Eğitim için gönüllü destek programı

“Eğitim İçin Gönüllü Destek Programı” ile mahalleli mahallesine sahip çıkıyor.

685
Eğitmenler mahalleden gelen gönüllülerden oluşurken öğrencilerde mahalledeki okullardan belirleniyor. Mahallede yaşayan öğrenciler ve orada yaşayan eğiticilerin bir araya geldiği program, Mahalle Meclis ofisleri ve sosyal yaşam evlerinde gerçekleştiriliyor. Konu ile ilgili bilgiler veren Eğitim İçin Gönüllü Destek Programı Genel Koordinatörü Güneş Güneysu; “Bireylerin eğitim hakkını ortaya koyan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesidir. Pratik yaşantıda, bu hakkın az ya da çok kullanımını belirleyen bireyin ekonomik yapısıdır. Özellikle yoksul kesimin temel eğitime erişiminde sıkıntılar yaşanmakta, gerek akademik ders müfredatlarının gerekse sosyal ve kültürel derslerin kişisel gelişimlerine yapacağı katkı ne yazık ki gerçekleşmemektedir. Bu dezavantajlı durumlar, önceleri seviye farkları olarak yansımakta, sonrada kaderlerini etkileyebilmekte, yoksunluğu süreğenleştirebilmektedir. Eğitim İçin Gönüllü Destek Programı, tam da bu noktadan hareketle, eğitimde adalete ve bireysel gelişme farklarının azaltılmasına katkı yapmak amacıyla yola çıkmıştır. Programın uygulama yönünden öğrenci merkezli olmasını son derece önemsiyoruz. Öğretmenin öğrenciyi yönlendirmesi yerine, öğrencinin öğretmeni yönlendirmesi esasına dayalı bir uygulama olduğundan sınıf sistemi yok. Günlük ödevlerine destek olunduğundan tüm öğrenciler bir arada, bir masa etrafında çalışmalarını sürdürüyorlar. Birlikte iş üretme alışkanlıkları gelişiyor. Herkes istediği derse ait ödevi yapıyor. Oto kontrol ve kendi kararını tayin edebilme alışkanlığı kazanıyor. Bulundukları ortamın sessizliğini sağlıyorlar. Birlikte çalıştığı kişilere saygı gösterme alışkanlıkları gelişiyor. Başkaları ile iyi ilişkiler kurma, toplumsal kurallara uyma, sorumluluk yüklenebilme, başkalarına yardım etme, haklarını kullanabilme becerilerinin ve alışkanlıklarının gelişmesinde önemli katkılar sunuyor. İki ders arasında bir beslenme zamanımız var. Okuldan çıktıklarında eve uğramadan geldikleri için acıkıyorlar. Gelirken yoldan edindikleri atıştırmalıklar genellikle ambalajlı gıdalar ve gazlı içecekler oluyor. Bu noktada, sağlıklı beslenme ve sofra adabı farkındalığı gündeme geldi. İkram edilen kumanyalar ile sağlıklı beslenme konusu vurgulanıyor. Beslenme anında üzerinde, hijyen ve besinlerden azami yarar sağlamaya yönelik slogan ve tanımların olduğu, tek kullanımlık, kağıt sofra servisi kullandırıyoruz. Bu yolla, aynı zamanda geri dönüşüm alışkanlığı da kazanıyorlar. Program, aylık etkinlik uygulamaları ile de farkındalık yaratma ve sosyalleşme katkıları da sağlıyor” dedi. Nefes Terapisti ve Yaşam Koçu Sezin Yetişen ise; “Doğru nefes almanın küçük yaşlardan itibaren hayatımızı sağlıklı mutlu ve bütün yaşamak açısından büyük önemi var. Vücudumuza aldığımız oksijen miktarını artırmak fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlık açısından son derece önemli. Kent Konseyi ile mayıs ayına kadar toplam 3 oturumda devam edecek olan Nefes, Farkındalık ve Koçluk uygulamalı sunumları, Mahalle Meclisleri aracılığıyla 11-14 yaş arası gençlerle buluşturuyoruz. 11-14 yaş arası gençler hayatlarında ilk kez derin doğal ve bağlantılı diyafram nefesi ile tanışırken, doğru nefes almanın nasıl olduğunu, derin diyafram nefesini ve bağlantılı nefes alıp vermenin ruh beden ve zihin sağlığı üzerindeki etkilerini yaşlarına uygun eğlenceli bir anlatım ve uygulama ile deneyimlediler. Bundan sonraki yaşamlarında nefes almanın ne kadar önemli olduğunu hep hatırlayacak olan gençler, nefes çalışmasına ek olarak "olumlu düşün olumlu olsun", "gözlerini kapat dileğini söyle" meditasyon çalışması ile farkındalık ve meditasyon konusunda da hayatlarında ilk kez uygulama yapma fırsatı buldular. Öte yandan, diyafram nefesi alamayan, ters nefes alan veya daha küçük yaştan nefesinde aksaklıklar tespit edilen gençler, ilerleyen yaslarda sorun yaşamamaları acısından destek seanslarına katılabilecekler” diye konuştu.
Paylaş