Eğitimde hak ihlalleri protesto edilecek...
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şubesi Basın Sözcüsü Orhan Kafa, PSAKD Genel Merkez tarafından eğitimde hak ihlallerine karşı oturma eylemleri başlatılacağını söyledi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak sorunlara dikkat çekmek ve çözüm önerilerinin kabulüne kadar örgütlü olunan tüm illerde kent meydanında her Pazar olmak üzere süresiz olarak bir saatlik oturma eylemi yapma kararı alındığını belirten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şubesi Basın Sözcüsü Orhan Kafa; "Biz aleviler ve Pir Sultan Abdal Örgütlülüğümüz; ülkemizde kardeşlik ikliminin tesisi ve barış içerisinde birlikte yaşamanın temel koşulunun eşit yurttaşlıktan geçtiğini bilincindedir. Tek ve nihai talebimiz eşit yurttaşlık hakkıdır. Toplumsal dokumuzun uzun bir tarihi sürecin sonunda oluşan ve öğreti ve inanç ruhsal /ruhi şekillenmesinin bir formu olarak algılanmamızı, hakkımızda devletçe yapılan tanımlamalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Aleviliği teolojik olarak tartışmak, tarihsel zeminini sınırlamak gibi devlet politikalardan vazgeçilmelidir. Biz aleviler sorunumuzun yalnızca inanç siyasetiyle ilgili bir sorun olarak algılanmasına karşıdır. Biz aleviler sorunumuzu genel yurttaşlık eşitliği ve özgürlüğü temelinde görmektedir. Biz aleviler laikliği; farklı inançlar ve ahlak sistemleriyle var olan bir toplumda anlam bulan, siyasal özgürlüğün ve eşitliğin sağlandığı özgür eşit yurttaşlardan oluşan bir siyasal toplum düzenin kurulmasını anlamaktadır. Bunun anlamı da ülkemizin ileri batılı ülkelerde algılanan ve yorumlanan bir laiklik ilkesinin yaşam bulmasını hayati sorun olarak görmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası eşitsizlikçi, mevcut inanç çeşitliliğini dikkate almayan egemen inanca hizmet eden şekilde düzenlediği tartışmasız bir gerçektir. Anayasanın 24.maddesi, zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri Aleviler için kabul edilemez bir müdahaledir. Bu nedenle din dersleri eğitimi zorunlu olmaktan çıkartılmalıdır. Aleviler zorunlu din derslerini temel bir hakka müdahale olarak görmektedirler.Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu karara uyulmalıdır" dedi.
"Eğitim sistemi kabul edilemez bir durumdur"
"Biz Anadolu Alevileri , öğretimizin ve inancımızın ibadet yerini Cemevi olarak tanımlamış ve kabul etmiş bulunmaktadır" diyen Kafa; "Bu anlamda bağımsız bir inanç merkezi olarak Cemevi’nin inanç merkezi olarak kabulü ve tescili gerekmektedir. İnanç ve öğretimizin asimilasyonundan , siyasal olarak ta müdahalenin aracı ve kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığının anayasal bir kurum olmaktan çıkartılması,tüzel kişiliğine son verilmesi gerekmektedir.Biz aleviler bu kurumu siyasal İslam’ın asimilasyon amaçlı kurumu şeklinde değerlendirmektedir. Aleviler yasal düzenlemeler içinde yer alan ve bir inanca ve kurumlarına hizmet eden tüm düzenlemelerin ele alınarak arındırılmasını talep etmektedir.(442 sayılı Köy Kanunu,6831 sayılı Orman Kanunu,3402 sayılı Kadastro Kanunu,2981 sayılı Gece Kondu Yasası…Yönetmelikler…) 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile Anadolu Alevi ve Bektaşi İnancı ve öğretisinin Serçeşmesi olarak kabul gören Hacı Bektaş Dergahının kapatılması ve 16 Ağustos 1964 yılında müze olarak açılması kabul edilemez bir durumdur. Dergahın Alevilere terkin edilerek ibadete açılması gerekmektedir. Aleviler Özgür demokratik laik ve bilimsel bir eğitim sisteminin uygulanmasını hayati bir sorun olarak görmektedir.
Zorunlu din dersleriyle ilgili alınan yargı kararlarını uygulamayarak hem iç hukuku hem de uymakla yükümlü olduğu uluslararası sözleşmeleri ihlal eden hükümetin, zorunlu seçmeli din dersleri, ilköğretim seviyesine indirdiği türban, okullara mescit, TEOG’la binlerce öğrenciye imam hatip okullarının dayatılması, bütün bunlar yetmiyormuş gibi ayrıca okullarda imam hatip sınıflarının açılması gibi uygulamalar laik ve çağdaş eğitime yönelik tehdit ve tehlikeleri artırmıştır. AKP hükümetinin hep ‘kendine Müslüman’ politika ve uygulamaları ‘tek tip’ insan yetiştirmeyi hedeflemekte, Alevi çocuklara da istemedikleri bir inancı empoze etmektedir. Bu eğitim sistemi biz aleviler tarafından kabul edilemez bir durumdur" şeklinde konuştu.
"Mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz"
Herkesi mücadeleye destek vermeye davet eden Kafa şu şekilde konuştu: "2 Temmuz 1993 yılında Madımak otelinde yakılarak katledilen otuz üç canımızın anısına ve tarihe tanıklık amacıyla Madımak Otelinin bir “Utanç Müzesi” olarak düzenlemesini talep etmekte ve bunun mücadelesini demokratik düzlemlerde sürdürmeye devam edecektir. Pir Sultan Abdal Örgütlülüğü olarak bu sorunlarımıza dikkat çekmek ve çözüm önerilerinin kabulüne kadar örgütlü olduğumuz tüm illerde kent meydanında her Pazar olmak üzere süresiz olarak bir saatlik oturma eylemi yapma kararı almıştır. Bu mücadelemizin başarıya ulaşması tüm demokrasi mücadelesi cephesinde yer alan örgütlülükleri birlikte mücadeleye ve dayanışmaya katılması ile mümkündür. Tüm canlarımızı ve yoldaşlarımızı bu mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz."