Çevrede bulunan vatandaşların da şaşkın bakışları arasında HDK Gençlik Meclisi üyelerini uyaran polis ekipleri, daha sonra uyarıları dikkate almayan gruba biber gazı sıktı. Biber gazının etkisiyle sağa sola kaçışan HDK üyeleri, sloganlar atmaya devam etti. Biber gazından dolayı bazı eylemciler gözlerine limon sıkarken, bazı eylemciler ise yüzlerine su döktü.
Bölgede bulunan vatandaşlar, çevik kuvvet ekiplerinin sıktığı biber gazından etkilenirken, Çarşı caddesindeki bazı esnaflar ise müdahale olacağını anlayınca kepenk kapattı. İşyerlerinde alışveriş yapan bazı vatandaşlar ise olay sırasında bulundukları dükkandan çıkamazken yaşanan olayları da korku dolu gözlerle izledi. Bir bankamatikten para çektiği sırada, sıkılan biber gazından etkilenerek çığlık çığlığa haykıran vatandaşın yardımına ise basın mensupları koştu.
Deniz Gezmiş’i anmak için Çarşı Caddesinde toplanan Halkların Demokratik Kongresi Gençlik Meclisi üyeleri buradan kordon’a doğru yürüyüş yapmak istedi. Emniyet güçleri yürüyüşe izin vermezken Halkların Demokratik Kongresi’nin diğer üyeleri de arabulucu olarak sürecin müdahale olmadan tamamlanması için çaba gösterdi. Ancak Gençlik Meclisi üyeleri ikna olmadı ve sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Bunun üzerine bölgede bulunan Çevik Kuvvet ekipleri biber gazıyla gruba müdahale etti. Müdahale sırasında çevredeki vatandaşlar da gazdan etkilendi. Bankamatikten para çekmek için çarşıda bulunan bir vatandaş baygınlık geçirdi. Grup daha sonra basın açıklaması yaparak bölgeden ayrıldı.
“Üç fidan ruhuyla Mücadeleyi yükselteceğiz”
Gençlik Meclisi Üyeleri adına yapılan açıklamada; “Yusuf,Hüseyin,Deniz...Bu üç devrimci önderin idam ediliş süreçleri başlı başına faşizmin kendi koyduğu yasalara kendisinin de uymadığının en net resmidir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “ 12 Mart Faşist Cuntasının azgın terörünün işçi, köylü ve devrimci gençliğin üzerinde bir karabasan gibi dolaştığı yıllardı.Faşizm tüm gücüyle devlet terörünü özellikle devrimci gençlik üzerinde estiriyor,bir çok devrimci gençlik önderi hakkında tutuklama kararları çıkarıyor, hapsediyor, katlediyordu. Sistem partilerinin de gerçek yüzlerini açığa çıkarmıştır bu dava. Faşist Alparslan Türkeş ve Süleyman Demirel`in yanı sıra o dönemde büyük bir ilericilik atfedilen İsmet İnönü`nün şefliğini yaptığı CHP`nin de gerçek yüzü bir kez daha teşhir olmuştur. Düzen partileri bugünlerde de aynı çizgiyi korumaya devam etmektedir. AKP yönetimi Terörle Mücadele Yasası ve Özel Yetkili Mahkemeler adı altında birçok muhalif kesime göz altılarla, soruşturmalarla, tutuklamalarla saldırıyor, sindirmeye çalışıyor. AKP hükümeti tarafından 600 öğrenci parasız ve anadilde eğitim istedikleri için, sisteme muhalif oldukları için, okullarından uzaklaştırılıp tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyor.
Bizler sistemin uyguladığı faşist baskılara karşı üç fidan ruhuyla mücadelemizi yükselteceğiz. Bizler idamlarından üç gün önce köylülere dönük mecliste tartışılan bir yasayı inceleyen Hüseyin İnan`ın devrimci sorumluluk bilincini taşıyoruz. Bizler Yusuf Arslan`ın halka bağlılığının ifadesi olan idam sehpasındaki "Ben hiçbir kişisel çıkar gözetmeden ..." sözlerini "Halka hizmet et!" şiarıyla birleştirip mücadelemizde pekiştiriyoruz. Bizler Deniz Gezmiş`in militan duruşunu, halka adanmışlığını, pratik mücadeleciliğini örgütlü mücadelemizde yaşatıyoruz.”
Yapılan açıklamanın ardından HDK Gençlik Meclisi üyeleri Çarşı caddesinden ayrıldı.