? Sen de buna göz yumuyorsun. Neden delikanlı gibi açık ve net karşı çıkamıyorlar biliyor musunuz? İşte kendi yandaşı insanların o anlayışlarının sonucudur, çocuk gelinler. Benim uygar Çanakkale halkımın çocuk gelinle işi olmaz. Onun için buna şiddetle karşı çıkacağız. Bu tür insanlık dışı davranışlara karşı, interneti de kıssalar, sesimizi de kıssalar, vursalar da sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

 

“Bu memlekette ne devrim şehitleri verildi, neler yapıldı” diyen Gökhan, şu ifadelerle konuşmasını sonlandırdı; “Kubilay`ından tutun da Uğur Mumcu`ya kadar en son 7 tane gencimizi yitirdik. O çocuklara yazık ettiler, şuanda hastanede yatan yaralınmış, sakat kalmış gencecik çocuklarımıza yazık ettiler. Yazıklar olsun. Ne istediniz bu çocuklardan. Bir eylem yaptılar. Doğasını korumak, havasını korumak, gelceğini korumak için eylem yaptılar. Ben de oradaydım. O kadar güzel bir eylemdi ki, dünyanın hiçbir yerinde böylesine esprili bir eyleme şahit olmamışsınızdır. Ne oldu biliyor musunuz? Anneler ve babalar, çocuklarını gezi eylemine yolladılar. Halbuki ne olurdu? `sen karışma` derlerdi. Tam tersini yaptılar, ne için? Çocuklarının özgürlük mücadelesine, hak mücadelesine katılması için izin verdiler. Bunlar marjinal çocuklar değil, sizin bizim çocuklarımız. Bu anlayışın yerelde iktidar olmasına müsaade etmeyeceğiz. Önümüzdeki sene de geneldeki iktidarlarına son vereceğiz.”