Atikhisar Su Havzası’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenciliğine karşı çadırlı nöbetlerine 200 gündür devam eden Kazdağları direnişçileri Çanakkale Merkez’de başlattıkları ele ele insan zinciri eylemine 8’inci haftada devam ettiler. kordon boyunca düzenlene insan zincirine Çanakkaleliler yoğun katılım sağladı. İnsan zinciri eyleminin ardından İskele Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında çadırlı nöbetin 200’ üncü gününe yaklaşıldığı bir zamanda ülkenin ve bölgenin talancılara karşı savunmakta kararlı olunduğu vurgusu yapılarak, tüm Çanakkalelileri katılım ve desteğe çağırdı. Açıklamada; “Dağların, karaların, suların aşkıyla... 2OO. gününe ulaşan direnişimizin aşkıyla... Bir kez daha diyoruz ki ağaçlar yurdumuzdur! Ve bir kez daha diyoruz ki bir insanın onuru; havasına, suyuna, toprağına sahip çıktığı kadardır. Bu yüzden bütün Çanakkale halkını Kaz Dağları’nı savunmaya çağırıyoruz. Geç olmadan, güç olmadan; ağaçların, böceklerin, suların imdadına yetişin diye haykırmamız bundan...” denildi.
“Kazdağları’ndan elinizi çekin ve defolup gidin...”
Kazdağalrı’nda katliam istenmediği belirtile açıklamada; “Altıncı Filoya, onun yerli ortaklarına ve dağlarımızın, derelerimizin delik deşik edilmesine, sularımızın zehirlenmesine izin veren sorumlulara da sesleniyoruz buradan... Kaz Dağları’nda ölüm çukurları istemiyoruz. Sularımızı zehirlemeye kalkışmanızı kabul etmiyoruz. Bilin ki Kaz Dağlarının sincabı yalnız değil-ceylanı yalnız değil. Kurdun kuşun yuvasını bozmanızın hesabı sorulacak sizden; bunu unutmayın... Ve unutmayın ki bizler, gerekirse her bir ağacı tek tek savunacağız... El ele gönül gönüle, günden güne çoğalacağız karşınızda inanın. Şiirlerimiz, öykülerimiz, şarkı ve türkülerimiz de karışacak işe. Bir şenlik havasında sürecek direnişimiz sizlere karşı. Ve sürecek Kaz Dağları özgürleşene kadar... Bu meydanlar sizin korkulu rüyanız olacak inanın... İyisi mi vakit varken Kazdağları’ndan elinizi çekin ve defolup gidin... Çünkü bebelerin siyanürlü su içmesini istemeyen analar babalar, abla ve abiler gelip katılacak aramıza...Bakın bizi duyuyorlar onlar. Dolacak bu meydanlar bir gün...Burda size ekmek yok! Lapseki kirazının, Umurbey şeftalisinin, Bayramiç beyazının, Çanakkale domatesinin ve Ege’nin zeytinlerinin yok edilmesine izin verilmeyecek...Bunu anlayın. Tarihi yok edemeyeceksiniz, geleceğimizi yok edemeyeceksiniz...Bunu anlayın...” denildi.
“Geleceğimizi elimizden almak isteyenlere karşı birleşelim”
Çanakkalelilerin doğalarına savunmaya çağrıldığı açıklamada; “Çanakkaleliler, kardeşler! Bütün iyi insanlar, iyi kızlar, delikanlılar, analar, babalar! Havamıza, toprağımıza, suyumuza sahip çıkmalıyız. Geleceğimize sahip çıkmalıyız kardeşler. Unutmayın siz olmadan ağaçlara kıyanlar, kurdun kuşun yuvasını bozanlar, sularımızı zehirlemeye kalkışanlar daha güçlü, bizse bir eksiğiz. Sensiz olmaz haydi katıl aramıza... Geleceğimizi elimizden almak isteyenlere karşı birleşelim, direnelim... “Ne gelir elimizden insan olmaktan başka” denildi.
(Eren Aşnaz)