havadurum

Dr. Ünsal “Kadın ölümlerinde dördüncü sırada rahim ağzı kanseri yer alıyor”

Rahim ağzı kanseri kadın ölümlerinde ilk sıralarda yer alsa da günümüzde birçok kadın, aşıyı yaptırmaktan çekiniyor. Rahim ağzı kanserinin en büyük önleyicisi ise; HPV aşısı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şule Ünsal, HPV aşısı ve rahim ağzı kanseri hakkında bilgi verdi.

1081

Rahim ağzı kanseri, kadın ölümlerinde dördüncü sırada yer alıyor. İnsanların yaptırmaktan çekindiği bu aşıya karşı önyargılar ise çok fazla. Sadece cinsel yaşama sahip kadınların yaptırması gerektiği düşünülse de 10 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklarının yaptırması büyük önlem taşıyor. Rahim Ağzı Farkındalık Ayı’na girmemizle beraber, rahim ağzı kanserine ve HPV aşısının önemine dikkat çekmek ve bilinçlenmek adına uzman bir görüş almak gerekiyor. Çanakkale’de bulunan tanınmış hekimlerden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Şule Ünsal, rahim ağzı kanseri hakkında bilgi verirken, HPV aşısının öneminden bahsetti.

“Yalnızca birkaç önlemle önüne geçilebiliyor ”

Kadın ölümlerinde dördüncü sırada rahim ağzı kanseri yer alıyor. Bu hastalığın önüne geçmek birkaç önlemle mümkün ve burada HPV aşısı büyük önem taşıyor. HPV virüsü ile aralarında büyük bir ilişi olduğunu söyleyen Op. Dr. Şule Ünsal “Rahim ağzı kanserinin diğer kanser tiplerinden en önemli farkı çok uzun sürede yavaş yavaş gelişir. Ve rahim ağzı kanserinden önce rahim ağzı öncü lezyonları dediğimiz sorunlar oluşur. Yavaş yavaş yaklaşık 20 yıl içerisinde geliştiği için sadece birkaç önlemle bunun önüne geçebiliyoruz ve kadın ölümlerinde dördüncü sırada yer alan bir kanser türüdür. En önemli özelliği ise HPV virüsü ile aralarında çok büyük bir ilişki vardır. Rahim ağzı kanseri olan vakaların hepsine bakıldığında yüzde 96’sında HPV virüsü bulunmuştur. Bu virüs 250’ye yakın tipi var, bazı tiplerinin yüksek kanser yapıcı potansiyeli vardır. Özellikle TİP 16 ve TİP 18 kanser vakalarının yüzde 90’ından sorumludur. Ayrıca bu virüs sadece rahim ağzı kanseri değil, baş boyun kanserlerinin bir kısmına, vulva dediğimiz dış genital organ derisine, vajina kanserine, rahim ağzı kanserine, anal kanal kanserine ve penis kanserine sebep oluyor. Aynı zamanda ano genital siğil dediğimiz genital bölgedeki siğillerden sorumludur” dedi.

“Öncelikle toplumun aşılanması gerekiyor”

HPV virüsünün tek bulaş yolunun cinsel yolla bulaştığından bahseden Dr. Şule Ünsal “Hangi yollarla buluşur bu virüs? Cinsel yolla bulaşır. Şu anda bilinen tek bulaş yolu cinsel temas. Ayrıca, aktif bir HPV enfeksiyonu olarak siğiliniz varsa doğum sırasında doğum kanalından geçerek bebeğin gırtlağına bulaşabilir. Cinsel yolla bulaş dediğimize göre, öncellikle bu virüsü koruyuculuğun sağlanması gerekiyor. O da ne ile? Aşı ile sağlanıyor. Biz buna birincil korunma diyoruz. Öncelikle toplumun aşılanması gerekiyor” sözlerini kullandı.

KETEM’lerde 30 yaş üstü kadınlara smear testi yapılabiliyor

Aşının dışında rahim ağzı kanserinin ikinci önleminin de rahim ağzı kanseri testi ve smear testi olduğundan bahseden Dr. Ünsal “İkinci önlemimiz; rahim ağzı kanseri testi yani smear testi. Bakanlığımızın aldığı karar şu; 30 ila 65 yaş arası bütün kadınlara smear testi beraberinde HPV testi yapalım. Bu KETEM’lerde yani kanser tanı merkezlerinde ücretsiz olarak 30 ila 65 yaş arasındaki kadınlara her 5 yılda bir yapılan bir testtir. Ücretsiz olduğu için bütün kadınlara öneriyoruz. Eğer bu testlerde sorun çıkarsa kadın doğum uzmanına başvurulup gereğinin yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

"Koruyuculu ömür boyu"

