Dünya`yı Kurtaran Adım Projesi Söğütalan Köyü`nde

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesini temsilen Antalya Genç Tema Koordinasyon Toplantısına katılan topluluk üyelerinden Betül Dilek ve Hazan Erbaş, 4 günlük eğitim sonunda edindikleri proje oluşturma süreci, ekolojik okur-yazarlık, ilkim değişikliği konuları bilgilerini sertifikalı bir eğitimle topluluk üyeleriyle paylaştılar ve Çanakkale`de yaşanan bir yerel çevre problemi belirleyip, şehirdeki probleme yönelik projeler geliştirmeye başladılar. Çanakkale`nin önemli değeri olan Kazdağları`nın giderek yok olması, siyanür kullanılarak altın çıkarılması sonucunda tüm canlılık, çeşitlilik ve ekosistemin yok olmasına karşı sene içinde çeşitli etkinlikler düzenleyen topluluk üyeleri, Kazdağlarının güzelliğini, bünyesinde barındırdığı endemik bitki türleriyle anlatmaya çalıştılar. Proje için ilk olarak, Kazdağlarına gönül vermiş Şahabettin Kalfa`nın anlatımlarıyla "Bilinmeyen Yönleri ile Kazdağları" konulu konferans düzenlendi. Konferans sonrasında Kazdağları`ndaki endemik bitki türlerinin tanıtıldığı bir slayt izlendi. Kazdağları`nın yüzlerce bitki taksonuna ev sahipliği yaptığı ve 80 adet endemik bitki türünden 30`unun sadece Kazdağlarına has olduğu türler fotoğraflarla tanıtıldı. Projeye yönelik ikinci adımda Tema Evi`nde Kazdağları Belgesel gösterimi düzenlendi ve Kazdağlarının güzellikleri, zenginlikleri izleyicilere aktarıldı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada; “Kazdağları, böylesine değerli bitki çeşitliliğine sahip, 750 bin işçinin meyve ve sebzeden geçimini sürdürmesine olanak sağlayan, Türkiye ekonomisine yıllık 7.5 milyar dolar getirisi olan bir cennettir. Yapılan anlaşmalarla şimdiden 16 şirkete ruhsat verilmiş ve 34 noktada arama başlatılmıştır. Tüm bu süreçler sonrasında Türkiye, Kazdağları`nı talan edip ekononmisine katkısı yıllık yalnızca 10 miyar dolar olacaktır. Siyanürle çıkarılacak altının yalnızca yüzde 2`si ekonomimize girecektir. Süreç boyunca 400 bin ton siyanür kullanılacak ve2.5 milyar ton kayaç ve toprak yok olacak, üzerinde barındırdığı canlılık, çeşitlilik yok olacaktır.Tüm süreç sonunda 10milyon zeytin ağacı ve su kaynakları siyanürden etkilenecektir, 100bin ton siyanür havaya karışacaktır. Ülkemizde siyanürler altın arayan ülkelerin hiç birinin ülkesinde siyanür kullanarak altın aramak yasal değildir çünkü tarihte siyaür kazaları yaşanmı, ağır kayıplar vermiştir” denildi.

 

ÇOMÜ GENÇ Tema Topluluğu öğrencileri Kazdağlar`nın önemini endemik bitki türleri ile vurguladılar. Çeşitliliğin yitirilmemesi için Kazdağları Söğütalan Köyüne Doğa Yürüyüşü ve Keşfi Gezisi düzenlediler. ÇOMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü`nden tezini botanik alanında yapmış ve Ağı Dağı Çevresinin Florasını incelemiş Yrd. Doç. Dr. Ersin Karabacak rehberliğinde Söğütalan Köyü Ağı Dağı`na çıktılar. Gezileri boyunca karşılaştıkları endemik bitkileri inceleyip tür hakkından rehber hocalarından bilgi aldılar. Topluluk, gezi boyunca çekilen endemik bitki fotoğraflarından ödüllü fotoğraf yarışması düzenledi. Etkinlik doğada oynanan aktif öğrenme oyunları, alan hakkında bilgiler ile devam etti.Çanakkale Kent Konseyi, kapılarını ÇOMÜ GENÇ Tema Topluluğu`na açtı. Genç Temalılar, "Çanakkale Yapılması Planlanan 10 Termik Santrali Daha Kaldırabilir mi?" konulu konferans ile yenilenebilir enerji konusunda farkındalık yaratmak adına güzel bir etkinlik düzenledi. Tema Vakfı Genel Merkez Proje Koordinatörü Özlem Katısöz ile 25 Mayıs pazartesi günü Kömürlü Termik Santrallerin tüm yönleri Kent Konseyi`nde konuşuldu. "Dünya`da ve Türkiye`de Enerjinin Görünümü" ve "Kömüre Mecbur muyuz?" konularının anlatıldığı sunumda, termik santrallerin teorik özellikleri ve yapısından, alternatif enerji yollarına kadar enerjinin tüm yönlerine değinildi. Konferans sonunda tek yolun kömürlü termik santral olmadığı ve ilk önceliğimizin tüketmemek olduğu mesajı Genç Temalılar tarafından tüm katılımcılara iletilmiş oldu.

 

ÇOMÜ GENÇ Tema Topluluğu Çanakkale`ye yapılması planlanan 10 kömürlü termik santral projesine sessiz kalmadı. Topluluk öğrencileri, 30 Mayıs cumartesi günü, Kömürlü Termik Santrallerle ilgili halkı bilinçlendirmek için Halk Bahçesi`nde bir stant çalışması yaptılar. Çanakkale`nin enerji ihtiyacının mevcut Termik Santrallerden karşıladığı ve yeni yapılması planlanan termik santrallerin hava kirliliğine doğrudan etkisi olacağı üzerinde durup, hava kirliliğinin kanser vakalarını ciddi ölçüde tetikleyeceği konusunda halkı uyardılar. Yapılacak santrallerin soğutma işlemlerinin deniz suyu ile yapılacağı, kirlenmiş sıcak suyun denize karışması sonucunda hem denizlerdeki canlılığın yok olacağı, hem de deniz suyu sıcaklığının birkaç seneye kalmadan yükseleceği konularında Çanakkale halkını bilgilendirip sürecin devam etmemesi adına Orman ve Şehircilik Bakanlığına verecekleri dilekçe için Çanakkale halkından imza topladılar. Stant çalışmasını yürüten Tema İl Temsilcisi Başar Uymaz, topluluk başkanı Betül Dilek ve topluluk başkan yardımcısı Hazan Erbaş, Çanakkalelilerin termik santrale karşı olumsuz tutumları ve halkın hem termik santrallerden hem de Kazdağları`ndaki siyanür kullanılarak altın aranma işleminden son derece rahatsız olduklarını sürekli belirttiklerini söylediler. Topluluk üyeleri, Çanakkale`nin doğal güzelliklerinin yok olmasına göz yummayacak olan Çanekkalelileri 5 Haziran günü Çağlar Kaynak Basketbol Sahası`na Kent Konseyi`nin Genel Kurul Toplantısına davet ettiler. Stant çalışması sonrasında Tema Evi`nde halka açık film gösterimi gerçekleştirildi ve kömürlü termik santraller konusunda yapılabilecekler konuşuldu. Film, Zonguldak Çatalağzı ve Sinop Gerze Termik Santralleri`nin etkileri ve köylülerin dayanışması ile ilgiliydi. Film sonrasında tartışma gerçekleştirilip etkinlik sonlandırıldı. (Haber Merkezi)