Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomik reform paketini açıkladı. Pakette yer alan Kıdem Tazminatının fona devredilmesi ve BES’in çalışanlara zorunlu hale getirilmesine sendikalardan tepki geldi. KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Filiz Savaş ile Eğitim İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamalarda, paketin işverenlerin çıkarlarını koruyan bir paket olduğu, krizin faturasının ise ‘sosyal haklarının gaspı’ yolu ile emekçilere kesilmek istendiğini ifade etti. Paket açıklamasında hiçbir ayrıntıya yer verilmediği, ne emekçileri, nede piyasaları ikna edici bir yapısının bunmadığın belirten Eğitim Sen Şube Başkanı Savaş; “Bu ekonomik paket, ne emekçileri, nede piyasaları ikan edici bir görüntü göstermedi. Burada kıdem tazminatına yönelik açıklama sermayeye müjde, halka ise acı bir reçete oldu. Kıdem Tazminatının fona devredilmesi emekçilerin iş güvencesini ortadan kaldıran bir uygulama. Tazminatlarımıza el koymaktalar. Emekçilerin güvencesizleştirilmesi sağlanıyor” dedi. Paketi; “IMF programının bir parçası, işverenin, patronların paketi” olarak değerlendiren Savaş; “Emekçilerin kıdem tazminatının kaldırılması hak gaspıdır” dedi. Paketi; “Emekçinin emeklilik hakkını özelleştirme, kıdem tazminatını da sermayeye peşkeş çekme hamlesi” olarak değerlendiren Eğitim iş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu ise; “Çalışanların sosyal güvence ve hakları özelleştirilemez! Emekçinin alın teri, patronun yüzü gülsün diye peşkeş çekilemez” açıklamasında bulundu.
“IMF ve işveren paketi”
Açıklanan paketi ‘IMF ve işveren paketi’ olarak değerlendiren Savaş; “Ekonomik paketi açıklaması hiçbir ayrıntıya değinilmeden, ‘yapılacak, edilecek’ açıklamalarından başka bir şey değildi. Bu ekonomik paket, ne emekçileri, nede piyasaları ikan edici bir görüntü göstermedi. Burada kıdem tazminatına yönelik açıklama, sermayeye müjde, halka ise acı bir reçete oldu. Kıdem tazminatının fona devredilmesi emekçilerin iş güvencesini ortadan kaldıran bir uygulama. Tazminatlarımıza el koymaktalar. Emekçilerin güvencesizleştirilmesi sağlanıyor. İşveren, tazminat güvencesi olmayınca emekçiyi daha rahat işten çıkartabilecek. Bu ekonomik pakette, işverenlere, vergi indirimi var, teşvik var. Emekçiye ise kıdem tazminatının fona devredilmesi, zorunlu BES’i getirmesi ve vergi yükü var. BES’i daha öncede denediler ancak hiçbir emekçi bunu kabul etmedi. Üç ay içerisinde bu sistemden çıktılar. Şimdi ise zorunlu hale getiriyorlar. Maliye Bakanlığı’nın yapısal dönüşümü dediğimiz bu adımların kim için atıldığı aslında açık. Bu paket, IMF programının bir parçası, işverenin patronların paketi. Emekçilerin kıdem tazminatının ise kaldırılması hak gaspıdır. Bu sadece parasal bir konu değil. İş güvencemizin garantisi olan yıllardır hakkımız olan şey yok edilmeye çalışılıyor. Bu pakette denilmek istenen ey şu; kıdem tazminatı fona devrediliyor, bunu da birlikte BES fonları birleştiriliyor belki de işsizlik fonu da aktarılacak ve direk patronlara devredilecek. Bize, vergiyi halka yıkma paketi bu. Bu ekonomik pakette işçiyi ve emekçiyi rahatlatacak hiçbir şey yok. Pazarda markette hala yangın var ve bu dinecek gibi de görünmüyor” dedi.
“Krizin bedeli bir kez daha emekçilere çıkartılıyor”
Hazırlana pakete emekçilerin yeni bir saldırı ile karşı karşıya olduklarını belirten Savaş; “Hem KESK, hem de Eğitim Sen olarak Ağustos ayından bu yana ekonomik krizin faturasını emekçiler ödemeyecek diye çeşitli etkinlikler düzenledik. Bu paketle yeni bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bu görülüyor; ‘krizin bedeli ne yazık ki bir kez daha emeği ile yaşam savaşı veren biz emekçilere, halka çıkartılmak isteniyor’. Ne yazık ki zaten birçok sorunla karşı kaşıyaydık. 1 Mayıs hazırlıklarımız devam ediyor. Bu hazırlıkları yeni bir saldırı ile karşılıyoruz. İşsizlik korkusu devam ederken, alanlara çıkacaktık. Şimdide güvencesizleştirmenin adı konuldu. Tüm bunlara karşı biz alanlara, sesimizi daha da yükselterek çıkıyoruz. Eğitim Sen olarak krizin faturasını yıkmak istedikleri, yüzde 99’un ihtiyaçlarına yönelik bir politikanın uygulanması amacı ile mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz. Eğitim sendikaları olarak bu bizim görevimiz. Mart ayından bu yana Eğitim Sen tarafından ‘Öğretmenler Meslek Kanunu Taslağı’ hazırlanıyor. Bu taslak, kıdem tazminatı gibi bizim iş güvencemizi yok eden, mesleğimizi itibarsızlaştıran durumlara karşı bir kanun olacaktır. Bununla mücadele etmeye başladık. Türkiye genelinde öğretmenlerle bölgesel toplantılar düzenliyoruz. Çanakkale’de, 27 Nisan’da öğretmenlerle bir araya gelerek konuyla ilgili bilgilendirmede bulunacağız” dedi.