HPV aşılarından olan Gardasil 9 aşısı, Türkiye’de uygulanmaya başlandı. HPV virüslerinin yüzde 96’sına engel olan bu aşı, rahim ağzı kanserine karşı en büyük koruyuculuğa sahip olan aşı. En önemli aşamanın aşı olduğunu dile getiren Dr. Şule Ünsal “En önemli aşama HPV aşısı. Dünya’da bulunan Gardasil 9 ve Gardasil 4 aşısı var. Gardasil 4 demek, 4 ayrı HPV tipine karşı yani tip 6, 11 bunlar siğil yapan düşük kanser riski olan tipler. Tip 16 ve 18 ise yüksek kanser riskine sahiptir. Dörtlü aşıda bu 4 tipe karşı koruyucudur. Dokuzlu aşıda da diğer 5 yüksek kanser tipi potansiyeli taşıyan tiplere karşı koruyuculuğu vardır. Böylelikle gardasil 9 ile kanserlerin yüzde 96’sına engel olmuş oluyorsunuz. Koruyuculuğu ömür boyudur. Gelişmiş ülkelerde gardasil 9 yapılmaktadır, ülkemizde de artık gardasil 4 değil gardasil 9 yapıyoruz. Üç doz halinde yapılıyor. 0-2 altıncı ay olarak, bir kadın doğum hekiminin kontrolünde yapılmasını önermekteyiz” dedi.

“Aşıyı mutlaka öneriyoruz”

Ülkemizde bu aşının daha çok ilerleyen yaşta yapılması gerektiği düşünülse de 10 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklara uygulanabiliyor. 30 yaş altındaki kadınlara da bu aşının yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Ünsal “30 yaş altındaki bütün kadınlara HPV virüsü var mı diye bakılmaksızın bu aşıyı öneriyoruz. Ama 30 yaş üzerindeyse öncelikle KETEM’lerde HPV ve Smear testinizi yaptırın diyoruz. 10 yaşından itibaren bu aşı hem kız hem erkek çocuklara yapılır. 15 yaş altında 2 doz, 15 yaş üzerinde ve 45 yaşa kadar 3 doz olarak uygulanır. Evet pahalıdır, ama bizim ülkemizin ekonomik düzeyi bunu ödeyecek durumda değildir şu anda. Ve benim şahsi fikrimde, 15 yaş altında ücretsiz aşı programına sokulmalıdır ve isteyen aileler yaptırmalıdır. Tercihimiz cinsel temas olmadan bu aşının yaptırılması ama cinsel temasınız da olsa, HPV pozitifliği saptansa dahi aşıyı mutlaka öneriyoruz” diye konuştu.

“Virüs dış ortamda yaşayamaz”

HPV virüsü tıpkı diğer virüslerde olduğu gibi dış ortamda yaşayamıyor. Bu yüzden cinsel temas arandığını dile getiren Ünsal “Cinsel ilişki sadece penisin vajinaya girmesi değildir. Penisin genital bölgenin derisine değdiği zamanda virüs buradaki çatlaklardan girer. Bütün virüsler dış ortamda yaşayamaz. Sıcağı ve direkt teması severler. Aynı grip virüsü gibi; dış ortamda yaşayamaz öksürmeyle sizin vücudunuza girer. Aynı şekilde HPV virüsü için de geçerlidir. Bu yüzden cinsel temas arıyoruz işin içerisinde. Eğer HPV pozitifliğiniz varsa zaten kadın doğum hekimi size ona göre bir yol çizecektir” ifadelerine yer verdi.

“Aşının en büyük yan etkisi kızarıklık ve hafif ağrı”

Aşının yan etkileri de vatandaşları korkutan en büyük etkenlerden bir tanesi. Aşının en büyük yan etkisinin kızarıklık ve hafif ağrı olduğunu söyleyen Dr. Şule Ünsal “Aşının en büyük yan etkisi, -hep bizi korkutulan şey-, uygulama bölgesinde kızarıklık ve hafif ağrı. Bilinen ölümle, felçle sonuçlanan yan etkisi yoktur. Yapılan bilimsel araştırmalar bunu gösteriyor. Dünyada bunu ispatlayacak hiçbir veri yok. Şu anda fazla medyatik olan Canan Karatay felç yapıyor gibi söylüyor, hayır böyle bir etkisi yok. Uygulama bölgesinde hafif kızarıklık, nasıl COVID aşısı olurken hafif bir ağrı yaşadık, onun gibi bir ağrı veriyor. Onun dışında bilinen bir etkisi yok. Ama çok fazla alerjik olursunuz, o zamanda doktor kontrolünde hastane ortamında yaptırmanızı öneriyoruz” sözlerini kullandı.

Vatandaşların HPV virüsü hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor

HPV virüsü ve aşısı hakkında, Belediye’nin ve Sağlık Bakanlıklarının bilgilendirmesi gerekiyor. Özellikle lise döneminde genç öğrencilerin de bilgilendirmesi gerektiğini dile getiren Dr. Şule Ünsal “Bu konuda belediyenin, bakanlığın bilgilendirmesi lazım. Okullarda, özellikle lise döneminde cinsel yolla bulaşan hastalıklar olarak cinsellik anlatılırken anlatılması gerekli. Basının çok büyük önemi var. Özellikle televizyon ve yazılı basın. Bunlarda da çok güzel bilgilendirilir” dedi.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş