Emekçi kadınların mücadelesi yükseliyor

8 Mart ile ilgili açıklamada bulunan AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan; “Toplumsal ve Demokratik yaşamın önemli yapı taşları kadınlardır. Siyasette var olmaları eşitlik olgusunun göstergesidir. Partimiz kurulduğu ilk günden itibaren kadınların siyasette var olması için gayret göstermiştir. Kadınlar başarının sırrıdır. Üstlendiği işi sonuna kadar götürdüğüne birçok kez şahit olduk. Kadınlar tarihin her anında değişime sebep olmuşlardır. Çanakkale Savaş’ında düşmana karşı nasıl dik durduklarını biliyoruz. Hayat onlara hep ağır sorumluluklar yüklemektedir. Kadın, çocuklarımıza anne, aile birliğine teminattır. Anne, bir evladın hayırlı bir şekilde yetişmesini ve bir babanın iyi bir aile büyüğü olmasını sağlar. Kadın iş hayatına atılınca bütün bunları ihmal etmeden en iyiyi yapmak için çabalar. Bugün AK Parti kadrolarına baktığımızda 33 kadın milletvekilimiz, Çanakkale`de il başkanımız, kadın kolları il başkanımız, ilçe başkanlarımız ve teşkilatları ile kadınların sesi de sözü de her yerde. Bu dünyayı güzel kılan kadınlar hayatımızın her anında varlar ve hep olmalılar. Bizler kadına karşı şiddeti önlemek için çeşitli düzenlemeler getirdik. Keşke kadınların ortaya koyduğu bu fedakarlık, özveri fazlasını değil ama en azından gerektiği saygıyı herkesten görse. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarım” dedi.

 

CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile yayınladığı açıklamada, mücadele eden kadınların zafer kazanacağını vurguladı. Erkek; “Direnişin, mücadelenin, demokrasinin ve eşitliğin öznesi olan kadın, emeğin yaratılmasında da başroldedir. Bu nedenledir ki dünya var oldukça her gün ayrı bir 8 Mart’tır. Dünya Emekçi Kadınlar Günü; kadının şiddete uğramadığı, öldürülmediği, tecavüz ve taciz ile karşı karşıya bırakılmadığı, yaşamın her alanında özgürce yer alabildiği ve emeği sömürülmediği zaman kutlamaya dönüşecektir. Ve unutulmasın ki mücadelelerin en zoru, zihniyet ile yapılanıdır. Kadın hakları da zihniyetle yapılacak mücadele ile zafere ulaşacaktır. Kadın mücadelesi, sadece kadınların yürüttüğü ve yürütmesi gereken bir şey değildir. Topyekun bir ilerleme ve çağdaşlaşma projesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen ve dünyaya örnek olan devrimlerin biri de bu alandadır.  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun. Bu uğurda mücadele verenlere bin selam” dedi.

 

