Devam zorunluluğunun kalkması bir fırsat mı?
Üniversite sınav zamanı yaklaşıkta adaylar konu eksiklerini daha verimli tamamlayabilmek için okul derslerine, izin ve raporla ara verip sınava odaklanıyorlar. Lise son sınıf öğrencilerin ihtiyaçlarından yola çıkılarak bu yıl 12. sınıflara devam zorunluluğu kaldırıldı. Uzmanlar bu uygulamanın bir sebebinin de deprem bölgesindeki halkın sağlam kalan okullarda konaklaması sebebiyle eşit olmayan durumu birbirine yaklaştırma amacı taşıdığını söylüyor. Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Ertuğrul Tut adaylara bu karardan maksimun faydayı sağlayabilmeleri için "Okula gider gibi kendilerini disipline etsinler; sabah kalkış saatleri akşam yatış saatleri, yemek yeme saatleri, ders çalışma saatlerini rutinlik içerisinde sürdürsünler." önerisinde bulunuyor.
Dijitalleşme her alanda olduğu gibi eğitim alanında da kaçınılmaz hale geldi ve bazı ezberleri bozdurdu. Türkiye'nin mevcut koşullarını göz önünde bulunduran bazı uzmanlar yüz yüze eğitimin olması gerekliliğini savunuyor, sosyolojik ve teknolojik yapının bu duruma hala hazır olmadığını düşünüyor. Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Ertuğrul Tut 12. sınıflardaki devam zorunluluğunun kaldırılmasını dijitalleşme ile başlayan bu yeni eğitim modeli çerçevesinde değerlendirdi.
Okulun öğrenciyi yaşam için disipline ettiğini söyleyen Tut; "Okula gitmek, okul saatlerine uyumlu davranmak uyku saatlerinizden tutun da yemek öğünlerinize kadar hatta kendinize ayıracağınız zamanı bile planlamanıza yardımcı olur. Devam zorunluluğunun kaldırılması kendine uygun zaman planını yapamayan öğrencinin konsantrasyonunu olumsuz yönde etkileyebilir. Adayların çoğunluğu maalesef planlı çalışma alışkanlığını kazanmış durumda değil. Bu öğrencilerde disiplinli çalışamama problemi kendini gösterebilir ve ardından gelecek olan motivasyon kaybı, stres bozukluğu gibi sorunlara da neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu ve bu uygulamanın planlı çalışmaya alışık öğrenci için avantajlı olabileceğini, eksik konularına dönüş, konu analizi yapma, kendini gözden geçirme fırsatı bulabileceklerini sözlerine ekledi.
Deprem bölgesinde yaşayan halkın sağlam kalan okullarda konaklaması ve bunun da bölgede yaşayan adaylar için eşit olmayan bir durum oluşturması nedeniyle böyle bir kararın alınmış olabileceğini belirten Tut; "Elbette sadece bölgede yer alan öğrenciler bu durumdan etkilenmedi. Tüm ülke halkı bu acıyı yaşadı. Üniversite sınavına hazırlanan adaylar için de ister bölgede olsun ister olmasın bu acı geçerli. Fakat bu karar maalesef mevcut eşitsizliği değiştirecek bir karar gibi görünmüyor. Deprem bölgesi dışında yer alanların psikolojileri ve maddi yeterlilikleri ile deprem bölgesinde sürece hazırlanmaya çalışanların psikolojileri ve maddi yeterlilikleri arasındaki fark oldukça fazla." diyerek Türkiye genelindeki adayların durumu için genel bir değerlendirme yaptı.
12. sınıf müfredatının tamamen kalkmadığını, öğrencilerin 2. dönem müfredatında yer alan konulardan muaf olacağını söyleyen Ertuğrul Tut; "Öğrencilerin kendi göbek bağlarını kendilerinin kesmesi gerekiyor. Bu da kalan zaman diliminde planlı programlı ve nokta atışı yaparak sürece hazırlanmak durumu ve en az hasarla atlatmak anlamına geliyor. Okula gider gibi kendilerini disipline etsinler; sabah kalkış saatleri akşam yatış saatleri, yemek yeme saatleri ders çalışma saatlerini rutinlik içerisinde sürdürsünler. Uzun süreli rutinlik öldürür ama kısa süreli rutinlik verimli olur." dedi.
(Dilan Kaynak)