havadurum

Durdurun dünyayı inecek var!

“Amerika’yı aslında Kristof Kolomb değil, Müslümanlar keşfetti”, “Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder” şeklindeki sözler ancak, yeni bir “devrin” başlangıcının işareti olarak yorumlanırsa bir anlam kazanacak cinsten sözler olmuş.
Bilimin yok sayıldığı, padişah özentili, siyasal İslam’ın okyanus ötesi açılımını hedefleyen günlerden bahsediyorum.
Bilimsel gerçekler bir çırpıda rafa kaldırılmış, siyasal İslam’ın din referansına dayanan tüm dünyanın güldüğü capsler( komik görüntüler ) yeni trend haline gelmiştir.
Hal böyle olunca düşülen pozisyon karizmayı çizdirdi, bu işe bir çeki düzen verilmeliydi; hemen yeni bir manevra gündeme geldi.

786
Bunlar sadece birer iddia idi, uzun adam bu iddiaları sadece gündeme getirmişti, ancak asıl önemli olan Müslümanların tarihteki rollerini küçümseme rolü ile hareket edilmesiydi.
Referansını din üzerine kuran anlayış içine düştüğü komik durumdan yine din esaslı bir savunma ile kurtulmaya çalışıyordu.
Bilimsel değerlerin ve gerçeklerin yok sayıldığı böylesi koşullarda ilk tepkim  ‘durdurun dünyayı inmek istiyorum’ şeklinde oluyor, öyle başa böyle traş misali
Artık tahammül etmek zor, en iyisi yeni bir kuyruklu yıldızda yeni bir başlangıç yapmak istiyorum.
Belki bende ilerleyen yüzyıllar sonrasında dünyayı durdurarak inen, yeni bir kuyruklu yıldızı keşfeden birisi olarak anılırım.
Neden olmasın ki,bak şimdiden yazdık, işin belgesini böylece ortaya koyduk, gün gelir bir aklı evvel de bu yazdıklarımız üzerinden bir senaryoya bizi adapte edebilir.
Bir gün gelip ; “Philae” adlı modül ile  kuyruklu yıldız 67P/Churyumov-Gerasimenko’nun yüzeyine inen kişi neden Sermet Atadinç olmasın ki!
Peki, tüm dünyanın güldüğü Küba cami ve Amerika’nın Müslümanlar tarafından keşfedildiği şeklindeki yaklaşımın ardındaki gerçekler nedir diye hiç düşündünüz mü?
Köşeye sıkışan, gün geçtikçe daha çok teşhir olan ve uygulamalarını halk nezdinde savunamayacak duruma gelenlerin klasik taktikleri
Gündem değiştirme, köşeye sıkıştığı konular üzerinden gelişecek sıkıntıları bertaraf etme çabaları.
Halbuki 1000 odalı saraylarda her türlü konfor ve şatafat altında neden sıkılır ki bu insanlar!
Sıkılırlar, sıkılırlar; Somada katledilen 301 emekçi,Gezide katledilen gençler,Ermenek’te yitirdiğimiz henüz ulaşamadığımız madenciler, kesilen 6 bin zeytin ağacı akıllarına geldikçe karabasanlar basar bazılarını.
Saçmalayacaklar, psikolojileri bozulacak, kâbuslar görecekler.
Ne yapsalar nafile Küba’daki cami masalları da onları kurtaramaz.
Daha dün, yolsuzluk tapelerini halka dinlettikleri için mağdur olduklarını iddia ederek CHP mitingi tertip komitesi hakkında dava açanların içinde bulundukları durum tamda budur.
Bir yandan çoluk çocuk yandaş hep birlikte ayakkabı kutularına, yatak odalarındaki kasalara dolarları istifleyeceksin, foyan meydana çıkınca da önce yandaş ilişkilerle açılacak soruşturmaları engelleyecek, sonra da bu yolsuzlukları halka duyuran insanlar hakkında davalar açarak baskı uygulamaya çalışacaksın.
Küba’da cami inşa etmekten bahsediyordunuz değil mi?
 Ernesto Che Guevara ve Fidel Castro’nun ideolojisi bu sorunu köklü bir şekilde çözecek, siz hiç merak etmeyin.
 
Paylaş