Dr. Güneş, "Depremin sonuçları kadınlar için daha ağır"

269
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle, Çanakkale Kadın Platformu İskele Meydanı`nda bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. 8 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremleri ve beraberinde devam eden artçı ve bağımsız depremlerde yaşamını yitiren yurttaşların anısına meydana siyah çelenk bırakılarak mumlar yakıldı. Platform adına burada konuşan Türk Tabipler Odası başkanı Av. Ayşe Güneş, "Erkek egemen kapitalist sistemin rantı önceleyen, insanı, doğayı, kadını, çocuğu yok sayan politikaları sonucu 6 Şubat`ta Maraş Pazarcık ve Elbistan merkezli yaşadığımız depremler, on binlerce insanımızı yaşamdan koparan bir katliama dönüştü. İktidara göre her zamanki gibi yaşananlar kaderdi, fıtrattı" sözlerine yer verdi.
 
"Kadınlar, rantçı sisteme karşı yaşamı yeniden örecek"
Dr. Güneş sözlerine şu şekilde devam etti, "Yandaşların medya ve diğer araçlarla suyu bulandırma çabalarına rağmen yüz yılın en büyük yıkımı olduğu gerçeği gizlenemez. Bir depremzede kadının sözleri ile "Ortada top yok, tüfek yok, işgalci yok ama her yer bir savaş alanı." Kendi halkına bir savaş enkazı bırakmış bir iktidar var. Büyük yıkım sonrası tüm demokratik kitle örgütleri, gönüllüler ilk saatlerden itibaren dayanışmaya koşarken; devlet, içi boşaltılmış yardım kurumları ve çıkar pazarlıkları nedeniyle ilk üç gün planlı afet çalışması başlatamamıştır. Patriarkal düzenin rantçı siyasetleri bu mezarlığa dönen kentlerin mimarıdır."
 
"İnsanlar, afet bölgesinde yaşam mücadelesi veriyor"
Başkan Güneş yaşanan depremin, var olan krizleri ve eşitsizlikleri derinleştirdiğini dile getirerek, "Nüfusun bir bölümü zorunlu göç ile çevre illere ve metropollere gelmek zorunda kaldı. Kalabalık hanelerde yaşama devam etmeye çalışıyorlar. Göç edecek koşulları olmayanlar da hâlâ barınma, beslenme sağlanmadığı ve hijyen şartlarının dahi oluşturulamadığı, güvenliksiz çadır kentlerde ve insanlık onuruna yakışmayacak koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Geriye kalan nüfus ise dağınık bir biçimde sosyal olanaklara ulaşamadan, derme çatma seralarda yaşam mücadelesi veriyor. Nüfusun bir bölümü hâlâ kayıp, enkazdan kurtarılan kayıp olan yüzlerce çocuk var" dedi.
 
"Sonuçlar kadınlar açısından daha ağır yaşanıyor"
Güneş, savaş ve doğal afetlerin kadın ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkisine değinerek, "Kayıp çocukların akıbetini soruyoruz, sesimiz boş kuyulardan bize geri yansıyor, Aile Bakanı durumu olağanlaştıran ve sıradanlaştıran söylemlerde bulunuyor. Savaşlar, ekolojik yıkımlar, ekonomik krizler her zaman önce kadınlar ve çocukları vurmaktadır dedik hep. 6 Şubat Maraş depremleri sonrasında da geniş bir coğrafyada yaşanan yıkımın sonuçları yine kadınlar açısından daha derin ve ağır yaşanmakta. Bakım verenin kadın olduğu ailelerde, şimdi zor yaşam koşulları nedeniyle kadınlar bu yükün altında daha da ezilmekteler" diye belirtti.
 
"Salgın riski var"
Güneş afet bölgesinde salgın riski olduğunu da hatırlatarak, "Biz kadınları çok önemli bir süreç beklemekte. Yıkılan kentlerde yaşamı örmek, tekrar erkek egemen rantçı sisteme teslim etmemek için, hayatta kalanların yaşama tutunma umudunu örgütleyebilmesi için dayanışmayı olanca gücümüzle örgütlemeliyiz. İrademizi önce alanlarda, yıkımın olduğu kentlerde dayanışmayla ortaya koyacağız" dedi.
 
"Vardık, varız, var olacağız" 
Başkan Güneş, yıkım ve talana karşı en yüksek sesle mücadele edenlerin kadınlar olduğunu belirterek, "Mahpus kadınlar, LGBTQ+`lar, çocuklar, göçmen kadınlar, eşitsizliği en derinden yaşayan kesimler ile saflarda birlikte yürüyeceğiz. Kadın mücadele tarihi önümüzü aydınlatacak. Clara`dan, Rosa`dan aldığımız bayrak günümüzde daha da renkleniyor, kadın mücadelesi geleneğine sahip çıkarak günden güne tanımını zenginleştiriyor, yaşama anlam katıyor. Dünyanın her kıtasında, insanın iz sürdüğü her coğrafyada yıkımlara ve talanlara en güçlü yanıtı verenler kadınlar oldu. Bizler iradesini, isyanını rengarenk kuşanan kadınlarız" diye belirtti. 
 
"Yeni yaşamın tohumlarını bizler ektik"
Güneş son olarak, bu 8 Mart`ı depremde yaşamını yitiren kadınlara adadıklarını belirterek, "Yasımızı yaşarken çürümüş düzenin ortasında yeni yaşamın tohumlarını bizler ektik. Onun filiz verip dalları ile yaşamı kuşanmasının sorumluluğunu taşıyoruz. Kadın hekimler olarak bu sene 8 Mart`ı 6 Şubat depreminde kaybettiğimiz kadın hekimlere ve tüm kadınlara adıyoruz. Hayatta kalan ve hala umudu örgütleyen tüm depremzede kadınlara selam olsun" ifadelerine yer verdi.
(Damla Yeltekin) 
 
Paylaş