Paketi krizin faturasını emekçiye kesen bir paket olarak değerlendiren Eğitim İş Yönetim Kurulu tarafından ise; “Emekçinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, açıkladığı son `yapısal reform` paketiyle kendisini bile aşmıştır. Daha önceki `yapısal reform paketi` sunumunun içeriği ve basitliğiyle alay konusu olan Albayrak, bu kez powerpoint sunumundaki basitlikle değilse de, açıkladığı paketin emekçi düşmanlığı ve muğlak kısımlarıyla konuşulmaya başlanmıştır. Bakan Albayrak, Türkiye`deki orta sınıfı bile patates, soğan alırken cebindeki parayı hesap etmek zorunda bırakan, ucuz sebze alabilmek için `varlık kuyrukları` yaratan, mutfaktaki tencereyi kaynamaz hale getiren kötü ekonomi politikalarını kendileri uygulamamış gibi, krizin faturasını emekçiye kesen bir paket açıklamıştır” denildi.
“Paket sadece patronların yüzünü güldürecektir”
Açıklamada; “Bu paketle görülmüştür ki; ülkedeki meslek örgütlerine ve saygın ekonomistlere kulağını, gidişatı apaçık gösteren ekonomik parametrelere gözünü kapatan iktidar, sadece patronların yüzünü güldürecektir. Yoksuldan alınarak zengine verilmesinin fermanı, tersine Robin Hoodçuluğun ilanı olan yeni pakette çalışanlara yönelik çok büyük bir saldırı vardır. Bu paketle; halihazırda çoğu açlık sınırında çalışan 45 yaş altı emekçilere Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) zorunlu kılınacaktır. BES fonunun genişletilmesi ve kıdem tazminatının fona devredileceğini açıklayan Albayrak, BES fonunun büyüklüğünün böylece milli gelirin yüzde 10’unu oluşturacağını iddia etmiştir. Bu göz boyama tasvirinin arkasında yatan gerçekse bunun emekçinin emeklilik hakkını özelleştirme, kıdem tazminatını da sermayeye peşkeş çekme hamlesi olduğudur. Zorunlu kılınan BES, düşük ve orta gelirli çalışanlar için çok ciddi bir gelir kaybına yol açacak, zaten krizden beli bükülen büyük bir kesim, daha da geçinemez hale gelecektir. Eğitim-İş olarak BES garabetinin ilk yasalaştırılması sürecinde de uyarmıştık, tekrarlıyoruz: Çalışanların sosyal güvence ve hakları özelleştirilemez! Emekçinin alın teri, patronun yüzü gülsün diye peşkeş çekilemez. Biz emekçilerin, bu kadar büyük bir saldırıya boyun eğeceği düşünülemez. Eğmeyeceğiz!” ifadelerine yer verildi.
“Ortada ne bir `yapısallık` ne de bir `reform` var”
Paketin reform yada yapısallık içermediği belirtilen açıklamada; “Sunumda ayrıca Bakan Berat Albayrak`ın istihdam bazlı eğitime yöneleceklerini söylemesi de hükümetin sosyal devlet olmanın tüm gereklerini rafa kaldırdığının, eğitimin bile sermaye için araç hale getirileceğinin ilanıdır. Belli ki niyet, AKP iktidarı süresince giderek piyasacılaştırılan, gericileştirilen eğitimi, patronların arka bahçesi yapmaktır. Uyarıyoruz: Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün eğitim neferleri olarak çocuklarımızın eğitim hakkına, hayallerine ipotek koydurmayacağız! Bakan Albayrak`ın açıkladığı paketin geri kalanı ise vaatler, soyut ifadelerden ibaret kalmıştır. Dolayısıyla ortada ne bir `yapısallık` ne de bir `reform` vardır. Kendi yarattıkları ekonomik krizi, zaten onu en acı şekilde yaşayan emekçilere fatura etmek niyetinde olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bilmelidir ki; bu zihniyetle yapabileceği tek `yapısal reform` istifa etmesidir” denildi.
(Eren Aşnaz)