"Erteleme kararı, madencilik için gerekçe oluşturmamalı"
Atikhisar Su Havzası’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenine karşı 12 Ekim’de tüm Türkiye’den katılım sağlanacağı Su ve Vicdan Mitingi düzenlenmesi planlanmıştı. Mitingin Türkiye’nin savaş sürecine girmesi nedeniyle Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafında ertelendiği açıklanmış erteleme birçok çevre örgütü STK ve dernek tepki göstererek, 12 Ekim’de buluşma gerçekleştirileceği açıklamasında bulunmuştu. Su ve Vicdan Nöbeti Komitesi tarafından dün Truva Atı önüne erteleme kararı ile ilgili açıklama yapıldı. Toplumsal psikolojinin savaş ortamına çekildiği bir süreçte, madenin arka planda kalan bir gündeme dönüşmesiyle miting için, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafında erteleme kararı alındığı ifade edilen açıklamada, “Bu demek değildir ki nöbetimizi ve vicdanımızı bıraktık. Tam aksine hiç kimsenin ölmesini istemediğimiz için vicdanımızın sesini dinleyerek erteleme kararı aldık” denildi. Açıklamada, 12 Ekim’de yenilenmesi planlanan maden ruhsatı için; “Topraklarımızın talan edilmesinin önünü açan madencilik faaliyetlerine hemen son verilmeli, maden ruhsatı yenilenmemelidir” denildi. , Su ve Vicdan Nöbeti Komitesi tarafından yapılan açıklamada; “26 Temmuz’da başladığımız ‘Su ve Vicdan Nöbeti’miz kararlılıkla devam etmektedir. Nöbete başladığımız gün yaptığımız basın açıklamasında belirttiğimiz gibi Kazdağı ve yöresinde metalik madencilik faaliyetleri son bulana ve ruhsatlar iptal edilene kadar eylemimiz devam edecektir. Su ve Vicdan Nöbeti başladığı ilk günden bu yana büyüyerek devam etmekte ve her kesim tarafından sahiplenilmektedir. Mücadelemiz havamızı, suyumuzu, toprağımızı, sağlığımızı ve tüm canlıları korumak üzere verilen bir mücadeledir. Ve anayasal hakkımızdır” denildi.
“Kimsenin ölmesini istemediğimiz için vicdanımızın sesini dinleyerek erteleme kararı aldık”
Açıklamada iptal kararı ile ilgili; “Bizler, bu nöbeti tutanlar yaşamı savunuyoruz. Direnişimiz coğrafyamızda yaşanan katliama yüzbinlerin tanıklık etmesine vesile olmuştur. 5 Ağustos’ta on beş bin kişi, 18 Ağustos’ta kırk bin kişi, başlattığımız direnişe destek olmaya gelmiş ve verdikleri destek ile mücadelede yalnız olmadığımızı göstermişlerdir. Bu büyük buluşmaların bir üçüncüsünü 12 Ekim’de yapma kararı almıştık. Ancak toplumsal psikolojinin savaş ortamına çekildiği bir süreçte, madeni arka planda tutan bir gündeme dönüşmesiyle, her zaman Barış’tan ve Yaşam’dan yana aldığımız insani ve vicdani tavır neticesinde Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliğinin almış olduğu karar doğrultusunda mitingimizi erteleme kararı almak durumunda kalınmıştır. Bu demek değildir ki nöbetimizi ve vicdanımızı bıraktık. Tam aksine canlı, cansız tüm varlıkların yaşam hakkını savunduğumuz, sivil ve asker hiç kimsenin ölmesini istemediğimiz için vicdanımızın sesini dinleyerek erteleme kararı aldık” denildi.
“Madencilik faaliyetlerine hemen son verilmeli, maden ruhsatı yenilenmemelidir”
13 Ekim’de yenilenmesi planlanan maden ruhsatı için; “Coğrafyamızda yaşanan savaş sürecinde bile iktidar ve karar vericiler eğer hala maden ruhsatını yenileme çabası içinde olurlar ya da olacaklarsa, bunca insanın çığlığına hala kulaklarını tıkayacaklarsa tarih onları asla affetmeyecektir. İnsani ve vicdani olarak almış olduğumuz miting erteleme kararı madencilik faaliyetlerinin devam etmesi ve ruhsatın yenilenmesi için bir gerekçe oluşturmamalıdır. Buradan karar vericilere soruyoruz. Kanadalı Alamos Gold şirketi ruhsat yenileme başvurusunda bulundu mu? Bu şirket ile ruhsatı yenilediniz mi? Ülkemizin içinden geçtiği bu olağanüstü koşullarda şirket faaliyetlerine devam ediyor mu? Edecek mi? Vatan savunması, vatan topraklarının korunmasından geçer. Topraklarımızın talan edilmesinin önünü açan madencilik faaliyetlerine hemen son verilmeli, maden ruhsatı yenilenmemelidir” denildi. (Eren Aşnaz)