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için yayınladığı mesajda, kadınların yaşamın her alanında eşit ve özgür olması gerektiğini vurguladı. Başkan Gökhan; “8 Mart 1857`de New York’ta, daha iyi bir yaşam için seslerini yükselten 120 kadın işçinin sesi çok acı bir şekilde susturuldu. Onların anısına Kopenhag`da gerçekleştirilen 2. Enternasyonal’de Clara Zetkin’in önerisi ile 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verildi. Yıl 2017 yine bir 8 Mart, yine kadınların toplumsal yaşam haklarına, yine çalışma koşullarına, yine anneliğine, bir kez daha dikkat çekip, yine eşitlik, yine adalet, yine kadına saygı diye seslerimizi yükselteceğiz.  Kadınlarımızla yan yana durarak yine seslerimizi yükselteceğiz elbet; ama yıllardır kadınların canlarını yakan, hatta canlarını alan yaralar kanamaya devam ediyor.  Ne acıdır ki ülkemizde bir kadın cinayeti, istismarı, bir kadına şiddet haberi gündelik yaşamın içinde, olağan bir durummuş gibi yitip gidiyor. Demokrasiye, özgürlüklere, eşitliğe sahip çıkmayı yaşam felsefesi edinmiş insanlar olarak ülkemizde kadınlarımızın maruz kaldıkları şiddetten, toplumsal cinsiyet ayrımcılığından, cinsel istismarlardan, kadın cinayetlerinden ne yazık ki utanç duymaya devam ediyoruz. Kadının varoluşundan gelen güç ve denge, tüm evreni kucaklamaya yetecek sevgi ve merhamet dünyayı daha yaşanabilir kılabilecek çok kıymetli değerlerdir. Bu gücü görmezden gelip bastırmaya, susturmaya çalışmak, eve kapatmak, dövmek, öldürmek, satmak, yapanın kendi acizliğini örtebilmek için başvurduğu zavallı bir çabadır, gerekli mücadele ve müdahale yapılmazsa toplum için onulmaz bir yaradır. Kadınlarımızın Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında kendilerini başarıyla temsil ettiklerini,  çok zor işlerin altından hakkını vererek kalktıklarını, aldıkları önemli sorumlulukların, güç çalışma koşullarının yanında, yaşamda ki en zor ama en kıymetli görev anneliklerini de kusursuzca yerine getirdiklerini gururla görmekteyiz. Kadının yaşamın her alanında eşit, özgür, sesi gür, güvenli, huzurlu, amasız var oldukları bir gelecek temennim ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yayınlayan Gelibolu Belediye Başkanı M. Mustafa Özacar, tüm dünyadaki kadınların, haklı çabalarının karşılık bulmasını temenni ettiğini, toplumların şekillenmesinde ve kalkınmasında kadınların emeğinin ve katkısının büyük olduğunu söyledi.  Başkan Özacar; “Öncelikle tüm dünyada kadınlarımızın yüzyıllardır yürüttüğü, haksızlığa, eşitsizliğe, şiddete ve ayrımcı uygulamalara karşı özgürleşme ve eşit haklara sahip olma mücadelesinin kutlandığı 8 Mart Kadınlar Gününü kutlar, bu uğurda verilen mücadelede toplumsal yaşam ve çalışma yaşamındaki cinayetlerde yaşamlarını yitiren kadınlarımızı saygı ile anıyorum. Ülkemizin kurtuluşu ve yeniden kuruluşunda erkekler kadar kadınlarımızın da yadsınamaz emeği bulunmaktadır. Bu sebeple ulu önderimiz Atatürk ‘Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez.’ ifadelerini kullanmıştır. Ülkemizin geldiği iyi her şeyde kadınların katkıları vardır. Geriye gitmiş ne varsa o da kadınların içinde olmamasındandır. Atatürk’ün ifadesiyle dünya üzerinde güzel namına ne varsa kadının eseridir.  Bundan ötürü kadınlarımızın sosyal ve siyasal hayatta daha iyi yerlerde olduğu bir Türkiye diliyorum. Kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği, şiddetin önlendiği ve kadınların yönetimin her aşamasında ve hayatın her alanında daha çok temsil edildiği bir ülke hayal ediyorum. Bunun için kadınlarımız gelişme ve çağdaşlaşmanın olmazsa olmazıdır. Bu vesile ile başta Gelibolulu kadınlarımız olmak üzere, bütün kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nü kutlar. Başta değerli annelerimiz olmak üzere tüm kadınlarımıza en içten saygılarımı ve iyi dileklerimi sunarım” ifadelerini kullandı.

 

Çanakkale Baro Başkanı Avukat Bülent Şarlan, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile yayınladığı mesajında; “Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadın, toplumun en özverili, çalışkan ve üretken bireyleridir. Kadının ihmal edildiği bir toplumun, varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi ise mümkün değildir. Çanakkale Barosu olarak sadece söylemlerimizde değil stratejimizde ve eylemlerimizde de her zaman kadınlarımıza yanında olan bir meslek kuruluşu olarak bir kez daha kadına yönelik her ayrımcılığı her istismarı her insanlık dışı olayı reddettiğimizi vurguluyoruz. Baromuzun Kadın Komisyonu başta olmak üzere Çanakkale Barosu’nun tüm mensupları, geçen zaman içinde etkinlikleriyle, yayınladığı kitapçık ve broşürlerle, yaptığı girişimlerle her daim kadınlarımızla el ele, omuz omuza vermeyi bir ilke olarak benimsemiştir. Kadın cinayetlerine kurban verdiğimiz her kadının acısını kalbimizde yaşıyoruz. Kadınların yaşamda daha aktif yer alması, o ülkenin gelişmişliğinin de göstergesi olduğu bilinciyle Ulu Önder Atatürk, kadının siyasi yaşama dahil olmasına büyük önem vererek, toplum içinde layık olduğu değere kavuşturarak hatta Avrupa`nın bazı ülkelerinden çok daha önce fırsatlar sunmuştur. Bu nedenle Atatürk’e minnettarız. Kadınlarımızın sahip olduğu her hak, özünde milletimizin tüm fertleri için büyük bir ümit kaynağıdır. Bu düşüncelerle kadınlarımızın gününü en samimi duygularımla kutluyorum” ifadelerini kullandı.

