Bilimden siyasete, resimden eğitime kadar sayamayacağımız kadar çok alanda yapay zeka kullanılıyor. Olumlu ve olumsuz yönleri büyük tartışma konusu olan yapay zekanın hakkında uzmanların açıklamaları ise dikkatle takip ediliyor. Henüz 1 yılını bile doldurmayan ve dünya genelinde kullanımı her geçen gün artan yapay sohbet robotu ChatGPT ise tartışmaları alevlendiriyor. Bu tartışmaların pik yaptığı noktalar arasında ise çocuklar da yer alıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte tablet ve telefon gibi araçlara çocukların ulaşımı her geçen gün arttığı gibi dijital istismarda yapay zekanın rolünün ne olacağı ise korkuyla bekleniyor. Uzmanlar teknolojinin doğru kullanımı konusunda ebeveynleri uyarsa da çocuklar teknolojiyi bir eğlence aracı olarak görürken vaktinin çoğunu teknolojik oyunlarla geçiriyor. Teknoloji ve yapay zekanın çocuklar üzerindeki etkisini gazetemiz Çanakkale OLAY`ın yazarı ve Pedagog Hakan Şahintürk ile konuştuk. Şahintürk, "Elimize iğne batsa canımız acır. Birini kötü bir durumda görsek üzülüyoruz. Bizim duygusal bir yelpazemiz var. duygusal yelpazenin insanca açılıyor olması ve kullanılıyor olması ve bunlarla ilgili yaşam deneyimlerinin oluyor olması bize büyük bir katkısı oluyor" sözlerine vurgu yaptı.
Pedagog Hakan Şahintürk`ün yapay zeka ve teknolojinin çocuklar üzerine etkisine görüş ve düşünceleri...
OLAY; Çocukların sosyal ve duygusal gelişimi noktasında yapay zeka kullanımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şahintürk; Psikolojide `tarihsel zaman etkisi` diye bir kavram var. Bu kavram gelişim psikoloji için çok önemli. Çocukların öğrenme sürecini, gelişimini, mizacını, karakterini, kişiliğini oluşturma noktasında yaşadıkları toplumun içerisindeki tarihsel olayların gelişimlerin, çok önemli olduğu noktasında bir kavram. Çocuklarımıza şu anda Z kuşağı deniyor ama aslında "Alpha" kuşağına geçtiler. Her on yılda bir çocuklara kuşak isimleri konuyor. Şuandaki teknolojik gelişim çocuklar için tarihsel zaman etkisi olarak hem tehdit edici hem de onların öğrenme sürecini hızlandırıcı bir boyutta. Çocukların, okul öncesi dönemde kazanması gereken değerleri düşündüğümüzde, bunu yapay zeka ile kazandırıp kazanmaması ciddi bir soru işareti. Dürüst ve ahlaklı olmak, empati kurmak, vicdanlı olmak, nazik ve vicdanlı olmak, nazik ve şefkatli olmak...
OLAY; Öğrenim sürecinde teknoloji ve insan bir arada olmalı mı?
Şahintürk; Çocukların bilgiye ulaşmaları ile ilgili ciddi bir avantaj olmuş durumda. İnternet bence yüzyılın buluşu. İkincisi ise cep telefonu. Çocukların dünyayla ilgili bilgileri edinme süreci için ciddi katkılar sağlıyor. Bununla birlikte, çocukların duygusal hayatlarına dokunmayla ilgili ne kadar katkı sağlıyor? Bu durumda okul öncesi dönemde de hem insan kaynaklı hem de teknoloji kaynaklı eğitim süreci olmalı.
OLAY; Bilgiye kolay ulaşmanın dezavantajı olabilir mi?
Şahintürk; Global dünya içindeki her türlü bilgi ve belgeye bir tuşla ulaşabiliyor olmaları, onların akademik gelişimleri için ciddi katkı sağlıyor. Bununla birlikte, hem yetişkinleri hem de çocukları bu durum ciddi bir tembelliğe itiyor. Çocukların hayata bakış açılarını farklılaştırıyor. Çocuklar daha yalnız yaşamaya alışıyor. Bunu alışkanlık haline getirmişler. Tarihsel zaman etkisiyle; teknolojinin etkilediği ve zorladığı; insanlardan uzak asosyal bir duruşta genç nüfus oluşmaya başladı. Bu sorgulanmalı ve sosyologlar tarafından incelenmeli.
OLAY; Yapay zeka ve teknolojik gelişmeler açısından baktığımızda; çocukları ne gibi olumsuzluklar bekliyor?
