"Depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız"

1043

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Klimatolog ve Meteorolog Prof. Dr. Murat Türkeş, İzmir`i de Ege Denizi`ndeki depremi ve deprem gerçeğini değerlendirdi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Türkeş, "Türkiye`nin deprem coğrafyası bellidir; diri fay haritası, deprem tehlike haritası ve konuya ilişkin eski-yeni çok sayıda bilimsel çalışması vardır: Türkiye`nin deprem coğrafyası ve deprem üretebilecek diri fayları bize bir deprem ülkesinde yaşadığımızı sıklıkla, dahası çok acı bir biçimde anımsatıyor! Türkiye `Türkiye Deprem Tehlike Haritasına` uzaktan sadece bakarak değil, ona uygun bina ve kent tasarımları yaparak, deprem tehlike ya da potansiyel riskine en dayanıklı binalar üreterek, var olan binaları depreme karşı güçlendirerek, en önemlisi depreme karşı etkilenebilirlik ve riski azaltacak deprem afet yönetimlerini yaşamın tüm alanlarında ve tüm sektörlerde hayata geçirerek, kısaca depreme hazırlıklı olmayı, ondan en az zarar görebilecek, etkilenebilirliği en aza indirecek şekilde yaşamayı öğrenmek zorundadır. İzmir ve Manisa yöreleri AFAD`ın (2018) Deprem Tehlike haritasına göre, yüksek tehlikenin öngörüldüğü bir alanda yer alıyor. MTA (2012) Türkiye Diri Fay Haritasına göreyse, yörede hem eskiden kırılarak depremlere neden olmuş yüzey kırığı faylar var hem de kırıldığında deprem üretebilecek birçok görece yaşlı ve çok genç diri faylar var. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü`nün değerlendirmesine göre büyüklüğü 6.6 olan (başka büyüklük kestirimleri de var) böyle bağımsız bir depremin ne yazık ki artçıları oluyor ve bir süre olabilecektir. Bilim ve bilimsel gözlem ve deneyimlerimiz bize bunu açıkça söylüyor. Yurttaşlarımızın bu günlerde daha dikkatli olması, yapılan uyarılara uyması ve söz konusu deprem gerçeğinin yaşamımızı çok ciddi düzeyde denetlediğini unutmamalarını öneriyorum" dedi.
(Seçkin Sağlam)
 

Paylaş