EMEP’ten ‘türban’ açıklaması

Emek Partisi Çanakkale İl örgütünden yapılan açıklamada “Kadınlar AKP iktidarına karşı, gerçek özgürlükleri için, erkek karşısında hayatın her alanında tam hak eşitliği için, gerçek laiklik için demokrasi mücadelesinin bileşeni olmaya devam edecektir” denildi.

707
 
Geçtiğimiz günlerde ülke genelinde tartışılan önemli gündem maddelerinden biri de türbanlı vekillerin meclise girmesiydi. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Emek Partisi Çanakkale il örgütü kadınların tam bir hak eşitliği için demokrasi mücadelesinin önemli bir bileşeni olmaya devam edeceklerine vurgu yapıldı. Yapılan açıklamada, “Uzun tartışmaların ve yaratılan siyasal gerilimlerin ardından türbanlı vekiller meclise girdiler. Aslında olağan olması gereken bu durum hem AKP hükümeti tarafından, hem muhalefet olarak CHP tarafından olağanüstü hale getirildi. AKP’nin alabildiğine mağdur edebiyatı yaptığı, CHP’nin ise tutumuyla bu mağduriyet politikasının verimli toprağını suladığı bu tartışmalarda kadınların bedeni, kimliği, siyaset yapma biçimleri ve inançları masaya yatırıldı. Ve söz, son ana kadar yine kadınlara düşmedi. İktidarın geçmişten devraldığı, her başı sıkıştığında başvurduğu, tam da bu nedenle çözümsüz bıraktığı, çözümsüz bıraktıkça nemalandığı türban sorunu kendiliğinden ortaya çıkmış bir sorun değildi elbette. Memleketin 90 yıllık çarpık laiklik anlayışının, devletin tüm kurumları ve organlarıyla demokrasinin gereklerini yerine getirmekten alabildiğine uzak biçimde dini ve toplumsal yaşamı dizayn etme çabasının yarattığı bir sorun oldu. Bu devletçi-Kemalist laiklik, inançlı insanlar kadar, inançsızların ve farklı dini inançlara sahip olanlarında tepesinde sallanan bir kılıç olarak kullanıldı. İnancın, eşit yurttaş olmanın önünde bir engel teşkil etmeyecek özgün bir konu olmasının önüne geçti hep. AKP, 90 yıllık bu geleneği eleştirirken, aynı biçimde kendi din ve vicdan tahayyülünü sorgulanamaz bir “özgürlük” meselesi olarak ortaya koymaktan çekinmiyor. Tersinden bir kuşatma ile kendi inanç anlayışlarını dikte etmekte bir beis görmüyor. Devletin kendi aklıyla ürettiği din algısının dışında kalanların yurttaşlığının bu algının sınırlarıyla çizilmiş olmasının bedelini en çok da kadınlar ödedi. Bugün de öyle. Adına “mağduriyet” dedikleri darbe süreçlerinin siyasi kazananı olan iktidar, tüm ezilen kesimler gibi kadınların da mağduriyetini artıranlar olarak karşımıza çıktığında, her hak talebinin önüne bir set çekmekten kaçınmazken, türban tartışmasını da bir “kadın özgürlüğü” sorunu olarak ilan etmekte beis görmedi. Kadınların siyasal görüşleri, inançları veya tamamen kişisel tercihlerinin gereği olan giyim kuşamlarından dolayı eğitim, çalışma, siyaset gibi haklardan yoksun bırakılması kabul edilemez. Ancak türban yasağının kaldırılmasını savunmak, türban takmanın kadını özgürleştirdiğini savunanları eleştirmemek anlamına gelmemektedir.
Şimdiden sonra “Neyse ki türban sorununu çözdük, kadınların özgürlüğü sorununda yol kat ettik” diyen hükümetin kadınların gerçek eşitlik ve özgürlük talepleri karşısındaki tutumu daha net ortaya çıkacaktır. Bugün liberal-muhafazakar politikalarla kadını sistemin ve erkeğin kölesi haline getiren, ihtiyaç olduğunda kadını sanayi çarklarına dişli yapan, tüm sosyal ve ekonomik haklarını kısıtlayan, bedenine müdahale eden, kadına fıtratı gereği eşit olamayacağını öğütleyen AKP’nin kadınların gerçek eşitlik ve özgürlük taleplerinin karşısında ördüğü duvarlar açığa çıkacaktır. Kadınlar, giyim-kuşam üzerine yürütülen laiklik tartışması tuzağına düşmeden, liberal muhafazakar politikalara ve onun uygulayıcısı AKP iktidarına karşı, gerçek özgürlükleri için, erkek karşısında hayatın her alanında tam hak eşitliği için, gerçek laiklik için demokrasi mücadelesinin bileşeni olmaya devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.
Paylaş