Eğitim Emekçileri; "Laik eğitime meydan okunmasının ilk günü"

1174

 2017-2018 Eğitim Öğretim yılının ilk günü protestolarla geçti. Ellerinde parasız, bilimsel, laik eğitim pankart ve dövizleri ile Truva Atı önünde bir araya gelen Eğitim Sen üyeleri burada yaptıkları açıklamada yeni eğitim döneminin baskı ve hukuksuz uygulamalar ile başladığını ifade etti. Eğitim Sen Yönetim Kurulu adına açıklamada bulunan Şube Başkanı Filiz Savaş,2017-2018 eğitim yılının ilk günü için; “Bugün, toplumun tamamını ilgilendiren eğitim alanına yönelik çok yönlü saldırı ve tehditlerin yaşandığı, laik bilimsel eğitim anlayışına açıkça meydan okunduğu yeni dönemin ilk günüdür” dedi. 

 
“Yeni dönem her zamankinden daha zor koşullarda başladı”
2017-2018 eğitim öğretim yılının her zamankinden daha zor koşullar altında başladığını belirten Savaş;  “Başta öğrencilerimiz, öğretmenler, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere, ağır sorunlar ve saldırıların gölgesinde, her zamankinden daha zor koşullarda açılmaktadır. 18 Eylül 2017 tarihi, 18 milyon öğrenci, 900 bini aşkın eğitim emekçisi açısından sadece okulların açılmasını ifade etmemektedir. Bugün, toplumun tamamını ilgilendiren eğitim alanına yönelik çok yönlü saldırı ve tehditlerin yaşandığı, laik bilimsel eğitim anlayışına açıkça meydan okunduğu yeni dönemin ilk günüdür. Kamuda ve eğitimde siyasi ve idari kararlarla hayata geçirilen hukuksuz ihraçlar, açığa almalar, sendikal faaliyetler nedeniyle yaşanan sürgünler, bilime meydan okuyan yeni müfredat öğrenciler yarış atı gibi sınavdan sınava koşturması, öğretmenlerin mülakat sınavı ile sözleşmeli istihdam edilerek güvencesiz çalışmaya mahkum edilmesi vb sorunlar zaten sorunlu olan eğitimin niteliğinin daha da kötüleşmesine neden olmaktadır” dedi.  
 
“Yeni müfredatta fen bilimlerine engel” 
Yeni müfredatın bilimsel eğitimi engellendiğini ifade eden Savaş; “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ilkokul ve ortaokul düzeyinde 17, lise düzeyinde 24, İHL`ler de 10 olmak üzere toplam 51 ayrı müfredat programı tamamen yenilemiştir. Yeni müfredatın daha önce 1, 5 ve 9’uncu sınıflardan itibaren uygulanacağı belirtilmiş, ancak daha sonra bütün sınıflarda uygulanacağı açıklanmıştır. Yeni müfredat öğretim programları ve ders kitaplarında doğrudan bilim, felsefe, tarih ve sanat dersleri hedef alınarak “ideolojik ayıklama” yapılmış, başta Fen bilimleri olmak üzere bilim derslerinde ünite ve kazanım sayıları azaltılmış, tarih dersleri olmak üzere, pek çok ders iktidarın dünya görüşüne paralel şekilde düzenlenmiştir. İktidarın siyasi-ideolojik hedeflerine göre hazırlanan, bilimsel inceleme ve değerlendirme olmaksızın, pilot uygulama bile yapılmadan hayata geçirilen yeni müfredatın çocuklarımıza verebileceği hiçbir şey yoktur” dedi.  
 
“Eğitim politikalarını dini cemaatler belirliyor”
Eğitim politikalarını dini cemaatlerin belirlediğini açıklayan Savaş; “Eğitim politikalarının belirlenmesi, oluşturulması ve uygulanması sürecinde Diyanetin, dini vakıf ve cemaatlerin belirleyiciliği ve etkinliği son yıllarda belirgin bir şekilde artmıştır. Yaşananlardan gerekli dersler alınmamış olacak ki, devlet içinde dini cemaatler merkezli yeni oluşumlara zemin hazırlanmaktadır. MEB’in merkezi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı, yerellerde ise İl Müftülükleri başta olmak üzere, büyük çoğunluğu dini cemaatlerin uzantısı olan kimi vakıf ve derneklerle çeşitli konu başlıkları altında imzalanan işbirliği protokolleriyle eğitim sistemi tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir kuşatma ile karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye’de eğitim sistemi, iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, çeşitli cemaat ve tarikatlarla işbirliği halinde biçimlendirilmektedir” dedi. 
 
“İmam Hatip sayısı 7 kat arttı”
AKP Hükümeti ile İmama Hatip sayılarında hızlı bir yükseliş gerçekleştiğini ifade eden Savaş; “İmam Hatip aşkını yıllar içinde imam hatip ortaokulları ve liselerinin sayısındaki hızlı artışta görmek mümkündür.4+4+4 öncesinde İmam Hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 94 bin 467 iken, 2016/’17 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle 7 kat artarak 651 bin 954 olmuştur. Açıköğretim imam hatip lisesinde okuyan 138 bin 802 öğrenciyle birlikte, İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrenci sayısı 784 bin 120’dir. Türkiye’de İmam Hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün gayretleri ve devletin bütün imkânlarını seferber etmesi sonucunda 1 milyon 436 bin 74’e çıkmıştır. İhtiyacın çok üzerinde İmam Hatip Okulu açılması ne eğitimin niteliğini yükseltmiş, ne de öğrencilerin başarısını arttırmıştır. MEB’in enerjisinin büyük bölümünü eğitimin dinselleşmesine ayırması nedeniyle Türkiye, OECD ülkeleri içinde eğitimin niteliğinde son sıralardadır” dedi. 
 
“Laik eğitim için birlikte mücadele edelim”
Laik eğitim için Çanakkale halkını birlikte mücadele etmeye çağıran Savaş; “Laik Bilimsel Eğitim İçin Birlikte Mücadele Edelim. Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan ve katlanarak artan sorunlar, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığını açıkça göstermektedir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları okullarımızı eğitim yuvası olmaktan uzaklaştırmaktadır. Eğitim Sen olarak ülkenin ve çocuklarının geleceğinden endişen eden herkesi kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için birlikte mücadeleye çağırıyor, iktidarın eğitim alanındaki dayatmalarına boyun eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş