"Eğitim süreciyle ilgili kaygı düzeyi en yüksek olanlar öğretmenlerdir"
Bahsi geçen olayla ilgili sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş, Nagehan Alçı`nın "öğretmenler ve öğrenciler rahata alıştı" söylemi üzerineşunları söyledi; "Sayın Nagehan Alçı, her konunun uzmanı sıfatıyla, bu kez de eğitime el atmış. Tabii ki, çocuklarımızın geleceği ve eğitimimizin sıhhatiyle alakalı kaygılı olmak takdire şayandır. Ancak, `dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı` misali yuvarlamayacak ve meramınızı üslubunca ifade edeceksiniz. Öğrenme kayıplarını, uzaktan eğitime erişememe sorunlarını, ölçme ve değerlendirme yapılamaması gibi olumsuzlukları dile getirirken, zorunlu olarak yüz yüze eğitime ara verilen bu süreci, `öğretmenler rahata alıştı` gibi bir saçmalıkla tanımlamayacaksınız! Hem bir veli ve hem de bir eğitim sendikasının yöneticisi olarak çok iyi müşahede ediyor ve biliyorum ki; hali hazırda milyonlarca öğrencimiz ve 974 bin öğretmenimiz dört gözle okulların açılmasını bekliyor. Gerçek böyle iken, Sayın Alçı`nın kaç tane öğretmen ya da öğrenci ile görüşerek `öğretmenler de öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı sanki...`gibi bir kanaatin sahibi olması çok ilginç bir durum. Sayın Alçı, bunları biliyor musunuz? 1-Öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde, yüz yüze eğitimde olduğunun bir kaç katı zaman ve emek harcamaktadır. 2-Sabah 08.00`den akşam 20.20`ye kadar uzaktan eğitim devam etmektedir. 3-Okulda yüz yüze öğrencilerinin gelişimini takip edebilen öğretmenler, uzaktan eğitim sürecinde telefon, e-posta ya da diğer dijital iletişim araçlarıyla gece geç saatlere kadar öğrenci ve veliler ile görüşmektedir. 3-Uzaktan eğitim süreci, hiçbir ekonomik ve teknolojik destek almadan tamamen öğretmenlerin kişisel gayret ve imkanlarıyla yürümektedir. 4-Salgın döneminde öğretmenlerin %39`u bilgisayar/tablet satın almıştır. Bunun için de tek kuruş ilave destek almamışlardır. 5-Öğretmenler, bu dönemde sadece uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütmemişler; vefa destek gruplarında, filyasyon ekiplerinde, mahalle denetim ekiplerinde gönüllü olarak görev alarak ülkemizin salgınla mücadelesine emek verdiler. Son kez daha ifade ediyorum: Kesintiye uğrayan eğitim sürecimiz ve öğrencilerimizin öğrenme kayıpları ile dertlenmek tebrik edilecek bir tutumdur. Ancak bunu ifade ederken eğitimin taşıyıcı kolonu olan öğretmenlerimizi tahkir ve huzursuz edecek söylem ve iddialardan kaçınmak gereklidir. Kimse merak etmesin, çocuklarımızın eğitim süreciyle ilgili kaygı düzeyi en yüksek olanlar, öğretmenlerdir."
"Öğretmenlerimize saygısızlık ve iftira niteliğinde sözler etmiştir"
"Bilindiği gibi her konuda fikri olan ve ekranların vazgeçilmez yüzü Nagehan Alçı, `öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde rahata alıştıklarını` söylemek süretiyle, uzaktan eğitim sürecinde rahat etmeyi bırakın, eskisinden daha çok yorulan, fedakarlık eden ve bir an önce yüz yüze eğitimin başlamasını isteyen öğretmenlerimize saygısızlık ve iftira niteliğinde sözler etmiştir. Bu sözleriyle hiç te fikir sahibi olmadığı bir alana girip, öğretmenlerimizin motivasyonunu bozan Alçı`ya Genel Başkanımız Talip Geylan `Laf Ola Beri Gele` başlığıyla bir açıklama yapmış ve gereken cevabı net bir şekilde vererek ` çocuklarımızın eğitim süreciyle ilgili kaygı düzeyi en yüksek olanların öğretmenler" olduğunu ortaya koymuştur. Genel Başkanımız Talip Geylan`ın bu açıklamasından saatler sonra Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da, muhtemelen gelen tepkiler üzerine bir dizi twit atarak bu konuya güya değinmiş (!) Öyle bir değinmiş ki, bu twitlerin Nagehan Alçı`ya söylenmiş sözler mi, yoksa ortaya söylenmiş sözler mi olduğunu çözmek için epeyce uğraşmak gerek. Sözü söyleyen ve söylenen sözler belli iken ortaya konuşmak da nedir? Nagehan`dan mı çekindiniz, yoksa Rasim Ozan`dan mı?"
(Yusuf Sonkurt)