“Sözleşmeli öğretmenin hakkı gasp edilemez” denilen açıklamada; “Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez AKP döneminde uygulanan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması 2011 yılında kaldırılmıştı. İktidarın, hain FETÖ darbesi sonrasında çıkardığı KHK ile 2016 yılında öğretmen alımı sözleşmeli olmaya başladı. MEB ve hükümete; öğretmenleri ayrıştıran, örgütlenme özgürlüğüne dahi engel olan, çalışma açısından aynı mali ve sosyal haklar açısından olumsuz yönde farklı olan Sözleşmeli Öğretmenliği kaldırmaları çağrısında bulunuyoruz. Mevcut hukuki düzenlemeye göre sözleşmeli öğretmenler 3 yıl yer değiştirme isteyememektedirler. Bu nedenle eşinden çocuğundan ayrı fedakarlıklarla mesleğini yapmaya çalışmaktadırlar sözleşmeli öğretmenler. 2016 yılında sözleşmeli olarak atanan öğretmenlerin üç yıllık zorunlu süreleri bu yıl dolmuş ve kadroya geçmişlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı, bu öğretmenlerimize Ağustos döneminde kadroya geçişlerine bir kaç ay kaldığını belirterek eş durumu tayin hakkı taleplerimize kayıtsız kalmıştır. Burada engel olarak kadroya geçmemiş olmaları gösterilmiş aşılmayacak bir konu olmayan bu gerekçe ile öğretmenlerimiz çoluk çocuklarından ayrı kalmaya devam ettirilmişlerdir.Gelinen noktada bugünlerde takvimi açıklanacak, duyurusu yapılacak özür grubu atamalarında bu öğretmenlerimize başvuru hakkı verilmesi hukuki zorunluluktur. Bu hukuki zorunluluğa rağmen 2016’da sözleşmeli öğretmen olarak atanıp kadroya geçen öğretmenlerin mağdur edilmesi hak gaspı olacaktır. Vicdansızlık boyutunu alacak böyle bir gasp karşısında susmayacağımızı meşru zeminde örgütlülüğümüzden gelen gücümüzü ve haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Her öğretmenimizin yanında olarak ailelerine kavuşmaları için mücadelemizi sürdüreceğiz. MEB’in her görüşmemizde sığındığı bir öğretmen en azından 1. Sınıfta aldığı öğrenciyi mezun etsin yaklaşımı doğru olmadığı gibi gerçekçi de değildir. Sözleşmeli öğretmenlerin kaç tanesinin bu şekilde sistematik derse girdiklerine, sınıf okuttuklarına istatistiksel olarak bakıldığında gerçekler ortaya çıkacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı bir an önce duyuruyu yapmalı ve bu konuya hak gaspı yaratmayacak şekilde noktayı koymalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması için gerekli düzenlemeler bir an önce gerçekleştirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
