Sendika binasında düzenlenen kokteyle Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç ile çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Kokteylde bir konuşma yapan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesinin simgesi olan Eğitim Sen’in 17 yaşında olduğunu söyledi. Eğitim Sen olarak, sendikal haklar ve özgürlükler mücadelesinde 16 yılı geride bıraktıklarını belirten Koç; “17. yaşımıza ulaşmanın onurunu ve sevincini yaşıyoruz. Yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip olan eğitim emekçileri mücadelesinin günümüzdeki tek gerçek temsilcisi olan sendikamızın mücadele tarihi, sadece eğitim ve bilim emekçilerinin sendikal örgütlenmesinin ve mücadelesinin tarihi olmamıştır. Encümen-i Muallimin’den Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu’na (TÖDMF), TÖS’ten TÖB-DER’e, Eğit-Der’den Eğitim Sen’e kadar uzanan onurlu ve kararlı mücadelemizin temelini aynı zamanda ülkemizin demokratikleşmesi, her türlü sınıfsal, dinsel, etnik ve cinsel ayrımcılığın son bulması mücadelesinin de tarihidir.
Sendikamızın 16 yıllık örgütlenme ve mücadele süreci, emeğin haklarında ısrar eden, her türlü haksız ve adaletsiz uygulamanın karşısında örgütlü gücüyle duran soluksuz bir mücadele ile geçmiştir. Bizlerin fiili meşru mücadeleye dayanarak çıkarken haklılığımıza olan inancımızdan ve mücadelemizin meşruiyetine duyduğumuz güvenden başka hiçbir dayanağı olmamıştır. Eğitim Sen, her dönem kendi öz gücüne ve diğer emek dostlarına güvenerek, ilkelerini ve değerlerini ödeyeceği bütün bedellerin üzerinde tutarak hareket etmeyi benimsemiştir. Eğitim Sen, 16 yıllık mücadelesi boyunca sadece sendikal hak ve özgürlüklerin değil; aynı zamanda demokrasi, eşitlik, özgülük ve barış mücadelesinin de öznesi olmayı benimsemiştir. Toplumun özgür ve demokratik gelişimi önündeki engellerin ortadan kaldırılması için mücadele eden her platformun içinde yer almış, sermayenin saldırılarına karşı emek hareketinin ve sendikal mücadelenin güçlenmesi için çaba harcamıştır” dedi.
Koç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğitim Sen’in mücadele tarihi, aynı zamanda, emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesine, özelleştirmelere, esnek ve sözleşmeli çalışma yöntemleriyle çalışma hayatının güvencesiz hale getirilmesine, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına karşı onurlu duruşun, kararlı direnişin tarihidir. Sendikamız başta eğitim ve sağlık olmak üzere, kamu hizmetlerinin herkese eşit, parasız ve ulaşılabilir olmasını savunmayı sürdürmektedir. Eğitimin giderek piyasa ilişkileri içine çekilmeye çalışıldığı, ticarileştirilerek özelleştirilmek istendiği günümüzde, bugün sırtımızda taşıdığımız sorumluluk, düne göre daha da artmıştır. Ülkemizdeki emek, demokrasi ve eşitlik mücadelesinin yüz aklarından olan Eğitim Sen 17. yılını kutlarken, geride bıraktığımız 16 yılda sendikal hakların, demokrasinin ve emeğin sesi olarak yürüttüğü mücadelesini, geçmişten bugüne taşıdığı ilke ve değerlere sadık kalarak, yarın da emeğin, demokrasinin ve barışın sesi olmayı sürdürecektir. Eğitim Sen’in güneşi, eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yıllık mücadele birikiminden ve kararlılığından aldığı güç ve güvenle aydınlık, özgür ve demokratik bir Türkiye’yi işaret etmeye devam edecektir.”