Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, pandemi süreci değerlendirmesinde bulundu. Gelecek döneme dair öngörülerde de bulunan Erensoy, Eylül ayında daha kaotik bir döneme dikkat çekti. “1 Hazirandan itibaren ekonomik kaygıların da zorlamasıyla karantina önlemleri ciddi şekilde gevşetildi ve hastalığın kontrolü, kişilerin kendi yaşam koşullarını kontrolüne, dikkatine, özenine bırakıldı” diyen Erensoy, “Oysaki biliyoruz ki birçok insanın kendi yaşam koşullarını, Covid-19’dan bireysel olarak korunmaya göre düzenleme lüksü yok. Halk, toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda, kalabalık işyerlerinde çalışmak zorunda. Sonuç olarak, Kurban Bayramını da geride bıraktıktan sonra, genel olarak tüm Türkiye’de vakaların ciddi bir şekilde artışa geçtiğini artık görüyoruz. Ankara, Diyarbakır, Urfa gibi şehirlerde yoğun bakım yatakları konusunda sıkıntı yaşanıyor. Eylül ayıyla birlikte grip vakaları da çıkmaya başladıktan sonra, bizi daha kaotik bir ortamın beklediğini öngörebiliriz” dedi.
“Süreç şeffaf yönetilmiyor”
“Çanakkale’de ve tüm Türkiye’de covid ile ilgili yaşanan süreç, şeffaflıkla yönetilmiyor. Sağlık müdürlükleri yeni vaka sayısını, toplam vaka sayısını, hastanelerde yatan vaka sayısını, yoğun bakımlarda yatan vaka sayısını, tanı alan sağlık çalışanı sayısını bizimle ve toplumla paylaşmıyor. 1 Haziran dan beri pandemiye yönelik, açık havada kısıtlamaların devam ettiği tek nokta; basın açıklamaları, yürüyüş ve mitinglerle ilgili. Ne zaman muhalefetin yükseldiği bir alan oluyor, ‘pandemi var’ denilerek basın açıklaması ve yürüyüş yasağı konuyor ama bu arada düğünler yapılabiliyor. ‘Pandemi var’ deniliyor ancak polis müdahaleleri ile sosyal mesafe diye bir şey asla gözetilmiyor. Bu derece şeffaf yürütülmeyen ve anayasanın eşitlik ilkesini ihlal eden boyutlarda bazen pandemi var, bazen pandemi yok davranışı, toplumun devlete güvenini ciddi şekilde sarsıyor ve toplumun, devletin verdiği kararlara uyum gösterme kapasitesini de düşürüyor” dedi
“Duruma göre pandemi” vurgusu
Erensoy açıklamasında; “Çanakkale’ye özgü yaşadığımız özel bir uygulama da, Kazdağları’nda altın madenine karşı nöbet tutanlara ve onlara destek için gelenlere, onlara erzak getirenlere pandemi gerekçe gösterilerek, ormana giriş pandemi nedeniyle yasak denilerek engel olunmaya çalışılıyor. Ciddi oranda para cezalarıyla insanlar yıldırılmaya çalışılıyor. Şimdiden kesilen cezalar 400 bin lirayı buldu. Ormana giriş yasak denilirken ve başka hiçbir orman için bu yasak uygulanmazken, nöbet tutulan alanın hemen yanındaki Balaban Dinlenme Tesisleri dolup dolup taşıyor. Plajları, kafeleri, restaurantları, AVM’leri saymıyorum bile. Bu tür `duruma göre pandemi` uygulamaları, pandeminin toplum tarafından ciddiyetle algılanmasına çok ciddi zarar veriyor. Eylül ayıyla birlikte vaka sayılarının daha da artmasıyla tüm dünyanın yeniden sarsılacağını, kapitalizmin başat ideoloji olduğu tüm dünyada, kapitalizmin araçlarıyla pandemiyle mücadele etmenin çok zorlaşacağını düşünüyorum. Hem zorlu, hem de yeni algılara ve bakış açılarına, yeni fikirlere açık bir dönem bizi bekliyor” dedi.
(Seçkin Sağlam)