Eğitim sendikalarından tepki!

1066

 Coronavirüsü pandemisi sürecinde en çok tartışılan alanlardan biri de eğitim oldu… Uzaktan eğitim başta olmak üzere, öğretmen, öğrenci ve velilerin mağduriyetleri, sınavların tarihleri ve benzeri konular eğitim sendikalarının gündemindeydi. Eğitim-İş Çanakkale Şubesi açıklamasında, “Doğrudan kendi alanı ve sorumluluğu olduğu halde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk`un ‘Cumhurbaşkanı açıklayacak’ dediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı`nın (YKS) yeni tarihi kamuoyunda haklı olarak infial yaratmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonlarca öğrencinin ayları değil, günleri bile ders programlarına bölüştürerek çalıştığı sınavın daha önce söylendiği gibi Temmuz sonunda değil, 27-28 Haziran tarihlerinde, yani beklenenden 1 ay önce yapılacağını açıklamıştır. Daha bir gün önce liseliler ve velileri 1 milyonu aşkın tweet atarak sosyal medya üzerinden ‘YKS tarihime dokunma’ dese de, bu itirazlara kulak asılmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın söz konusu konuşmasında sınavın neden erkene çekildiğine dair bir açıklama lütfedilmese de, konuşmanın sıralamasından anlaşıldığı kadarıyla YKS tarihi, "iç turizmin tekrar canlanması" amacıyla değiştirilmiştir.Turizmin eğitimden, tek adamın görüşünün milyonların talebinden, kısa vadeli ekonomik beklentilerin geleceğimiz olan gençlerin kaderinden önemli tutulmasını kınıyor ve kabul etmiyoruz! Halihazırda zaten ülkenin kötüye giden ekonomisi, karantina koşulları, eğitimdeki kesinti gibi nedenlerle bu sene sınav stresini katmerli yaşayan gençlerimizi bir ay erken sınava sokmak, en hafif tabirle düşüncesizlikle yapılan kötülüktür! Üstelik sınav tarihini bir ay erkene çekmek, ‘bir gün bile evde kalınsa kardır’ diyen Pandemi Bilim Kurulu`nun tavsiyeleriyle de çelişmektedir. Daha yeni kurulmuş bir Cumhuriyet iken bile Avrupa`nın dudak ısıracağı eğitim hamlelerinin yapıldığı bu memleket, böylesi eğitim düşmanlığını, insan hayatı ve geleceğinin bu kadar değersizleştirilmesini hak etmemektedir. Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı`na son kez çağrı yapıyoruz: Milyonlarca gencimizi mağdur edecek olan bu kararınızdan geri dönün. Gelecek, sizin küçük koltuk hesaplarınızdan çok daha büyük, çok daha ötededir. Orada yeriniz olup olmayacağını ise bugün yaptıklarınız belirleyecektir” dedi. 

 
“Bazı yaklaşımlar üzüntü verici”
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Resul Demirbaş ise “Corana salgını sonucunda hayatımızda önemli değişikler yapmak mecburiyetinde kaldık. Milli Eğitim Bakanlığı olarakta ilk olarak okullarımız tatil edildi. Öğretmenlerimiz idari izinli sayıldı. Öğrencilerimizin eğitimlerinin devamı için EBA tv üzerinden ülkemizin en iyi öğretmenleri denilerek televizyon yayımları yapılmaya başlandı. Yine kurum müdürlerimiz ve öğretmenlerimizin hemen hemen hepsi Watsap üzerinden kurdukları sınıf gruplarıyla iletişim içinde olarak velilerimizi ve öğrencilerimizi yönlendirme çalışmaları yapmışlardır. Yine pek çok öğretmeniz bakanlığın EBA uygulaması üzerinden online ders anlatımını beklemeden çeşitli internet programları üzerinden canlı ders anlatımına başlamışlardır. Bakanlığın EBA uygulaması başladıktan sonra da bu mecradan mesai kavramı gözetmeden canlı ders anlatımına devam etmişlerdir.  Ancak il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin talimatlarını yanlış yorumlayan bazı okul müdürleri akılcı ve bilimsel eğitimle hiçbir şekilde uyuşmayan yaklaşımlar göstermektedir. Bu yaklaşımlarda ne öğrencilerimizin ne velilerimizin ne de eğitimcilerimizin psikolojileri , teknolojik altyapi açısından ekonomik durumları , evlerinin fiziki durumları vb pekçok durum dikkate alınmamaktadır.  Yine bazı müdürlerimizin söylemlerinden de anlaşıldığı üzere bakanlığın resmi yazılarının içeriği dikkate alınmadan ve bu yazılar öğretmen arkadaşlarımıza tam olarak açıklanmadan EBA istatistikleri her şeyden daha önemliymiş gibi yaklaşımlar ; üst makamlara şirin görünme yaklaşımları üzüntü vericidir. Bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin, canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri harmanlayarak “yukarıya” şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiği izlenmektedir. Hatta bazı okul müdürlerinin, çeşitli “oyunlarla” EBA’daki öğrenci girişlerini şişirerek “başarılarını” göstermeye çalıştıklarını dahi duymaktayız. Gerçekte derslerin içeriği, öğrencilerimizin eğitimlerinin telafisi hiç önemsenmemektedir.” ifadelerine yer verdi.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş