Dikkatler dere yatağı üzerindeki yapılara çevrildi!

Gökçeada`da yaşanan sel felaketinin ardından eski defterler tekrar açıldı. Daha önce de bu konudaki çeşitli tespitler yine iddia temelinde dile getirilmişti. Gökçeada, şimdi daha yüksek sesle, dere yatağı üzerine ve çevresine yapılan, tapusuz oldukları ileri sürülen yapıları tartışıyor. Peki bu yapıların sorumlusu kim?

1137
1 Mayıs`ı 2 Mayıs`a bağlayan gece yağan ve tarihi bir yoğunlukta yağan kuvvetli sağanak yağış nedeni ile Gökçeada merkezindeki derenin taşarak Gökçeada`ya verdiği zararlar kapatılmaya çalışılıyor. Gökçeada`da meydana gelen sel felaketinin ardından bölgede incelemelerde bulunan Çanakkale Valisi Ahmet Çınar`ın konuya titizlikle yaklaştığı öğrenilir-ken, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin de adayı ziyaret etmeleri Ada halkı için umut oldu. Zira açılan yaralar ile adanın bu turizm sezonunun altından kalkamayacağı ifade ediliyor. Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin de “Yaralar kapanmaz ise önü-müzdeki sezon iflas etmiş ya da iş yerini kapatmak zorunda kalmış çok sayıda esnaf ile karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulunmuştu.
 
Gökçeada`yı hem ekonomik hem de sosyal açıdan vuran sel felaketinin ardından Ada halkı, dere yatağı üzerine yapılan inşaatları yüksek sesle konuşmaya başladı. Sosyal medyada yayınlanan bir fotoğraf ve bu fotoğraf altına yapılan yorumlar önemli mesajlar içeriyor. Yaz aylarında bile su akan büyük bir derenin, inşaatlar ile küçülerek kanalete döndüğü ileri sürülürken, bu inşaatlar nedeni ile derenin taştığı ve böyle bir felakete neden olduğu adada yüksek sesle dile getiriliyor. Yoğun yağış ile derenin akış hızı ve miktarı arttığında dere yatağında birikmiş ağaç dallarının menfez girişini kapatması nedeni ile derenin taştığı ileri sürülüyor. Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafta dere yatağının üzerine inşa edilen bir çarşının oluşturduğu menfezin ağzına takılan dallar selden sonra temizlenip yan tarafa yığılmış olarak görülüyor.
 
Dere yatağı üzerine sadece çarşı değil, çok sayıda yapı olduğu ve bu yapıların tapusuz oldukları ileri sürüldü. Fotoğraf ile ilgili olarak paylaşılan bilgilerde ise “Tüm adalıların ve idarecilerin bildiği üzere, bu binaların tamamı `kaçak` inşaat statüsündedir. Binalar sahiplerinin sahip olduğu arsalar üzerinde değil, hazinenin mülkiyeti olan dere havzası üzerine yapılmıştır. Bu binaların tamamı yıkılıp, dere yatağı genişletilerek yeniden inşa edilmediği sürece, her yağmur Gökçeada için yeni bir sel felaketi demektir. Bu afette can kaybı olmamasına seviniyoruz, ancak, yeni bir afetin daha hazin bir sonuca yol açmayacağını da kimse bilemez. Bu binalara göz yuman DSİ de, Belediye de, Kaymakamlık da, Mal Müdürlüğü de bu konuda sorumludurlar. Oluşmuş olan ve sonraki sellerde oluşabilecek olan maddi zararlardan ve can kayıplarından dolayı yasal olarak sorumlu tutulmaları mümkündür” ifadeleri dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte nasıl bir gelişme olacağı ise merak konusu. Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Milletvekilleri Ali Sarıbaş ve Serdar Soydan konuyşu Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne taşıdılar.
Paylaş