18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi`nin 103. Yıl Dönümü dolayısı ile 18 Mart Stadı`nda her yıl düzenlenen tören dün, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Vali Orhan Tavlı, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül, Yeni Zelanda Maslahatgüzarı Richard Mann, Yeni Zelanda Askeri Ateşesi Tuğgeneral Chris Parsons, Avustralya Savunma Bakanlığı üst düzey askeri temsilcisi ve Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tümamiral Michael Noonan, Avustralya Savunma Ateşesi Albay Andrew Fidge, Avustralya Hükümeti adına Çanakkale Konsolosu Dylan Walsh, İngiltere hükümeti adına Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, bazı siyasi partilerin ve ülkelerin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan törende yer almazken, her yıl gerçekleştirdiği konuşmasını canlı yayından yaptı. Ensar Vakfı ve KADEM öğrencileri de törende hazır bulundular. Kürsüye ilk olarak Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül çıkarken, Algül’ün ardından konuşmasını yapan Vali Tavlı, Çanakkale Zaferi’nin dünya tarihinin kaderini değiştiren emperyalistlere ilk tokadın atıldığı en önemli savaş olduğunun altını çizdi. Tavlı konuşmasında; “Çanakkale destanı, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden şehitlerin destanıdır. Bu zaferde Anadolu`nun dört bir yanından koşan Mehmetler aynı isimde, aynı duada buluşmak için gelmiş ve aynı yerde, aynı şerefte, aynı mekanda, aynı ruhta buluşarak, canlarını vererek, şehitlik mertebesine ulaşarak Çanakkale`nin geçilmez olduğunu tarihe kazımışlardır. Bu topraklar Çanakkale Savaşı`nda verdiği mücadeleyle asla esaret kabul etmeyeceğini yedi düvele nasıl gösterdiyse 15 Temmuz gecesi de aynı milli ruhla, namlulara göğsünü dayayarak, tankların önüne yatarak, bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Hain darbe girişimine direnen ruh, Çanakkale ruhudur, Kurtuluş Savaşı ruhudur. Bu ruh milli ve yıkılmaz bir ruhtur" dedi.
“Çanakkale Destanı, bu yeniden dirilişin göstergesidir”
Vali Tavlı’nın ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Başbakan Yıldırım İstiklal Savaşı`nda Çanakkale Savaşı`nın devamı yazıldığını ifade ederek; "Biz, en zor zamanlarda dik durmayı, yeniden şahlanmayı, yeni başlangıçlar yapmayı başaran bir milletin evlatlarıyız. Çanakkale Destanı, bu yeniden dirilişin göstergesidir. Kut`ül Amare`de, Hicaz Müdafaası`nda, İstiklal Savaşı`nda Çanakkale Savaşı`nın devamı yazılmıştır. Varını, yoğunu, gencecik evlatlarını istiklal uğruna feda eden bu yüce millet, Milli Mücadele zaferiyle yeniden ayağa kalkmış, güçlü bir devlet olarak bugünlere ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, Allah`ın izni, milletimizin birliğiyle ilelebet payidar olacaktır. Tarihteki bütün savaşların kendine has, siyasi ve askeri özellikleri vardır. Çanakkale Savaşı`nı ayıran en önemli özellik, Mehmetçiğin aynı zamanda insani değerleri ayakta tutmak için verdiği gayrettir. Karşılıklı siperlerin uzaklığının 10 metreye kadar indiği bir cephe düşünelim, her metrekareye 6 bin mermi düşmüş. Toplamda 500 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, bütün bu zorluklara rağmen savaşanlar arasında ilişki kaybolmamış. Askerimiz karşısındaki düşman olarak değil, kendisi gibi ümitleri, hayalleri, özlemleri olan insan olarak görmüştür" dedi.
“Çanakkale, her iki taraftan yarım milyonu aşkın insanın canını bıraktığı benzersiz bir coğrafyadır”
Törende son olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan konuşmasını yaptı. Konuşmasında ilk olarak 18 Mart günü sabah saat 8.30’da Afrin’e girildiğini açıklayan Erdoğan, gençlere öğütler verdi. Erdoğan gençlere, tarihin değerli dersler sunduğunu, o dersleri almayı bilmek gerektiğini dile getiren Erdoğan, gençlere, Malazgirt`i bilmeden Osmanlı`nın kuruluşunun kavranamayacağını, Ankara Savaşı`nı bilmeden İstanbul`un fethinin sırrının anlaşılamayacağını, Karlofça Antlaşması`nı öğrenmeden Sultan Abdülhamid`in siyasetinin çözülemeyeceğini söyledi. Erdoğan; "Birileri sanki Çanakkale sadece bir hamasetten ibaretmiş gibi ısrarla bu büyük destanı gözden ırak tutmaya çalışıyor. Halbuki Çanakkale, her iki taraftan yarım milyonu aşkın insanın canını, hayalini, geleceğini bıraktığı benzersiz bir coğrafyadır. Burada sadece kurşunlar havada birbirine girmedi. Aynı zamanda hayaller vuruştu. İki farklı zihniyet çarpıştı. Allah`ın izniyle Çanakkale`de o gün biz galip geldik. Bugün de zafer bizimdir. Şu anda kendi topraklarımız yanında Suriye`de, Irak`ta, bölgemizde ve tüm dünyada verdiğimiz mücadele siz gençlerimize ve sizden sonra geleceklere daha büyük, daha güçlü bir Türkiye inşasına ilham kaynağı olacaktır. Biz, ecdadın mirasını yaşatmaya ve yükseltmeye çalışıyoruz. Gençlerimiz de inşallah bizim onlara bırakacağımız mirası daha ileriye taşımanın çabası içinde olacaktır. Ne diyor şair, `Yaşamaz ölümü göze almayan zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, gözyaşı boşana boşana gider. Kazanmak istersen sen de zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçar da coşana gider. Bu yolda herkes bir ey delikanlı, Diriler şerefli ölüler şanlı, yurt için dövüşen başı dumanlı, her zaman bu şandan, o şana gider. `Evet, bu öyle bir yoldur ki dirileri şereflidir, ölüleri şanlıdır. Türk Milleti olarak şerefimizle, şanımızla yürüttüğümüz istiklal ve istikbal davasının bayrağını nasıl ki Çanakkale`de Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, liderliğinde tarihe kaydettiysek inşallah Afrin`de de yeni bir tarih oluşturuyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından şiir ve tiyatro gösterisi ile devam eden tören, resmigeçitle son buldu. Geçit töreni, davetli öğrenciler, gaziler, asker ve Ensar Vakfı ve KADEM tarafından gerçekleştirildi.
(Şenol Güven)