Eğitim-Sen; "Bağış kampanyaları mobbinge dönüşmemeli!"
Eğitim-Sen’den yapılan açıklamada Covid-19 salgınına karşı, yurttaşların sağlık alanında ve ekonomik alanda sosyal devlet anlayışını hissetmeleri gerektiğinin altı çizildi. Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu açıklamasında; “Yaklaşık dört ay önce Çin’de ortaya çıkan yeni koronavirüs kısa süre içinde bütün dünyaya yayıldı ve bütün toplumların hayatını değiştirdi. İçinden geçtiğimiz şu zor günlerde çeşitli nedenlerle ekonomik sıkıntılar çeken, ocakta tenceresi kaynamayan, durumu müsait olsa bile alınan tedbirler nedeniyle yalnızlık çeken birçok ailenin olduğunu biliyoruz. Salgın, doğal afet veya yaşanan toplumsal kriz anlarında ‘Sosyal Devletten’ beklenen; yurttaşın sağlığı ile ilgili gerekli önlemleri alması; toplumsal yaşamın sorunsuz devam etmesini düzenlemenin yapılması, yaşamını devam ettirmekte güçlük çeken sosyal grupları, mağdur olan toplumsal kesimleri desteklemesi ve onlarla ilgili gerekli tedbirleri almasıdır” denildi.
Bağış kampanyasına değinildi
“Yaşanan bu süreçte Çanakkale yerelinde de İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gıda kolisi bağışı kampanyası başlatılmıştır” denilen açıklamada, “Bu kampanya işleyişi ile ilgili Eğitim Sen Çanakkale yürütmesi olarak çeşitli endişeler taşımaktayız. Yapılan yardıma katılım çağrıları okul WhatsApp grupları üzerinden yapılmakta, öğretmenlerden kaç koli ile katılacakları bilgisini okul müdürlerine iletmesi, bu bilgilerin de Milli Eğitim Müdürlüğü ile paylaşılması istenilmektedir. Hatta bazı okul müdürleri tarafından kampanyaya katılan öğretmenlerin isimleri açıklanmaktadır. Uygulanan bu yöntem Milli Eğitim Müdürlüğü içerisinde, zorlamanın veya elinde bulundurduğu yetkiyi dolaylı zorlama yöntemi olarak kullanmanın ve okul idarelerinin öğretmenlere uyguladığı mobingin örneği olmaktadır. Aynı zamanda yardım yapan öğretmenlerin isimlerinin açıklanması yardımda gizlilik, ‘bir elin verdiğini diğer el görmez’ anlayışı ile de ters düşmektedir. Bu süreçte pek çok öğretmen arkadaşımızın birinci derece yakınları, işlerini kaybetmiştir ve zor dönemler geçirmektedir. Dolayısıyla yardımlarını, bu kampanya başlamadan çok önce; yakın çevrelerinde tanıyıp bildikleri insanlara yapmaya başlamışlardı. Öğretmenlerin okul idarelerinin bağış kampanyalarına katılmaması konuya duyarsız kaldıkları anlamına gelmemektedir. Başlatılan yardım kampanyası ile ilgili olarak üyelerimizin taşıdığı bir diğer endişe ise yardım kolilerinin tek bir marketten alınıyor olmasıdır. Bu durum, koli alımı ile ilgili olarak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından neden o marketin tercih edildiği sorusunu da gündeme getirmektedir. Dayanışma eşitlerin gönüllü birlikteliğidir, paylaşımıdır, gereksinimi olana destektir. Çanakkale Eğitim Sen yürütmesi olarak, bu kampanyanın çalışanlar üzerinde idareler ve milli eğitim kanalıyla baskı oluşturması ve bu kampanyanın siyasi bir şova dönüşmesi ile ilgili kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz” denildi.
(Seçkin Sağlam)