Çanakkale Savaşlarının 100. yılı hazırlıkları çerçevesinde “ÇTSO’nun 2013-2015 Eylem planı”nı açıklayan bir basın bildirisi yayınlayan ÇTSO Başkanı Bülend Engin Çanakkale’nin gelecek vizyon ile ilgili birçok konuda net ifadeler kullandı ve “Çanakkale’de kazananlar, Çanakkale’ye kazandıranlar olmalıdır” dedi.
“Üniversiteler kentte tartışmalarıyla değil, bilimsel başarı yarışıyla gündeme gelmelidir”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak maddi ve manevi bu vizyona katkı sunacaklarını belirten ÇTSO Başkanı Bülend Engin; “Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak daha şimdiden geleceğimize ait hedeflerimiz olmalı. Oda olarak 2013 Çanakkale’sine ne kazandırmalıyız? TSO’nun hangi eserleri 2015 Çanakkale’sinin hizmetinde olmalı? Çanakkale TSO’da görev yapacak olanlar maddi manevi varlıklarıyla bu vizyona katkı sunmalıdır. Kentin en güçlü sivil tolum kuruluşu şüphesiz kent gelişiminin en fedakar aktörü olmalıdır. Çanakkale’de kazananlar, Çanakkale’ye kazandıranlar olmalıdır. Bu nedenle gelecek projeksiyonumuz ve hedeflerimiz somut olmalıdır. Öncelikle de Çanakkale TSO önüne 2013-2015 Eylem Planını koymalıdır. Planını üyelerine ve Çanakkale’ye deklare etmelidir. Hedeflerini net olarak belirleyip, iş planını günbegün icra etmelidir. Çanakkale için herkes bir şey söylüyor. Söylem zenginiyiz. Söylemler eylemlere dönüşürse değerlidir. Mesela bir söylem var “Çanakkale Üniversite Kenti olmalıdır” diye... Söylemle Üniversite Kenti olunmaz. Eylemle olunur. Öyleyse Çanakkale TSO Çanakkale’ye yeni bir üniversite kazandırmayı görev edinmelidir. Çanakkale TSO 2013-2015 hedefinde yeni bir üniversite kurmak olmalıdır. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Üniversitesi. Kente yeni, bir üniversite kazandırmak demek sadece öğrenci ve öğretim üyesi kazandırmak değildir. Üniversiteler arası rekabet ortamı yaratılması demektir. Rekabet maliyetin düşmesi, ürün ve hizmette kalitenin yükselmesi demektir. Her alanda sürdürülebilir gelişmenin ve başarının anahtarı rekabettir. Ülkemizin dünya ile rekabet edebilecek gençlere ihtiyacı var. Bunu daha iyi eğitim için birbiriyle rekabet eden kurumlar sağlayabilir. Üniversiteler kentle tartışmalarıyla değil, bilimsel başarı yarışıyla gündeme gelmelidir. Bunun için Çanakkale’nin yeni üniversitelere ihtiyacı vardır. Bu noktada Çanakkale TSO’ya görev düşmektedir. Çanakkale TSO 2013-2015 çalışma programında Çanakkale Ticaret ve Sanayi Üniversitesi mutlaka olmalıdır. İnanıyorum ki Odamızın üyeleri ve Çanakkale’nin işadamları Üniversitemizin yapımında Çanakkale ruhuyla birlikte hareket ederek kentimizin gelişimine yeni bir ivme kazandıracak potansiyele sahiptir” dedi.
“Turizm kenti için gereğini yapmalıyız”
Çanakkale’nin turizm kenti olması için gereğinin yapılması gerektiğini ifade eden Engin; “Bir başka söylem “Çanakkale Turizm kenti olmalıdır.” O zaman gereğini yapmalıyız. Bakın 2 yılda Çanakkale TSO olarak sadece Turizmin gelişimi konusunda kentin gündemine 7 proje koyduk. Yedisini de söylem değil, eylem olarak ortaya koyduk. Yedi proje için de var gücümüzle çalışmaktayız. Çanakkale’nin büyük eksikliği ve ihtiyacı olan Kongre ve Fuar Merkezini inşa ettik. Artık Çanakkale’nin gururla etkinlik yapabileceği bütün STK’larına açık bir etkinlik merkezi var. Yeter ki Çanakkale buna sahip çıksın, Çanakkale turizmi fuar, kongre ve etkinliklerle de gelişsin. Çanakkale Yat Limanı’nı yapmak, Lapseki Balıkçı Barınağını hem barınak hem Yat Limanı olarak Çanakkale turizmine kazandırmak için ÇED ve izinler konusunda önemli mesafe aldık. Boğazdan geçen yatlar Çanakkale’ye uğrasın, Çanakkale halkı yat turizminden de pay alsın istiyoruz. Ayvacık İskelesiyle güney sahilimize bir pencere açıp turizm hareketini canlandırmak ve Midilli’ye Çanakkale bağlantısı kazandırmak için önemli sorunları çözdük. Maddi ve manevi destekle projenin takipçisi olduk. Bu projenin Assos, Babakale, Gülpınar, Apollon Smintheion ve Alexandra Troya bölgelerinde Çanakkale Turizmine hareket getireceğine inanıyoruz. Çarşı’yı cazibe merkezine dönüştürmek; hem esnafımızın AVM’lere karşı rekabet gücünü arttırmak hem de kent içi turistik bir alışveriş noktası yapmak için projemizi defalarca yenileyerek izin alma peşindeyiz. Alışveriş günleri etkinliği de düzenledik. Yılın her mevsimi kent içi alışverişin canlı olması için çalışıyoruz. Gestaş’ın Kruvaziyer İskelesi projesini Çanakkale’ye kazandırmak ve kruvaziyer turizmi pastasından Çanakkale’nin de pay alması için konuyu her platformda dile getirdik. Bu konuda hem yapılan çalışmalarda işin içinde olduk, hem de yapılacak her çalışmada üzerimize düşen her şeyi yapacağımızı açıkça belirttik. Proje maliyetleri ve kente getireceği katkı ortada. Kruvaziyer İskelesi Çanakkale turizmine büyük dinamizm getirecektir.Fevzipaşa’da Antalya Kaleiçi gibi bir turistik destinasyon oluşturmak için mahalle halkının karar vermesi gerekiyor. Açık yüreklilikle söylüyorum. Fevzipaşa bir turizm cenneti olur. Kararlarını versinler, imzaları toplayıp gelsinler. Halk tamam derse biz varız. Çanakkale’nin kaynak yaratacak ve bu dönüşümü realize edecek, gücü var. Mahalle halkı isterse Fevzipaşa pırıl pırıl bir turizm destinasyonuna dönüşür. Bu projelerin hepsi üzerinde birlikte ayni kararlılıkla çalışırsak hepsi gerçekleşecektir” diye konuştu.
“Bunlarla da yetinmemeliyiz”
Engin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bakın Troya müze projesi tamamlandı. 2 yıl içinde gerçekleşecek. Beraberinde Çanakkale TSO olarak; 2013-2015 arasında bu kente simge olacak, bütün dünyada konuşulacak ve beraberinde Troya’yı ön plana çıkaracak bir esere imza atmalıyız. Fikir hazır. Kültür ve Turizm bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın önerisi olan dev Hektor heykelini Çanakkale TSO olarak boğaz girişine dikmeliyiz. Çanakkale TSO bu projenin öncelikli sahiplenicisi olmalıdır. Gerekirse heykelin arazisini satın almalı ve sayın Bakan’a takdim etmelidir. Çanakkale TSO 2013-2015 eylem planında böyle somut eylemlerin mimarı bir kurum olmalıdır. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, kendi ruhuna yakışır bir fark yaratmalıdır. Çanakkale Ruhu böyle eserlerde hayat bulacaktır.”