 

DİSK Genel-İş Çanakkale Şubesi’nden yapılan açıklamada; “Kadınların sesine, sözüne, gücüne her zamankinden fazla ihtiyaç olduğu bir dönemde 8 Mart’ı karşılıyoruz. Özellikle son bir buçuk yıldır kitlesel katliamlar ile olağanlaştırılan ölümleri, içeride ve dışarıda süren çatışma ve savaşı, askeri darbeyi, OHAL rejimi ile yaratılan anti-demokratik ve hukuksuz ortamı, KHK’larla üyelerimizin ve akademisyenlerin hukuksuzca işten çıkarılmasını, kadına yönelik erkek ve devlet şiddetini, kadına tecavüzü yasalaştırma çalışmalarını, çocuk istismarlarının görmezden gelinmesini, kadınların yaşamları ve bedenleri üzerinden teşhir edilme politikalarını yaşadık, hala da yaşıyoruz. Kadın emeğine yönelik saldırılar daha da arttı. Özel istihdam bürolarının kurulmasına izin veren yasa TBMM’den geçerek kadınların esnek, geçici ve güvencesiz çalıştırılmasının önü açıldı. Kadın işsizliği rekor seviyeye ulaştı; geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 28’i buldu. Kadın emeği daha da değersizleşti: her 4 kadından 3’ü ücretsiz çalıştı. Kadınların çalışma hayatına katılımları önündeki engeller ise çözülmedi; 11 milyon kadın ev işleri nedeni ile çalışma hayatına katılamadı. Dünyanın yarısını oluşturan kadınların evde, sokakta, okulda, işte ve hayatın her alanında bizleri yok saymaya çalışan zihniyete karşı bugüne inat yarını ‘hayır’la kuracağımızı ilan ediyoruz!” ifadeleri kullanıldı.

 

