Doğa ile oynamayın

Biga’da yaşanan sel felaketi nedeniyle ölen vatandaşlarımızın yakınlarının acılarını paylaşır,zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletirken uğradıkları zararların bir an öce telafi edilmesi konusunda yetkilerin de harekete geçmesini temenni ederim.

345
Yaşanan bunca acı ve olumsuzluk için doğal afet deyip geçemeyiz.
 
Öncelik ile şunu bir kez daha belirtmeliyiz ki; doğanın kendi dengelerine yapılan müdahaleler gün geliyor karşımıza böylesi felaketler olarak çıkıyor.
 
Bunca yıldır yaşadığımız birçok acı olayda bu gerçeği yaşadık.
 
Ne yazık ki bir türlü gerekli bilinç ve sorumluluk ile hareket etme konusunda bir gelişme sağlayamadık.
 
Neden mi?
 
Rant hırsı; bazı ekonomik çıkarlar adına her seferinde doğayı tahrip etme girişimlerinin sürdürülmesi.
Doğanın kendi dengelerini bozacak her türlü girişimden uzak durulmalıdır.
 
Çünkü bozulan bu denge bir süre sonra çeşitli nedenler ile karşımıza felaketler olarak çıkmaktadır.
Doğayı tahrip eden, çeşitli yöntemler ile doğanın dengelerini farklılaştıran her kes şimdi şapkasını önüne alıp bir kez daha düşünmelidir.
 
Sel felaketinden zarar gören dere yatağı kenarında konuşlanan köylerimiz için de acilen gerekli önlemlerin alınması için çalışma başlatılmalı,bu tedbirler pansuman tedbirler olmaktan ziyade sonuç alıcı tedbirler olmalıdır.
 
Dere yatağının iyileştirilmesi konusu işin uzmanlarınca iyi bir şekilde analiz edilmelidir, iyileştirme yeterli olacak mıdır, bu sorunun cevabı net bir şekilde verilmelidir.
 
Verilmelidir ki ; bu insanlarımız bir daha böylesi bir acıyı yaşamamalıdırlar.
 
Bundan sonrasında da bu şiddet ile yağmurların yağması kaçınılmaz olduğuna göre yapılacak tek şey yağan yağmurdan bu bölgelerin bu şekilde etkilenmesinin önüne geçmektir.
 
Tarihi bir not düşmekte var.
Yaşanan bu acıları n bir daha yaşanılıyor olması ülkemiz açısından kabul edilemez.
Eğer yaşanırsa bu bir doğal felaket değil resmen cinayet olur.
 
CHP’nin Oslo takıntısı
CHP parti sözcüsü Haluk Koç Oslo görüşmeleri metnini kamuoyuna açıkladı.
 
Ne yapmak istedi anlamış değilim.
 
Oslo demek diyalog demek, barış için karşılıklı görüşme ve bir masanın etrafında sorunun çözümü için adım atmak demek.
 
Buna neden karşı çıkılır anlamak mümkün değil.
 
Daha çok mu insan ölsün, silahlar hiç susmasın ocaklara düşen acılar hiç mi dinmesin.
 
İstenen bu mu?
 
Biz vicdan sahibi herkesin barış ve diyalogdan yana tercihte bulunması gerekli olduğunu düşünürken; Kılıçdaroğlu’nun açıklaması hiç olmaz ise biraz umut verdi.
 
Kılıçdaroğlu “"Eğer PKK’ya silah bıraktıracaksa görüşmelere devam edilmeli. Ancak Anayasa ve idari yapı kırmızı çizgimiz" şeklinde bir değerlendirme yaparak”diyalog ve barışçı çözümler konusunda sosyal demokrat bir partinin alması gerekli tutum konusunda önemli bir mesaj verdi.
 
Silah ve şiddet barbarlık yolunun yöntemi...
Önümüzde silah ve şiddet konusunda tercihlerini yapmış iki güç var devlet ve PKK.
Biz sivil vatandaşlar olarak atık silahların susmasını talep etmekten, Kürt sorununun barışçı çözümünü savunarak insani ve vicdani olan bu yolu seçerek yaşanan bu acılara son vermenin müdahili olmak zorundayız.
Paylaş