Eğitim-Sen`den “Diren ODTÜ” mesajı
Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, dün açıklama yaparak ODTÜ`de yaşanan olaylara değindi. Koç, “Ankara`da trafik sorununu sadece köprülü kavşaklarla ve yeni yollarla çözebileceğini sanan malum `belediye lobisi`nin, topluma hizmet adı altında bir devlet üniversitesini kendi iktidarı karşısında `dize getirme` derdine düştüğü ortadadır” dedi.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, açıklama yaparak ODTÜ`de yaşanan olaylara değindi. Halka ve öğrencilere destek veren Koç, açıklamasında AKP iktidarını da eleştirdi. “Dün (önceki gün) ODTÜ`de başlayan direnişle, hükümet kurmaylarınca çokça dillendirilen (Eylül`de olaylar yeniden başlayacak!) istihbaratının kaynağı ortaya çıkmış oldu” diyen Koç, açıklamasında “Belli ki Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, ODTÜ`den geçireceği yolun neden olacağı ağaç katliamına gelecek tepkileri aylar öncesinden öngörmüştü. 1994 yılından bugüne Ankara`da iktidarda kalabilme başarısını yoğunlaştırılmış `sırıtma` propagandasıyla birlikte güçlü öngörülerine borçlu olan bir başkandan başka türlüsünü beklemek de hata olurdu. Dolayısıyla Gezi direnişlerine anlam veremedikleri için isyanın arkasında sürekli içerde ve dışarıda `mihrak` arayanlar, bu defa direnişin startını verenin nice `büyük ustalar`a taş çıkartacak bir iktidar ustası olduğunu kolaylıkla görebileceklerdir. Ankara`da trafik sorununu sadece köprülü kavşaklarla ve yeni yollarla çözebileceğini sanan malum `belediye lobisi`nin, topluma hizmet adı altında bir devlet üniversitesini kendi iktidarı karşısında `dize getirme` derdine düştüğü ortadadır. Başbakan Erdoğan`ın Gezi sürecindeki `o kışla yapılacak!` tavrının şimdi de `bu yol yapılacak!` biçiminde devam etmesi, AKP`nin gövde gösterisi yapmak istediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, dün gece polisin müdahalesi nedeniyle alev alan ağaçları söndürmek derdiyle, üstlerine yağan biber gazı kapsüllerine aldırış etmeden canhıraş çabalayan gençlere karşı resmen bir güç gösterisi yapılmaktadır. Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, gözlerini iktidar ve rant hırsı bürüyenlerin, baktıkları her yere `talan` ve `şiddet` götürdükleri herkes tarafından iyi bilinmektedir. Sormak istiyoruz! Benim YÖK`üm, benim polisim, benim üniversitem ya da benim belediyem mantığıyla hareket eden bir iktidar karşısında, ona ait olmayan ve asla da olmayacak çokça şey olduğunun mücadelesini yürütebilmek demokrasi mücadelesi değilse nedir?” ifadelerini kullandı.