Emekli kadınlar "Çocuklarını Unutmuyor"

1138

 DİSK Emekli Sen üyeleri kendi sosyal hak ve özlük hakları mücadelesi yanında sosyal sorumluluk projeleri ile toplumsal sorunlar içinde mücadele ediyor. Emekli Sen üyeleri Esenler Mahalle Meclisi’nde başlattıkları ‘Çocuklarını Unutamayanlar’ projesi ile çocukları eleştirmeye ve sorgulamaya yönelik eğitim veriyor. Felsefe ve bilimsel eğitimin, eğitim sistemi tarafından unutturulmaya çalışıldığını belirten emekli kadınlar, maddi durumu olmayan çocuklarla okul zamanları dışında müzik, resim, tiyatro, felsefe, bilim gibi birçok konuda atölye çalışmaları gerçekleştiriyor.  Çalışmalarla ilgili olarak görüşlerini aldığımız DİSK Emekli Sen Şube Başkanı Hale Sargın Sarıcan, örgütlenen emeklilerin ülkede ki toplumsal sorunlardan uzak kalamayacağını ifade etti. Türkiye’de şu anda en büyük sorunlardan bir tanesinin eğitim sorunu olduğun dile getiren Sarıcan, yeni müfredatla gerici bir eğitim anlayışının çocuklara verilmek istendiğini belirterek; “Şu anda önümüze çok yakıcı bir eğitim sorunu var. Çocuklarımıza, gençlerimize verilen gerici bir müfredat programı var. Bu programda ne yazık ki bizlerin özlemini duyduğumuz aydınlanmacı, laik, öğretici ve geleceğe dönük bir program yok. Bu ülkenin geleceği çocuklar ve gençlerdir. Çocukların iyi ve doğru eğitim alması bu ülkenin geleceğinin çok daha parlak olması demektir” dedi. Proje sorumlularından eğitim gönüllüsü Kezban Buldu ise çocukların kendi hayatları ile ilgili tasarı yapabilmeleri amacı ile bu projeyi başlattıklarını ifade ederek; “Çocukların kendi hayatları ile ilgili düşünce tasarımını geliştirmesi için yaratıcılıklarına değer verdiğimiz zaman, gözlemlerine değer verdiğimizde, çocukların kendi hayatlarıyla ilgili tasarı yapacaklarına inandığımız için bu projeyi yürütüyoruz” dedi. Eğitim Sisteminde çocukların felsefeden uzaklaştırıldığını belirten emekli felsefe öğretmeni Aynur Kütüklü bu sebeple çocukların bilimde ve eleştirel düşünceden tamamen soyutlandığını ifade ederek; “Toplumun bu hale gelmesinde eğitimde felsefenin olmayışının, eleştirel düşüncenin olmayışının büyü katkısı olduğuna inanıyorum. Bilimsel düşünce, eleştirel düşüncedir. Birey özgür olmalı, özgürce düşünüp karar verebilmeli, olaylara eleştirel bakabilmeli, birilerine bağımlı olmamalı” dedi.

“Emekliler toplumsal sorunlardan bağımsız hareket edemez”

Emeklilerin toplumsal sorunlardan uzak kalamayacağını ve toplumun en yakıcı sorununun eğitim olduğunu belirten Emekli Sen Şube Başkanı Sarıcan; “DİSK Emekli Sen olarak özellikle sendikalaşma ve emeklilerin tek bir çatı altında toplanarak birlikte mücadele konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Ancak Emekli Sen olarak sadece emeklilerin sorunları ile değil, çocuklarımızın, gençlerimizin ve ülkemizin geleceği ile toplumsal sorunlar içinde mücadele veriyoruz. Şu anda da önümüze çok yakıcı bir eğitim sorunu var. Çocuklarımıza, gençlerimize verilen gerici bir müfredat programı var. Bu programda ne yazık ki bizlerin özlemini duyduğumuz aydınlanmacı, laik, öğretici ve geleceğe dönük bir program yok. Bu ülkenin geleceği çocuklar ve gençlerdir. Çocukların iyi ve doğru eğitim alması bu ülkenin geleceğinin çok daha parlak olması demektir. Bunun için Esenler Mahalle Meclisi’nde birlikte çalıştığımız Emekli Sen üyelerimiz çocuklarımız ve gençlerimizle vakit geçirmekteler. Ben DİSK emekli Sen üyesiyim ancak laik ve bilimsel eğitimi savunuyorum. ‘Siz emeklisiniz eğitimle neden ilgileniyorsunuz?’ Şeklinde soranlar oluyor. Bu bir ülke sorunu ve biz ülkede olan her sorunla ilgiliyiz. Bu ülkenin vatandaşıyız ve burada yaşıyoruz. Hiçbir sorundan bağımsız hareket edemeyiz. Eğer neoliberal politikalar sağlığımızı elimizden alıyorsa, eğitimi elimizden alıyorsa bunlara karşı olmalıyız. Biz, sadece emeklerin maaşıyla uğraşacak kadar duyarsız olmayız. Çocuklarımız bu ülkenin geleceği ve daha iyi bir ülkede yaşamak için çocuklarımız i ilgili olmalıyız” dedi.  
 
“Eğitim hep birlikte yapılırsa başarılı olur”
Eğitim ancak hep birlikte yapılarak bir yere varabileceğini ifade eden Proje Sorumlusu ve Esenler Mahalle Meclisi Eğitim gönüllüsü Kezban Buldu, eğitimin yalnızca okul ve aile içinde verilemeyeceğini belirterek; “‘Çocuklarını Unutamayanlar’ projesini Aynur Kütüklü arkadaşımız ile birlikte yürütüyoruz. Eğitimin sadece okul yada aile sınırları içerisinde olmadığını biliyoruz. Eğitim yaşın her anında, her dakikasından olması gereken bir şey. Buradan yola çıkarak okul çıkışlarında bütün günlerini sokakta geçiren çocuklarımız ile birlikte bir etkinlik yapmaya karar verdik. Çocuklar ile grup oyunları, müzik çalışması, kitap okuma etkinlikleri yapıyoruz. Eğitimin hep birlikte gerçekleştirilerek bir yere varacağını düşünüyoruz. Çocukların kendi hayatları ile ilgili düşünce tasarımını geliştirmesi ve yaratıcılıklarına değer verdiğimiz zaman, gözlemlerine değer verdiğimiz zaman çocukların kendi hayatları ile ilgili tasarı yapabileceklerine inandığımız için bu projeyi yürütüyoruz. Çocuklarımızı üreterek eğitime teşvik etmeye çalışıyoruz. Çünkü eğitim ile üreticiliği birleştirdiğimiz zaman yaşamda zaman verimli kılınabilir. Örneğin oyuncak üretme çalışmasını yaptık. Çocuklar ile bu kadar verimli çalıştığımız zaman çocuklarımız fikir üretebilirler.  Bu, aynı zamanda tek aşına yapılabilecek bir çalışma değil. Bir bütün olarak ortak bir çalışması yapıyoruz. Veli, mahalle meclisi, katılımcılar, destekçiler, çocuklar olarak hep beraber ortak bir çalışmayı yapıyoruz” dedi.
  
“Çocuklarımızın bilimsel, demokratik ve laik eğitim almasını istiyoruz”
Toplumun bu hale gelmesinde eğitimde felsefenin ve eleştirel düşüncenin olmayışının büyü katkısı olduğunu belirten emekli felsefe öğretmeni ve eğitim gönüllüsü Aynur Kütüklü, dayatılan dini eğitime karşı çocukların bilimsel eğitim almaları için mücadele ettiklerini belirterek; “Bilimsel düşünce, eleştirel düşüncedir. Birey özgür olmalı, özgürce düşünüp karar verebilmeli, olaylara eleştirel bakabilmeli, birilerine bağımlı olmamalı. Bu yüzden bilimsel düşünen özgür bireyler yetiştirebilmek için özgür düşüncenin şart olduğuna inanıyorum. Maalesef eğitimde felsefenin yeri azaltılıyor, onun yerine dini eğitimler ön plana geçiriliyor. Son yıllarda özellikle gündemde eğitimin gitgide gerici unsurlar taşıması, gericileştirilmesi söz konusu. Biz, bilimsel, laik ve demokratik eğitimden yanayız. Çocuklarımızın bu şekilde eğitim almasını istiyoruz. Bunun için elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz. Esenler Mahalle Meclisi’nde yaptığımız belki denizde bir damla ama bunn değerli bir damla olduğunu düşünüyoruz. Sadece sınavlara endeksli verilen eğitime karşı bir eğitim veriyoruz. Bu eğitimi verdiğimiz çocuklar, imkanı çok olmayan dar gelirli çocuklar. Konuşma, tartışma, resim yapma, beraber tiyatroya gitme gibi etkinlikler ile onlara dokunarak katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Derslerine yardımcı olmak anlamından çok, soru sormayı ve eleştirel bakmayı öğretmeye çalışıyoruz. Bahsettiğimiz eğitim sistemi buna karşı çıkıyor.  Ne eleştirel düşünce, ne soru sorma hiçbir şey kalmıyor. Sadece verilerini alma, papağan gibi tekrara etme ve sınavlarda şıkları işaretleme kalıyor. Buda kesinlikle hiçbir şey vermiyor. Bugün bizi üreten toplumlar arasında olmamızın bir nedeni de bu. Yaratıcı fikirler üretemiyorlar. Çünkü sistem çok ezberci” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş