Köy Enstitülü öğretmen Süleyman Aydın Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Çanakkale Şubesi tarafında ölüm yıldönümünde anıldı. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Çanakkale Şubesi, köy enstitülerinde okuyan ve sonsuzluğa uğurlanan öğretmenleri anma programları çerçevesinde önceki gün Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesislerinde yapılan etkinlikte Köy Enstitülü öğretmen Süleyman Aydın anıldı. Programa, Süleyman Aydın’ın Kızı Zuhal Güvenilir, öğretmen arkadaşları ve öğrencileri katıldı. Yaptığı konuşmada, eğitim sisteminde etik değerlerin tekrar kazanılmasına vurgu yapan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Çanakkale Şube Başkanı ve Çanakkale Gözlem Evi Kurucusu Prof. Dr. Osman Demircan; “Bu bir vefa borcu. Değerlerimizi anmamız gerekiyor, onları hatırlamamız gerekiyor. Her ay bir Köy Enstitülü çınarı anıyoruz. Etik değerlerimiz, zaman içinde kayboluyor. Bu tolum daha mutlu yaşayacaksa, önce etik değerlerini yeniden kazanması lazım. Çok kar eden kişiler ve kuruluşlar, çok başarılı sayılıyor ama hatırlanmalı ki birileri zenginleşiyorsa birileri de fakirleşiyor. Değerler bu toplumda o kadar dağılım bozukluğu gösteriyor ki mesela toplam milli gelirin yüzde 7’si nüfusun yüzde 1’inin elinde, bu çok büyük bir bozukluk. Değerlerimizi eşit de kullanamıyoruz, saygı ve sevgi de yitirilmiş. Bunlar eğitim sistemindeki bozukluklardan kaynaklanıyor” dedi.
“Önce ülkemiz’ diyorduk ama şimdi insanlar zengin olmayı hedefliyor”
Eğitim sisteminin bozukluğuna dikkat çeken Demircan; “Geçmişte daha iyiydi. Biz ‘önce ülkemiz’ diyorduk, kendi çıkarlarımızı ülke çıkarlarının önüne hiçbir zaman koymuyorduk ama şimdi öyle değil. İnsanlar kısa sürede zengin olmayı, köşe dönmeyi hedefliyor. Etik değerlerimizi kazanmak galiba ülke olarak öncelikli sorunumuz. Öğrencilere, bilgi öğretmeden önce etik değerleri öğretmek gerekiyor, okuma yazma sonradan da öğretilebiliyor. Bir felsefecinin dediğine göre eğitimin amacı, eğitim gerçeklerin öğretilmesi değil, düşünmek için aklın eğitilmesidir. Bir ülkeyi yok etmek istiyorsak, silaha ve savaşa gerek yok eğitim sistemini bozmanız yeterli. Eğitim sistemi bozulduğunda hastalar doktorların elinde can verir, binalar mühendislerin önünde çöker, adalet hakimlerin elinde yok olur, insanlık vakıf inançların elinde tüketim toplumuna dönüşür. Toplumumuzun tekrar eski değerlerini kazanması, daha mutlu olması için önce etik değerler ama sonra eğitimin güncellenmesi gerekiyor.
“Eğitim sistemi bizi dünyadan kopartıyor”
Ders kitaplarındaki programlarda yer alan bilgilerin artık çağdaş dünyada işe yaramadığını ifade eden Demircan; “Çağdaş dünya çok farklı yerlere gidiyor. Biz de başka yerlere sürükleniyoruz ve dünyadan kopuyoruz. Bu yeni güncel değerler, kodlamayı içeriyor, kodlamasyonu içeriyor, sanal gerçekliği içeriyor, tobotiks denen bilim alanını içeriyor. Dolayısıyla hep eski bilgileri dönüp dolaşıp aktarmaya çalışmak, artık eğitim değil. Tekrar tekrar vurguluyorum, etik değerler olmadan bilgi, beceri, yetkinlik işe yaramıyor. Bilgi de tek başına işe yaramıyor. Kişiye beceri ve yetkinlik kazandırmazsanız, birey tüketim toplumuna katılıyor. Üretim de yapamıyor. Eğitim bizim işimiz, eğitim sistemimiz çok yanlış, yanlış yerlere gidiyor ve bizi dünyadan koparıyor” dedi.
(Oya Koyuncu)
