CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte, İHD’ye ziyarette bulundu. Ziyarette, CHP’lileri İHD Şube Başkanı Serpil Bayar ve Yönetim Kurulu üyeleri karşıladı. Son dönemde artan insan hakları ihlalleri ve ülkede yaşanan baskı ortamının konuşulduğu ziyarette, İHD’nin kurulduğu 1986 yılından bu yana insan hakları için verdiği mücadele ve ödediği bedellerin önemine değinildi. Konuşmasında yıllarca İHD Yöneticiliği yaptığını ve İHD’nin kendisi için ayrı bir önem taşıdığını dile getiren Güneşhan, 2019 seçimlerinde istenilen sonuç alınmaz ise Türkiye’yi kötü bir sürecin beklediğini ifade ederek, birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Son dönemde artan insan hakları ihlalleri ve İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi Hayrettin Pişkin gibi birçok insan hakları savunucusunun tutuklanmasına değinen Güneşhan; “İktidar kendilerine muhalif olan, kendileri gibi düşünmeyen, kendilerine engel olarak her kesimi yok etme düşüncesini gözüne koymuş” dedi. Güneşhan’ın ardından İHD’nin her dönemde kimsenin söyleyemediğini söyleyerek insan hakları için ciddi kazanımlar elde ettiğini belirten İHD Şube Başkanı Bayar ise son dönemde kazanılmış hakların hükümet tarafından geri alındığını söyledi. İlerdeki süreçte birlikte hareket etmenin önemine değinen Bayar, sık sık bir araya gelerek demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi yönünde adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Konuşmasında ilk olarak İHD’nin kendisi için özel bir yeri olduğuna değinen Güneşhan; “İHD benim için çok özel ve farklı bir yer. Bende bu dernekte yıllarca yönetim kurulu üyeliği yaptım. İHD sadece Çanakkale için değil, Türkiye için en önemli sivil toplum örgütlerinden bir tanesi. Ülkenin normalleşmesi ve demokratikleşmesi adına çok önemli çalışmalar yapıyor. Kimsenin konuşup dile getiremeyeceği sözleri her türlü riski göze alarak söylüyor. Bazı kesimler belki konjonktüre göre hareket ediyorlardır. Ama sizler gerçekten inandığınız şekilde hareket eden bir derneksiniz. Böylede olması gerekiyor. İHD, sanki belli bir siyasi görüşün güdümündeymiş gibi gösterilse bile, nerede insanlara karşı bir ihlal söz konusu ise İHD siyasi fark gözetmeksizin hep orada oldu” dedi.
“Türkiye’yi tekrar yörüngesine oturtmamız lazım”
Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Güneşhan, demokrasi ve insan haklarından yana olan tüm kesimlerin bir arada olmak zorunda olduğunu dile getirerek; “Maalesef Türkiye şu anda yörüngesinden uzaklaşarak çok farklı bir yöne doğru gitmekte. Türkiye’yi tekrar yörüngesine oturtmamız lazım. Burada da hepimize önemli görevler düşüyor. 2019 seçimlerinde eğer istediğimiz sonuçları alamaz isek Türkiye’de ‘haktan, hukuktan, adaletten, demokrasiden, insan haklarından’ bahsetmek mümkün değil. Sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Kim ‘demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri’ savunuyorsa bir arada olmak zorunda. Başka siyasetlerde, ‘Saadet Partisi’de, HDP’de, EMEP ise EMEP, İyi Parti ise İyi Parti hiç fark etmez hep beraber olmak zorundayız” dedi.
“İnsanlar silahların gölgesinde oy kullanacak”
Her seçim döneminde hukuka aykırı antidemokratik yasaların çıkartıbildiğini belirten Güneşhan;“En son çıkan ‘seçim güvenliği yasası’ da bunlardan bir kısmı. İnanılacak ve kabul edilebilir bir şey değil. Türkiye’de maalesef istenilen ses çıkmıyor. Seçim yapılacak bir yerde oranın mülki amiri güvenlik adı altında sandığı istediği yere taşıyabiliyor. Taşıdığı yerde hiç bir siyasi temsilci almadan insanların oy kullanmasını isteyebilecek. Açık ve net bir şekilde özellikle Doğu ve Güneydoğu mezralarındaki ve köylerdeki tüm sandıklar merkeze indirilecek. Ya karakola, ya da Hükümetin binasına, yani kendi kontrolleri altında olan bir yere getirilecek. Ve orada insanların oy kullanması istenilecek. Sıkıntı oluşacak durumlardan biride, önceden Sandık Kurulu Başkanı sıkıntı görürse güvenlik görevlisi çağırabiliyordu, şimdi vatandaşta çağırabilecek dolayısı ile belki Çanakkale’de değil ama Güneydoğu ve Doğu’da insanlar silahların gölgesinde oy kullanacaklar. Bunlar tabi Türkiye’de seçimin adil ve demokratik yapılamayacağını, seçim güvenliğinin sağlanamayacağını gösterecek. Bu, hepimizin işini çok zorlaştırıyor ancak ümidimizi hiç yitirmeden mücadelemize devam etmek zorundayız. Umarız, Türkiye’nin tekrar Parlamenter Demokratik sisteme geçme noktasında ilk adımı atmış olacağız” dedi.
