Diyanet-Sen Şube Başkanı Şahin Aygül, Eğitim-Sen Şube Başkanı Yasin Hacımusalar`ın okullardaki dini içerikli etkinliklere karşı yaptığı açıklamasına cevap verdi. Aygül, "28 Şubat artığı bu zihniyeti kınıyor, milletin birleştirici çimentosu olan milli ve manevi değerlerimizi nesillere aktaran din eğitimin okullarımızda devam etmesinin bu milletin talebi olduğunun bilinmesini istiyoruz. Din hayatın bütününü kapsayan bir inanç sistemidir. Birleştirici, bir arada tutucu gücüdür. Eğitim Sen`in esas hedefi eğitim de dahil toplumsal hayattan inanç ve değerlerin tümüyle çıkarılmasıdır. Milletin inançlarına gericilik ve irtica söylemiyle saldırmayı marifet sanan 18. Yüzyıldan kalma bu aydınlanmacı pozitivist zihniyet, bütün dünyada fosilleştiği halde kimi odaklarca Türkiye`de çeşitli isim ve biçimlerde yaşatılmaya devam etmektedir. Aynı zihniyet on yıllarca siyasi alanı tekelleştirmek, bürokrasiyi elinde tutmak için Türkiye`nin mütedeyyin halkını kamusal alandan dışlamıştır. Halka rağmen halk için saçmalığını erdem, dinsizliği bilimsellik, batı düşüncesinin ilkelerini evrensellik diye yutturan bu jakoben faşist anlayış mütedeyyin halkın inanç ve değerlerine saldırmakta, onları aşağılamakta da bir beis görmemektedir. Bazı kesimler hala dinle ilgili herşeyi yasaklama derdinde. Pedagojik veriler gösteriyor ki çocuğun gelişimi açısından 0-6 yaş çok önemlidir. Bizim derdimiz bu dönemi çocukların gelişimi açısından en verimli şekilde geçirmelerine imkan sağlayacak şekilde düzenlemek olmalı. Çocuğun gelişimine uygun bir şekilde verildikten sonra çocuğa dini eğitim vermenin ne sakıncası vardır. Dil eğitimi veriliyor, müzik eğitimi veriliyor, bale eğitimi veriliyor, hiç birinin sakıncası yok. Sıra dini eğitime gelince sakıncalı oluyor. Öncelikle bulunduğu toplumun dini değerlerini, hassasiyetlerini anlamaktan uzak bu zihniyet değiştirilmelidir. Milletimiz, bu zihniyete bu güne kadar prim vermediği gibi bu günden sonra da prim vermeyecektir. Çünkü milletimiz bu zihniyeti, zulümlerine bizzat maruz kalarak tanımıştır. Ancak bu jakoben zihniyetin borusunun öttüğü zamanlar eski Türkiye`nin ibretlik sayfalarında kalmıştır. O nedenle ne attıkları çamur tutmaktadır ne de söylemleri maşeri vicdanda akis bulmaktadır. Biz Diyanet-Sen olarak, inancımızı ve medeniyet değerlerimizi öğrenme ve öğretme azmini ifade eden söz konusu eğitimleri çok önemli görüyor ve destekliyoruz. Okullarımızdaki dini eğitim hem anayasaya, hem yasalara hem de temel insan haklarına uygun; toplumsal bir talebin karşılanması olarak uygulandığı için meşrudur. İnancını bilen, medeniyet değerlerini tanıyan ve taşıyan nesillerin yetişmesi için de elzemdir. Ayrıca bu konuda meydanı fosilleşmiş pozitivist aydınlanmacı kafaya bırakmayacağımızın da bilinmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
(Atilla Akın)