Şahintürk; Uzmanlar olarak, 5 ayrı alanda okul öncesi çocukları inceliyoruz. Dil gelişimi, ince motor gelişimini, kaba motor gelişimi, sosyal ve duygusal gelişimini. Çocuk, bilgisayarın karşısında bunların hangisini geliştirebilir? İnsanlarda alıcı ve ifade edici dil var. Bilgisayarın karşısında olan çocuk, hep edilgen olduğu için gerilemeye başlayacaktır. İfade edici dilde, kelimeleri ifade etmede becerisi, bununla ilgili cümle içinde kullanması, edilgen durumda zor oluyor. İnce motor kaslarının gelişimi, çocukların kalem tutmasını, resim yapmasını, okuma yazmayı öğrendikten sonra hikayeler yazmasını çok önemsiyoruz. Sosyal duygusal zeka, bilgisayarın karşısında gelişmez. Çocuk akranlarıyla keyifli vakit geçirmeli. Çocuk oynayarak öğreniyor. Duygusal zekası oynayarak gelişiyor. Bunların hangileri yapay zeka tarafından gelişebilir?
OLAY; Çocuk ve oyun arasında nasıl bir ilişki var?
Şahintürk; İnsan beyni kortekslerin yapısı itibariyle kullandıkça gelişir. Yaratıcılık tarafının gelişmesi, özellikle okul çağı ve okul öncesi çağda çocuğun farklı oyun ortamlarında bulunması, hatta canının sıkılarak yeni oyuncaklar yapıyor olması bile çocuk için çok kıymetli. Oyun ve oyuncak çocuk için çok önemli. Bizde ay çiçeklerinden arabalar yapardık... Çocuk için kağıt ve kalem bile çok şey yaratabiliyor. Yapay zeka teknolojisi ve dijital maruziyeti engellemek için yeterince başarılı değiliz diye düşünüyorum.
OLAY; Çocukları olumsuzluklardan korumak için nasıl önlemler alınabilir?
Şahintürk; Yapay zeka, faydalarıyla beraber zararları da olan bir kavram olarak karşımızda duruyor. Aileler boyutunda alınacak önlemlerle beraber uzmanlar tarafından yasa koyucu ve yürütücüler tarafından da önlemler alınması gerekir. Çocuğun kullandığı elektronik cihaz ne ise gerekli kontroller ve kilitlerin konulması gerekir. Yapay zekanın özellikle sohbet programlarının indirilmemesi için engellenmesi gerekir. Çocukların psikolojik hayatlarını da etkiliyor. Yapay zeka dijital kimlikler oluşturmuş. Duygusal yapay zeka da ortaya çıkartmışlar. Chat programları; çocukların yaşamlarını, özelliklerini bilerek soru sorabilen, onun anlayacağı dilden cevaplar veren kimlikler oluşturuyor. Belirli bir yaştan önce tablet, bilgisayar ve telefonlara indirilemiyor olması ve bu işin yasa koyucular ve yürütücüler tarafından denetlenebiliyor olması lazım. Dijital platformların belirli bir şekilde çocuklara zarar verip vermemesiyle ilgili yazılım programlarının sürekli kontrol ediliyor olması ve bununla ilgili yaptırımların olması gerekiyor.
OLAY; Çocuklar yapay zeka ve teknolojiyle neleri öğrenemez ya da hangi konularda geriler?
Şahintürk; Duygusal zeka yapay zekaya karşı. Elimize iğne batsa canımız acır. Birini kötü bir durumda görsek üzülüyoruz. Bizim duygusal bir yelpazemiz var. Duygusal yelpazenin insanca açılıyor olması ve kullanılıyor olması ve bunlarla ilgili yaşam deneyimlerinin oluyor olması bize büyük bir katkısı oluyor. Yapay zekanın duygusal hayatımızdaki gelişim açısından katkısı var mı? Bizimle ilgili empati kurabiliyor mu? Bize istendik şekilde bilgi aktarmaya çalışıyor. Biz insan olarak, duygusal hayatımızı yaşamak ve duygusal zekamızı kullanmakla ilgili yeterince çocuklarımıza destek olmalıyız. Çocukların yeterince şefkatli, nazik, dürüst bireyler olması için çalışmalıyız. Robotlarda empati, dürüstlük, yardımseverlik var mı? Yok. Belki var diyecekler ama insani bazda yok. Eğitim ve akademik gelişim gibi bir çok konu da elbette faydalanacağız. Ama bunun yanında çocukların kendilerini sosyal anlamda geliştirmesi ve duygusal gelişimini tamamlaması gerekir.