Polisevinde düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarıyla tanışan İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, Çanakkale iskelesinde yaşanan olayları da değerlendirdi. Kahvaltı önce basın mensuplarıyla tek tek tokalaşan Zoroğlu, şehitler diyarı Çanakkale’de görev yapmaktan dolayı onur duyduğunu söyledi. İskele meydanında yaşanan aile faciasına değinen Zoroğlu, daha sonra Suriye Tezkeresini protesto etmek için AKP il binasına yürüyüşe geçen bir grup ile polis ekipleri arasında yaşanan olayları da değerlendirdi. Konuşmasına “Çanakkale’ye faydalı olmak istiyoruz” diyerek başlayan İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu; “Ancak, son iki gündür iki tane tatsız olay yaşandı. Böyle olmasını kimse istemezdi. İl Emniyet Müdürlüğü olarak profesyonelce işimizi yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“Üzücü bir olay”
İskele meydanında iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olay ile ilgili basın mensuplarını bilgilendiren Zoroğlu; “Çanakkale polisimiz anında olay yerine gitti. Eşini vuran kişi kendine ateş etmeden önce gerekli uyarılar yapıldı. Ancak, kişi kararlıydı görüntülere baktığımızda silahını sallıyordu. Polis uzaktan ikna etmeye çalışmasına rağmen adam kararlıydı ve kendi kafasına ateş etti. Bu tatsız bir olaydı. Zonguldak Ereğli’den Çanakkale’ye gelen eşinin izini bulmuş. Kişiler ile ilgili koruma kararları alınıyor. Olayın ardından hemen sorgulama yaptık. Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak kadının koruma talebinde bulunup bulunmadığını sorduk. Böyle bir talebi olmamış. Eğer böyle bir müracaatta bulunulsaydı konu bize gelirdi. Bizde kadını bir şekilde korumaya çalışırdık. Keşke bu olay olmasaydı ancak oldu. Bizim açımızdan üzücü bir olay” dedi.
“Tatlı sert bir uygulama”
İskele meydanında hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkerenin kabulünü protesto eden bir grup ile polis ekipleri arasında yaşananları değerlendiren Zoroğlu, eylemi gerçekleştiren gruba polis ekipleri tarafından gerekli uyarıların yapıldığını söyledi. Uyarılara rağmen herhangi bir izin alınmadan düzenlenen yürüyüşü devam etmekte ısrarcı olan gruba, İl emniyet müdürlüğü olarak tatlı sert bir uygulama yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden Zoroğlu; “İskele meydanında yaşanan eylem ile ilgili pek fazla bir şey söylemek istemiyorum. Eylemin olacağı yönünde emniyet birimleri bilgi alır. Biz karşımızdakini önce insan olarak görüyoruz. Sonra amir, memur, bekçi, polis ya da diğer meslek mensupları diye bakıyoruz olaya. Ümidimizi kaybetmedik, yine aynı felsefemiz devam ediyor. Kendi teşkilatımızın içerisinde tatlı sert bir uygulama metodumuz. Kırmadan ve dökmeden işi götürmeye çalışırız. Böyle olduğu zaman arkadaşlarımızın da vatandaşa daha ılımlı, saygılı ve hoşgörülü davranacağını düşünürüz” diye konuştu.
“Basın açıklamasına müsaade edilmiştir”
İzmir, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Çanakkale’de olmak üzere 5 il de bu eylemin planlandığını kaydeden Zoroğlu, basın açıklamasına müsaade edildiğini belirterek; “Tabii ki dünkü olayda eylem yapan bir grup vardı. Yasada söylendiği gibi güvenlik şube müdürü gerekli uyarıları yapmıştır. Basın açıklaması yapılmıştır. Esasen basın açıklaması yapıldıktan sonra eylem amacına ulaşmıştır. Kamuoyu bilgilendirilmiştir. Ankara’dan planlanan bir eylemdir. İzmir, İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Çanakkale’de olmak üzere 5 il de bu eylem planlanmıştır. Bunun üzerine kendisine görev verilen gruplarda tepki olsun diye basın açıklaması ve akabinde bir yürüyüş düzenlemişlerdir. Ama bu yürüyüş esasen 2911’e göre bir müracaat olmadığı için mülkü amirine bir bildirimde bulunulmadı. Bilgi sahibi olunca arkadaşlarımız orada bir tedbir aldı. Gerekli basın açıklamasına müsaade edilmiştir. İlgili şube müdürümüz gerekli uyarıları yapmıştır” dedi.
“Zor kullanma yapmadık”
Grup üyeleri ile diyalog içerisine girdiklerini ve bu esnada herhangi bir zor kullanma olmadığına dikkat çeken Zoroğlu şu şekilde konuştu: “Hatta su sıkma esnasına bende yetişebildim. Polis ekiplerine durun dedim. Durduk ve daha sonra diyalog içerisine girdik. O esnada bir zor kullanma yapmadık, yaptırmadık ve yaptırmamaya çalıştık. Kendi içimizde müdahale edelim mi etmeyelim mi gibi konuşmalar oldu. Bunu kendi içimizde değerlendirdik. Biraz daha sakin ve sabırla bekleyelim istedik. A partisi b partisi c partisi fark etmez. Biz profesyonelce işimizi yaparız. Hangi partili olursa olsun, mutlaka bu anlamda şey engellenecektir. Bizim için fark etmez, yani o partili bu partili diye bir şey yok. Olaya biz böyle bakıyoruz. Esas olan adli süreç sürerken, olayın bütünlüğünün bozulmaması ve adli makamlar görev yaparken biz onlara bu anlamda yardımcı oluyoruz. Adli yasa böyle diyor.”
Hız limiti 70 kilometre olacak mı?
İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, şehir içinde 50 km. olan hız limitinin 70 kilometreye çıkarılmasıyla ilgili talebi değerlendirdi.
Geçtiğimiz Eylül ayı İl Genel Meclisi toplantısında, Çanakkale ve ilçelerinde yer alan Elektronik Denetim Sistemi (EDS) ile 50 km. olan hız limitinin 70 kilometreye çıkarılması talep edilmişti. Biga’da hız limitinin 70 kilometreye çıkarıldığını anımsatan MHP’li İl Genel Meclis Üyesi Halil Turhan, Çanakkale ve diğer ilçelerde de 50 kilometre hız limitinin 70 kilometreye çıkarılmasının uygun olacağını söylemişti. Basın mensuplarının meclise verilen önergeyi sorması üzerine İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, teknik bir çalışmanın ardından konunun Trafik Komisyonu’na geleceğini söyledi. Komisyondaki üyelerin uygun görmesi halinde hız limitinin 70 kilometreye çıkabileceğini ifade eden Zoroğlu; “50 kilometre hız limiti Karayolları mevzuatından kaynaklandı. Yani kişilerin iradesiyle karar verilen bir konu değil. Hız limitinde esneme yapılabiliniyor. İl Genel Meclisi Başkanı sayın Ali Rıza Tekin, bu konuyu bana iletti. Ardından sayın Valimiz Güngör Azim Tuna’da söyledi. Cezaevinin bulunduğu bölgede yer alan EDS hız limitinin 50 kilometreden 70 kilometreye çıkarılabilir mi ile ilgili teknik çalışma yapılması gerekiyor. Bu çalışmadan sonra konu Trafik Komisyonu’na gelecektir. Komisyondaki üyeler de bu talebi uygun görürse, hız limiti 70 kilometreye çıkabilir” dedi.
