Günümüzde kişisel bakım ve hijyen konusunda bilinçlenme hızla artarken, ergen gençlerin olduğu ailelerde ise özellikle kozmetik kullanımı konusunda ebeveynlerle çocuklar arasında fikir ayrılığına düşülebiliyor. Birçok anne baba, çocuğunun bedensel ve hormonal değişimlerle karşı karşıya kalmasıyla kişisel bakım konusunda kozmetik ürünleri kullanmasına sıcak bakmıyor ve doğal yöntemler arayışına giriyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay "Ergenlik dönemi birçok fiziksel ve duygusal değişimin yaşandığı bir evredir. Bu süreçte, gençler bedensel ve hormonal değişimlerle karşı karşıya kalırken, kişisel bakım da büyük önem kazanır" dedi.
Acıbadem Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay, ergenlik döneminde kişisel bakımın önemine değinerek; "Artan sebum üretimi ve ölü deri artıkları derideki gözeneklerin tıkanması ve akne oluşumuna neden olan başlıca faktörlerdir. Cildi fazla yağ ve kirden arındırmak için cilt yapısına uygun bir temizleyiciyle sabah ve akşam olmak üzere iki kez yüzü yıkamak, akne oluşumunu engellemekteki en önemli basamaktır. Temizleyiciler jel, köpük ya da sabun formunda olabilir. Cildin yağ dengesini bozmadan nazikçe temizleyecek bir yüz temizleyici ile yıkanıp temizlenen cildin nem dengesini korumak için hafif ve yağsız bir nemlendirici kullanmak da gerekebilir. Bu yaş grubunda cildin genellikle karma ya da yağlı yapıda olduğu göz önünde bulundurularak yağsız ve su bazlı ürünler tercih edilmelidir" şeklinde konuştu.
Sivilce ve aknede konularında birçok doğru bilinen yanlışlara değinen Dr. Kutlay; "Ergenlik döneminde hormonal faktörlerle ortaya çıkan ve gençlerin yüzde 90'ını etkileyen akne, özgüven sorunlarına da yol açabilen bir sağlık sorunu. Deride siyah ve beyaz noktalar, iltihaplı sivilceler, derin nodüller şeklinde görülebilen aknede tedavinin temelini; yüz temizliği, sağlıklı beslenme ve kaliteli uyku oluşturuyor. Ayrıca yüze fazla dokunmamak, sivilceleri kesinlikle sıkmamak, gözenekleri tıkayan kozmetik ürünler kullanmamak gerektiğini vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay "Akne tedavisi kişinin ihtiyacına göre dermatolog tarafından düzenlenmelidir. Sosyal medya gibi yerlerden görülen çeşitli kozmetik ürünlerin bir uzmana danışmadan kullanılması ciltte tahriş ve leke gibi olumsuz etkilere neden olabilir" ifadelerini kullandı.
Tüy dökücü krem kullanımda püf noktaları dile getiren Dr. Kutlay; "Ergenlikte kız ve erkeklerde farklı bölgelerde tüylenme ortaya çıkar. Kızlarda genital, koltukaltı ve bacak bölgelerindeki tüylerin artışı olağandır. Erkeklerde sakal ve bıyık bölgesi, göğüs ve karın çevresi gibi bölgelerde tüylenme olması beklenir. İstenmeyen tüyleri azaltmak için kullanılan her yöntem her cilt tipine uygun olmayabilir. Örneğin; batık oluşumuna yatkın, hassas ve kolay tahriş olan ciltlerde ağda kullanımı önerilmez, ağda sonrası güneş maruziyetinden kesinlikle kaçınılmalıdır. Hassas ciltlerde tüy dökücü kremler tahrişe neden olabilir. Ergenlik süreci biten ve tüylenmesi tamamlanan gençlerde lazer epilasyon etkili bir seçenektir. Epilasyon sonrası cildi nemlendirmeye dikkat edilmelidir" diye konuştu.
Deodorant kullanımında dikkat edilmesi gereken konulara değinen Dr. Kutlay; "Yaz aylarında sık duş alınsa bile kısa süre içinde tekrar ter kokusu oluşabildiğinden, ergenlik dönemindeki gençlerin deodorant kullanmak istemesi anne babaların 'acaba ileride zararlı etkileri olur mu?' endişesine yol açıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Armağan Kutlay "Antiperspiran deodorantlarda bulunan alüminyum tuzlarının kanserojen olup olmadığı tartışma konusudur. Bilimsel araştırmalarda net bir kanıt ortaya konmamakla beraber alüminyum bileşenlerinin koltukaltı derisinden emilip meme kanseri, Alzheimer gibi hastalıkları tetikleyebileceği şüphesiyle aileler bu ürünleri kullanmaktan çekinmektedir. Bu durumda magnezyum tuzları içeren antiperspiran deodorantlar alternatif olarak kullanılabilir" dedi.
(Duygu Yılmaz)