Eğitim-İş Çanakkale Şubesi’nden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeni ile yapılan açıklamada; “Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, genel anlamda da AKP iktidarının kadını yok sayan gerici politikaları kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır.  Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artarak yükselmektedir. Ancak kadın cinayetleri katliam boyutuna ulaşmışken, devlet çıkardığı onca yasaya rağmen kadınların can güvenliğini sağlamada yetersiz kalmaktadır. AKP hükümeti ise, cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamaları hayata geçirmekte, kadınların ekonomik özgürlüğünü hiçe sayarak, ‘en az 3 çocuk’ söylemiyle kadınları eve hapsetmekte ve erken yaşta evliliğe teşvik etmektedir. Kadınların fıtrat gereği erkeklerle eşit olamayacağı, börek yapamayan kadının ailesinin dağılmaya mahkum olacağı yönündeki söylemler kadını yok sayan zihniyetin dışa vurumudur. Kadınların siyasetteki yeri de istenilen düzeyde değildir. Atatürk’ün 83 yıl önce seçme ve seçilme hakkına kavuşturduğu kadınlar,  TBMM’de yüzde 15 oranında temsil edilebiliyor. Biz, inanıyoruz ki kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez! Barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük gibi insani değerlerin yok sayıldığı bir dünyada kadınlara yer olmadığının farkındayız ve bu nedenle şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğiz! Kadınlar yaşama karşı gösterdikleri isyan ve inatla, toplumu hayata bağlayan kararlılığı armağan ediyorlar. Üyelerinin yüzde 57’sini kadınların oluşturduğu Eğitim-İş olarak, yeryüzüne barışı, çağdaşlığı, inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile Eğitim-Sen Çanakkale Şube binasında basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda açıklamada bulunan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Kadın Sekreteri İpek Çapraz Kartal; “8 Mart’ın direniş ruhunun temelleri 1857 yılında New York kentinde, düşük ücretle, insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların mücadelesi ile atıldı. Yüzyıllar öncesinden başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı kadın özgürlük mücadelesi, bugün de devam etmektedir. Aklımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki her türlü baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz. Dünyanın dört bir yanında ki kız kardeşlerimizle birlikte yükselen faşizme, emek sömürüsüne, erkek-devlet şiddetine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz! Her yerdeyiz! Kadınların siyasi iradesi olan vekilleri tutuklayarak, 8 Mart` ı yasaklayarak, kadınların emeğine saldırarak, kadın örgütlerini kapatarak, gerici anlayışla tek tip bir yaşam biçimini dayatarak yükselen kadın özgürlük mücadelesini boğmaya çalışıyor.15 Temmuz darbe girişimini her türlü dayatmaya bahane olarak kullanan siyasal iktidar gece yarıları çıkardığı KHK` lar ile binlerce kadını mesleğinden ihraç etti. Bizi işimizden, iş güvencemizden ve iş yerlerimizden koparmaya çalışanlara buradan bir kez daha sesleniyoruz: işimize, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Geri döneceğiz! OHAL ve KHK`ler gidecek biz kalacağız! Yasama, yargı ve yürütmenin tek bir kişinin emrine verildiği, erkin tek bir erkekte toplandığı diktatörlük yasasına karşı hayatlarımıza sahip çıkıyoruz: Savaşsız, sömürüsüz bir dünya için hayır diyoruz! Katliam, göç, yoksulluk ve sistematik şiddete dur demek için hayır diyoruz! Emeğimiz, kimliğimiz, kentimiz, toprağımız bizimdir demek için ‘hayır’ diyoruz! geleceğimizi kendi ellerimizle kurmak için diktatörlük yasasına hayır diyoruz, hayır` ı örgütlüyoruz! İş güvencemiz, Yaşam güvencemiz ve geleceğimiz için tüm kadınları mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Biz kadınlar birlikte daha güçlüyüz. Birlikte başaracağız” dedi.

 

Türk Anneleri Derneği Çanakkale Şubesi’nden yapılan açıklamada; “Aile dendiğinde , öncelikle aklımıza anne, baba ve çocuklardan oluşan bir topluluk gelmektedir. Günümüz aile düzeninde annelerde çalışmak ve üreten bireyler olarak da ailesinin yanında yerini alıyor. Üreten bireyler olarak hem annelik görevlerini hem de, evinin temizliğini sağlamaktadır. Kadınlar halkın en fedakar çalışan ve üreten bireyleridir. Bunlara karşı toplumdan hak ettiği sevgi ve saygıyı görmektedir. Diğer toplumlara bakıldığında hırpalanan ve aşağılanan birey olan kadın, ülkemizde ‘ana’ olarak yüceltilmiş ve hak ettiği değeri görmektedir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında analarımız önemli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Yeri geldiğinde cephede savaşmış yeri geldiğinde cephe gerisinde savaşa destek olmuşlardır. Savaş ardından ülkenin kalkınmasında da kadınlarımız, en ön saflarda yerlerini almışlardır. Bunu fark eden Atatürk, ülkenin kalkınmasında kadının yerinin ve önemini vurgulayarak 1934 senesinde pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını kazandırmıştır. Türk erkeği Atatürk’ün izinde kadına gerekli değer ve önemi vererek onun haklarını korumada yanında yerini almıştır. Kadınlarımızda birer yurttaş olarak Anayasal haklardan faydalanabilmesi için gereken yasal düzenlemeler yapılmıştır. Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın kadınlar gününü kutlar sevgi ve saygılar sunarım” denildi.