“Her kesime baskı yapılıyor”
Son dönemde artan insan hakları ihlalleri ve tutuklamalara değinen Güneşhan, hükümetin kendi gibi düşünmeyen her kesimi yok etme düşüncesinde olduğunu dile getirerek; “Hayrettin bizim çok uzun zamandır arkadaşımız. Hepimiz nasıl bir insan olduğunu çok iyi biliyoruz. Yine Özlem Hanım, yıllardır bildiğimiz, tanıdığımız bir insan gözaltına alındı. Her zaman oturup konuşuruz. İnsanlar öyle bir hale getirildi ki, birbirine selam veremeyecek konuma geldi. Birbirimizden korkmamamız lazım. İktidar kendilerine muhalif olan, kendileri gibi düşünmeyen, kendilerine engel olan her kesimi yok etme düşüncesini gözüne koymuş. İnsan hakları ihlalinin olduğu her noktada olmalıyız. Bizim için önce insan boyutunu ele almak lazım. Hepimiz biliyoruz ki yüzde 51-52 ‘Hayır’ oyu çıktı. Bu yüzde 52’lik hayır, sadece sol sosyal demokrat insanların verdiği oylarla olmadı. Bunda MHP’nin, HDP’nin, BBP’nin, Saadet Partisi’nin, EMEP’in, ÖDP’nin, DSP’nin, CHP’nin, AKP’nin dahi oyu var. Normal şartlarda bir araya gelmeyecek olan insanlar ‘Hayır’da bir araya geldi. Burada da bizim için önümüzdeki süreçte ortak noktamız demokrasi olmalı. Demokratik parlamenter sitemi getirdikten sonra siyasi mücadelemizi yaparız. Hepimiz bu ülkede insanların daha mutlu bir yaşam sürmesini istiyoruz. Yol yöntemler farklı olabilir ancak ortak gayemiz bu. Bunu özgürce dile getirmemiz, konuşup tartışmamız lazım. Bu sağlanabilir” dedi.
“Bedel ödenerek kazanılan haklar yeniden alınıyor”
Güneşhan’ın ardından İHD’nin bedel ödeyerek kazandığı insan haklarının tekrar alınmak istendiğini belirten Şube Başkanı Bayar, bir araya gelerek kararlar almanın önemine değinerek; “İnsan Hakları Derneği 1986 yılında kurulmuş bir dernek. Ben de bu dernekte çalışmaktan onur duyuyorum. Çünkü bu, ülkenin yüz akı. İHD, kimsenin cesaret edemediği yerlerde sözünü söyleyen ve yüzü olan bir dernektir. Çünkü bedelini ödüyor. Hayatını kaybetmiş arkadaşlarımız var ve hala birçok arkadaşımız cezaevinde. Çok yakın bir zamanda biliyorsunuz MYK üyesi ve yıllardır İnsan Hakları mücadelesinde olan Hayrettin arkadaşımız cezaevinde. Demokrasi adına Çanakkale’de çok ciddi mücadele vermiş ve hayatını koymuş bir arkadaşımız, dostumuz. Genel itibari ile 7 Haziran seçimlerinden sonra kötü bir rüzgar esti. Ciddi oy potansiyeli olan bir partinin Başkanı, Eş Başkanı tutuklandı. Beni CHP’de en çok umutlandıran ‘Adalet Yürüyüşü’ idi. Bugün Enis Berberoğlu’na, Demirtaş’a yarın sıra hepimize gelecek. Sık sık bir araya gelip temas etmemiz gerekiyor. Bir döngünün içerisindeyiz. Bütün kurumlar, buna CHP de dahil olmak üzere hepimiz bu hükümetin tokadını yedik. Ancak toparlanmak, sık sık bir araya gelmek lazım. Çünkü insan hakları adına kazanılmış haklarda elimizden alındı. İnsan haklarını her yönü ile ele alıyoruz insan haklarının ihlal edildiği her duruma uzanıyoruz. Çatışma ortamı varsa oradaki sivillerin haklarını savunmak zorundayız. Bunun batısı, doğusu, kuzeyi, güneyi yok. Ama dediğimiz gibi, insanlar nereden bakmak istiyorlarsa oradan bakıyorlar. Ancak bu durumda yapabilecek çok bir şey yok. Bu algıyı yıkmamız lazım” dedi.
(Eren Aşnaz)