Duygulandıran Gezi paneli

 

 

İşçi Filmleri Festivali etkinlikleri kapsamında Belediye Nikah Salonu`nda gerçekleştirilen Gezi Paneli`ne Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, KESK Dönem Sözcüsü Zeki Önder, Erenköy eski Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz ve çok sayıda vatandaş katıldı. Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güleda Erensoy`un moderatörlüğünü yaptığı Gezi Paneli`ne Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Sosyalist Feminist Kolektif Temsilcisi Mehtap Doğan, Ali İsmail Korkmaz`ın Babası Şahap Korkmaz, Ahmet Atakan`ın annesi Emsal Atakan, Kuzey Ormanları Savunması Temsilcisi Çiğdem Çidamlı ve KAOS GL Temsilcisi Yıldız Tar konuşmacı olarak katıldı. Gezi direnişinde meydana gelen olayların en ince ayrıntılarına kadar görüşüldüğü panelde polis ekiplerinin orantısız bir şekilde gruplara müdahalesi de gündeme getirildi. Gezi direnişinde çekilen görüntülerin izlenmesiyle başlayan panelde Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güleda Erensoy`un açılış konuşmasının ardından Gezi direnişinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz`ın baba Şahap Korkmaz ile Ahmet Atakan`ın annesi Emsal Atakan`ın anlattıkları katılımcılara duygusal anlar yaşattı.

 

 

Oğlu Ahmet Atakan`ın haksızlığa karşı direndiğini ve sadece özgürlük istediğini belirten Emsal Atakan; "AKP zihniyeti Gezi direnişinde benim çocuğumu katletti. Şehit annesi olarak çok büyük acılar içerisindeyim. Ama görüyorum ki karşımda milyonlarca evladım var. Gerçekten ben sizlerde ışık görüyorum. Bir anne olarak mücadelenin devam etmesini istiyorum. Kazanana kadar direneceğiz. Çünkü, benim oğlum Ahmet Atakan, üniversite öğrencisiyken alanlara çıktı. Hiç kimseyi gasp etmedi ve öldürmedi. Sadece özgürlük istedi. Ahmet Atakan haksızlığa karşı direndi. Çünkü bu ülkede çok büyük haksızlıklar yapılıyor. Bakanların çocukları hırsızlıkla meşguller ama bizim çocuğumuz üniversite okuyor. Biz pırıl pırıl gençler yetiştiriyoruz. Hatay`da 4 yıldan bu yana biz hiç uyumuyoruz. Hatay`da biz kardeşçe yaşıyoruz. Biz insanız ve kardeşiz. O yüzden Hatay halkı ayaklandı ve mücadelesini verdi. Kazanacağız. Hatay`da biz üç fidanımızı verdik. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Tayyip Erdoğan insanları ayrıştırıyor. Dünyada onun eşi benzeri yok. Böyle bir Başbakan olur mu? Çok özlediğim evladımı aldılar benden. Seçimler geldi yine insanlar parayla satın alındı ve AKP`ye oy verildi. Ne yazık ki, çok büyük bir üzücü tablo. Mücadelemize devam edelim ve direnelim" dedi.

 

 

Ali İsmail Korkmaz`ın babası Şahap Korkmaz ise, Ali İsmail Korkmaz`ın barış ve özgürlükten yana çok büyük düşünceleri olduğunu söyledi. Oğlunun barış ve özgürlük için Gezi direnişinde sokağa çıktığını ifade eden Şahap Korkmaz, bu ülke için mücadele eden çocukları öldürenlerin utanması gerektiğini belirterek; "Gezi direnişinde hayatını kaybeden evlatlarımız aramızdan ayrıldılar ama ruhları bizimle beraber yaşıyor. Ali İsmail bizim her şeyimizdi. Ali İsmail hastanede ölüm kalım savaşı verirken biz de her saniye onunla birlikte ölüm kalım savaşı verdik. Ailesi olarak onunla gurur duyuyoruz. Ali İsmail Korkmaz`ın çocuk denecek yaşta çok büyük düşünceleri vardı. Barış ve birlikten yan çok büyük düşünceleri vardı. Zaten barış için o gün sokaktaydı. O gün hastaydı ve hasta olmasına rağmen bu ülke için sokağa çıkmıştı. Haksızlığa ve baskıya uğrayan insanların hakkını aramak için sokağa çıktı. O bizi temsil ediyordu. Oğlumu kaybettikten sonra ben her etkinliğe katılmaya başladım ve katılacağım. Çünkü çocuklarımız bize örnek oldu. O çocuklar hiç bir zaman yanlış yapmadı. Ama onları öldürenler utansın. İnsanları öldürenlere sahip çıkan böyle bir yönetim anlayışı olamaz. Hatay gerçekten bir sevgi ve barış kenti olarak biliniyor. Ama maalesef Hatay`da bunu dağıtmak istiyorlar" diye konuştu.

 

 

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ise şu şekilde konuştu: "Bu isyan aynı zamanda kadınların isyanıydı. Çünkü geleceksizleştirilen, çifte standartlarıyla üniversite beklentileri ellerinden alınan bir genç kuşak Haziran isyanı ile sokağa çıktı. AKP faşizminin gerici politikalarına karşı halk isyanı yükseldi. Bu isyan içerisinde özellikle Antakya önemli bir yer tutuyordu. Antakya direnişi diğer illerden daha sonra sona erdirildi. 4+4+4 eğitim sistemine gerici ve piyasacı eğitim sistemine karşı okul önlerinde başlayan kent merkezlerine kadar ulaşan 4+4+4 eğitim sistemine karşı öğretmenler, veliler ve öğrenciler sokakları doldurdu. Yine 2B ile arazileri gasp edilen halkın yollara döküldüğü isyanda oldu. İnternet yasaklarına karşı bir anda herkesin sokaklara döküldüğünü gördük. Bütün bu eylemler sürecinde şunu gördük. Emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler olmak üzere hiç birisinin çağrı yapmadığı bir halk isyanını yaşadık. Sokağa çıkan milyonlar AKP`nin karşısında yanındakinin her sorumluluğunu alarak bir süreci yaşadılar. Dayanışmayı birlikte örgütlediler. Örgütlü bir direnişi yaşadık. Bu gerçekten bir halkın yeniden kurtuluş mücadelesidir. Bu daha başlangıç mücadeleye devam." Sosyalist Feminist Kolektif Temsilcisi Mehtap Doğan, Kuzey Ormanları Savunması Temsilcisi Çiğdem Çidamlı ve KAOS GL Temsilcisi Yıldız Tar da katılımcılara bir konuşma yaptılar.