 

AKP Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ 8 Mart nedeniyle mesaj yayınladı. Karadağ mesajında; “Biliyoruz ki, kadın toplumun en etkili, yönlendirici, birleştirici ve koruyucu unsurudur. Kadının ilerlemesi demokrasinin bir şartı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizin tarihi sürecine baktığımız zaman kadının toplumsal hayata katılımı noktasında örnek ülkelerden biri olduğumuzu görüyoruz. Demokratik ileri bir toplum içi; kadınların güçlendirilmeleri, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk vb. alanlarda eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları en önemli unsurdur. Kadın Şairin deyimi ile ‘o benim kollarım, bacaklarım, başım, annem, yavrum, karım, kız kardeşim, ve hayat arkadaşımdır’. Kadınlarımızın siyasette yer alması ve başarı sağlaması ülkemizin geleceğe güvenle bakması noktasında önem arz etmektedir. Bu düşünce ile partimiz 1 Kasım seçimlerinde de temsil noktasında kadınlarımıza gereken değeri göstermiş ve en fazla kadın milletvekili sayısına sahip birinci parti olarak kadınlarımızı milletin meclisine göndermeyi başarmıştır. Bu duygu ve düşüncelerle Adalet ve Kalkınma Partisinin Türkiye’deki Tek Kadın İl Başkanı olarak tüm emekçi kadınların 8Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

8 Mart nedeni ile açıklamada bulunan AKP Kepez Belde Başkanı Alper Altınok ise; “Kadınlarımız aile kurumunun temel yapı taşıdır, milletimizin baş tacıdır. Fedakârlığı, çalışkanlığı ve üretkenliğiyle her zaman ailesine ve topluma önemli katkılar sunan kadınlarımızı, hayatın her alanlarında etkin bir şekilde görmek bizleri mutlu etmektedir. Cumhuriyet’in odak noktasında yer alan, modern ve çağdaş Türkiye’nin oluşmasında söz sahibi olan kadınlarımız, Türkiye’nin çağdaşlık sınavını sürdürebilmesi için kadının toplumsal statüsünün güçlendirilmesi temel önceliğimizdir. İlk Türk Devletinden bu yana, devletin kuruluşunda ve yönetiminde daima erkeğin yanında yer alarak gereken saygıyı görmüştür. Kurtuluş Savaşı’nda vatanımızın bağımsızlığı için erkeğiyle cepheden cepheye koşan Türk Kadını, Cumhuriyet’imizin kurulmasıyla birlikte, toplumsal yaşamda yerini almıştır. Kadınlarımıza verilen değer ve saygının bir ifadesi olarak Cumhuriyetimiz, bir çok Batı ülkesinden daha önce onlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Demokratik haklarını kazanan kadınlarımız erkekler ile aynı şartlarda mücadele etme imkanı bulmuşlardır. Siyasette verilen mücadelenin içinde de etkin bir şekilde rol alan kadınlarımız "15 Temmuz`da da sokaklara dökülerek, canları pahasına ülkelerini ve milletlerini savunanların arasında da en ön sırada yer alarak Türk kadınlarımızın gücünü ortaya açıkça koymuştur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınlarımızla omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz. Ve yine günümüz de kadınlarımız her alanda söz sahibi olmaya başlamış, başarılarını iş hayatında da göstermişlerdir. Kadınlarımıza ne kadar güzel fırsatlar sunabilirsek, toplum olarak o oranda güçleneceğimiz inancındayım.  Bu vesile ile kadınlarımızın  bu özel günlerini yürekten kutluyor selam ve sevgilerimi sunuyorum" dedi.

 

AKP İl Kadın Kolları Başkanı Saime Çetin Aydoğan ise 8 Mart mesajında; “Huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşları olan, varlıklarıyla hayatın her alanında fedakârlığı, üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden kadınlarımız, sonsuz sevgi ve hoşgörüyle yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizin şekillendirilmesinde de önemli rol oynamaktadır. Hayatın ağır yüklerini taşıyan, elinin emeğini gözünün nuru ile birleştiren kadınlarımız insanlığın kalbidir. Sonsuz sevgi ve hoşgörüyle yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizin şekillendirilmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Kadınlarımız; analarımız, bacılarımız ve eşlerimiz olarak geleneksel ve köklü kültürümüzün gereği müstesna bir yere sahip olup, daima şefkatin, fedakârlığın ve özverinin sembolü olmuşlardır. Onları sadece bir günde anmamalı, her zaman saygı ve sevgiyle hak ettikleri değeri vermeliyiz. Bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kadınların ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutluyor, sevginin, şefkatin ve fedakârlığın simgesi olan kadınlara saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.