Emek Partisi; "Salgına ve sömürüye karşı, insanca yaşam için; 1 Mayıs"

1287

 Emek Partisi Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, 1 Mayıs için yaptığı açıklamada, birlik ve mücadele çağrısı yaptı. “İşçi ve Emekçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs tarihte ilk defa sokaklarda, meydanlarda, salgın koşullarında kitlesel olarak kutlanamayacak” diyen Dağtekin, “Taleplerimiz, hayallerimiz, sokaklarda seslerimiz, marşlarımız, sloganlarımız ile dillendirilemeyecek. Covid-19 virüsü nedeniyle yaşansa da bu durum; fabrikalarda, işletmelerde, atölyelerde, tekellerin, sermayenin, patronların ve onların sözcüsü durumundaki hükümetlerin, işçileri emekçileri çalışmaya zorlaması nedeniyle, bu yıl 1 Mayıs tam da olması gereken yerde, iş yerlerinde kutlanabilir, kutlanmalıdır. Salgın hastalığın kol gezdiği, sağlık örgütlerinin, bilim insanlarının etkili izolasyonu önerdiği koşullarda, işçilerin üretmeye, ölümüne çalışmaya zorlanması, ekonominin çarklarının dönmesine devam edilmesi, işçilerin emekçilerin canı pahasına yapılmaktadır. Ekonomi dedikleri milyon dolarların döndüğü, tekellerin, patronların ve onun işbirlikçisi olanların ekonomisidir. Evine ekmek götürme derdindeki asgari ücretlilerin, küçük işletmelerin, esnafın, yoksul köylülerin ekonomisi değildir. Çarklar büyük patronların daha fazla kar etmesi için, kapitalist rekabet koşullarında kendilerince avantaj kazanmak için döndürülürken, dönen çarkların arasında işçiler, emekçiler, köylüler ezilmekte, hayatları hiçe sayılmakta, adeta ölüme yollanmaktalar. Hiçbir önlem almadan ısrarla üretime zorlanan işçiler, emekçiler, yetersiz beslenme, yetersiz hijyen koşulları, aşırı iş yükü, esnek kuralsız çalışma, sendikasız, sigortasız, iş güvencesiz çalışma, stres, ay sonunu nasıl getiririm derdindeyken; salgın koşullarında birde hasta olur muyum endişesiyle çalışmak zorunda bırakılıyor” dedi. 

 
“Ancak bu böyle gitmez”
Dağtekin, açıklamasında; “Temel gıda, sağlık vb. ihtiyaçların karşılanması hariç herkesin evde kalması, sosyal izolasyona dikkat etmesi istenirken, işçiler emekçiler, fabrikalarda, atölyelerde, işletmelerde, sanayi sitelerinde kölece çalıştırılıyor. Salgın koşullarında yaşanan zorlukların atlatılması için hükümetler ekonomik önlemler alıp, hayatı birazda olsa kolaylaştırmanın yollarını ararken, bizim ülkemizde AKP  hükümeti; açıkladığı ekonomik paket ile ülkemiz işçi ve emekçilerini “paket” edip sermayeye, tekellere sunuyor. AKP hükümetinin paketinde, vergi muafiyetleri, düşük faizli krediler, borç ötelemeleri patronlara müjde diye verilirken, patronlarla karşılıklı gülüşürken, işçilere, emekçilere, üretici köylülere, küçük esnafa, esnek kuralsız çalışma, işten atma, açlık yoksulluk reva görülmektedir. Temel tüketim maddeleri, barınma, elektrik, ısınma, haberleşme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması için bile, kıllarını kıpırdatmıyorlar. Çanakkale’de de maden ocaklarında, İÇDAŞ’da, Dardanel’de, seramik fabrikalarında, köprü inşaatında, karayollarında, belediyelerde, hastanelerde, postanelerde işçiler emekçiler çalışmaya zorlanmaktadır. Salgın koşullarında işçilerin emekçilerin ücretli izinle çalıştırılmasını istemek şöyle dursun; işverenler, patronlar çalışmaya zorlanan işçi ve emekçilere gerekli hijyen, koruyucu ekipmanı bile çok görmekteler. Kaz Dağları’nda başta Alamos Gold ve onun iş birlikçisi Doğu Biga Madenciliğin tüm faaliyetleri sürmekte, doğamız katledilmekte, havamız suyumuz kirletilmektedir” dedi. 
“Kapitalizme karşı sosyalizm!”
Dağtekin, açıklamasında “Bu koşullar altında 2020 1 Mayısına giderken; Salgın hastalığın kol gezdiği bu süreçte, zorunlu işler hariç tüm işler durdurulmalı, işçiler emekçiler ücretli izinli sayılmalıdır.  İşten atmalar yasaklanmalıdır. İşsiz olan, sendikasız, güvencesiz gündelik işlerde çalışan işçi ve emekçilere düzenli parasal yardımlar yapılmalı, elektrik, su, doğal gaz, iletişim gibi faturalar devletçe veya ilgili firmalar aracılığıyla karşılanmalıdır. Başta sağlık emekçileri olmak üzere, tüm halka,  gerekli koruyucu, Donanım Malzemeleri hemen parasız temin edilmeli ve ulaştırılmalıdır. Tüketici kredisi, kredi kartı, kira gibi borçların geri ödemesi faizsiz olarak dondurulmalıdır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunanlar için genel bir af hayata geçirilmelidir. İçerde ve dışarıda girişilen savaşlara son verilmeli, Suriye, Libya ve kuzey Irakta bulunan askerler geri çekilmeli, savaşa ayrılan kaynaklar işçi ve emekçilerin ihtiyaçları için kullanılmalıdır. Kadına ve çocuğa karşı işlenen şiddet, taciz ve tecavüzlerin yaşanmaması için etkili önlemler alınmalıdır. Sağlık hakkı güvenceye alınmalı ve parasız olmalıdır. Yaşam alanlarımızı zehirleyen emperyalist maden şirketlerine ve onların yerli işbirlikçisi şirketlere verilen işletme izinleri derhal iptal edilmelidir. Tüm bu taleplerin hayat bulması, daha yaşanılır bir ülke ve dünya için işçi ve emekçiler, sendikalı sendikasız hep birlikte, bu soygun düzeni kapitalizme karşı sosyalizm için, halk demokrasisi için mücadele etmek zorundayız. Ülkemizin işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle hep birlikte iş yerlerinde, fabrikalarda, hizmet alanlarında, atölyelerde, balkonlarda, sosyal medya, video, afiş, slogan ve marşlarımızla taleplerimize sahip çıkıp sesimizi gür bir şekilde duyurmalıyız. Bu tekelci kapitalist sömürü sisteminin ve onun işbirlikçi yöneticilerinin işçi sınıfına ve emekçilere yoksulluk, açlık,  işsizlik, acı, ölüm ve gözyaşından başka vaat ettiği bir şey yoktur. Salgında ve sonrası yaşanacak krizin faturasını ödememek için; tüm dünyada işçi ve emekçiler dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan savaşların sömürünün olmadığı o güzel günlerin dünyasını kazanmak için birliğimizi ve mücadelemizi güçlendirelim” dedi…
(Seçkin Sağlam)
Paylaş