Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan; 2019-2020 Eğitim-Öğretim Yılı ile ilgili açıklamada bulundu. Öğretmenlerin 657 sayılı DMK’dan doğan iş güvencesi ile kazanılmış haklarını geriye götürmeyecek bir kanunun kamuoyuna açıklanmasının eğitimin geleceği açısından büyük öneme sahip olduğunu belirten Geylan, Öğretmenliğin mesleki statüsü sağlam bir zemine kavuşturulması gerektiğini söyledi. Öğretmenliğin herkesin ‘Ben de yapabilirim’ diyebileceği bir meslek olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten Geyhan, 7-8 Mart 2020 tarihleri arasında Balıkesir’de yapmış olduğu basın açıklamasında; “Öğretmenlik bir meslek olmanın ötesinde insan olarak öğrenme, gelişme ve büyüme serüveninde, bilimsel bilgi ve ilkeler temelinde bireye bilgi, beceri, değer ve davranış kazandırma; rehberlik etme, yol gösterme, ilham kaynağı olma sanatıdır. Bu sanatı icra edecek öğretmenlerin öğretmen yetiştiren programlara sadece çoktan seçmeli bir sınavla alınması, öğretmenlerin çalışma sisteminin ek ders ücreti rejimi gibi öğretmenlerin onurunu zedeleyen bir yöntemle düzenlenmesi, öğretmenliğin devlet memurları kanunu içinde bir memuriyet olarak ele alınması hem öğretmenlik mesleğinin gerekleri ve itibarı hem de çocuklarımızın geleceği açısından sürdürülebilir bir yaklaşım değildir. Dünya’da birçok ülkede öğretmenlik mesleğiyle ilgili kanunlar bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Kanada, Çin ve Avustralya gibi ülkeler vardır. Bu ülkelerdeki kanunlar incelendiğinde; öğretmenlerin görev ve sorumlulukları, öğretmen yetiştiren kurumlara öğrenci seçimi, öğretmen yetiştirme süreci, öğretmenlerin istihdam statüsü, öğretmen atama süreci ve koşulları, yönetici atama ve seçim kriterleri, denetçi atama ve seçim kriterleri, öğretmen adaylık süreci (aday öğretmenlik - adaylık kaldırma süreci ve kriterleri), öğretmenlikte ilerleme ve kariyer basamakları, mesleki gelişim özlük hakları (kıdem aylığı, ücret ve tazminatlar, finansal ve sosyal yardımlar, teşvikler, izin işlemleri, çalışma ve ders saatleri, emeklilik) yer değiştirme ve nakil işlemleri, mesleki ve etik standartlar, ödül ve disiplin işlemleri konularını düzenlemektedir” dedi.
Son yıllarda öğretmenlik meslek kanununa duyulan ihtiyacın siyasi partilerin de gündemine girdiğini ifade eden Geyhan; “2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine ilişkin seçim bildirgeleri incelendiğinde Mecliste grubu bulunan tüm partilerin; öğretmenlerin yetiştirilmesi, geliştirilmesi, istihdamı, atama ve yer değiştirmeleri, çalışma şartları, mali ve sosyal hakları, özlük işleri konusunda iyileştirmeler yapılması için “Öğretmenlik Meslek Kanunu” çıkarılması gerektiğine vurgu yaptıkları görülmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, 23 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 2023 Eğitim Vizyonu Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı açıklamada “...Bu kapsamda önümüzdeki dönemde bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanıp çıkarılacak.” şeklinde konuşarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağının müjdesini vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nca kamuoyuna açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu” belgesinde de “Öğretmen ve okul yöneticilerimizin atanmaları, çalışma şartları, görevde yükselmeleri, özlük hakları ve benzeri diğer hususları dikkate alan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ çıkarılmasına ilişkin hazırlık çalışmaları yürütülecektir.” ifadelerine yer verilmiştir. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK ise 15 Aralık 2019 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasına yönelik dosyanın Cumhurbaşkanlığı’na sunulduğunu açıklamıştır. Ancak; tüm bunlara rağmen aradan geçen süre içerisinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için TBMM nezdinde somut bir girişim söz konusu olmamıştır. Türk Eğitim-Sen olarak, 657 Sayılı DMK’dan kaynaklanan hak ve kazanımlarımız baki kalmak şartıyla, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak ve mesleğin statüsünü sağlam ve yasal zemine kavuşturacak bir meslek kanununu çıkarılmasını öteden beri savunmaktayız. Öğretmenlerin yetiştirilmeleri, mesleğe seçme ve atama kriterleri, aday öğretmenlerin yetiştirilmesi, meslek etiği, görev, yetki ve sorumlulukları, ekonomik ve özlük hakları, ek gösterge, çalışma koşulları, kariyer basamakları, görevde yükselmeleri, zorunlu hizmet görevleri ve teşvik ödenekleri, atama ve yer değiştirmeleri, hizmet içi eğitim ve mesleki gelişimleri, okulların yönetim ve denetimi, mesleki özerklik ve iş güvencesi gibi öğretmenlerimizin beklenti ve taleplerinin karşılandığı bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi artık kaçınılmazdır. Ayrıca; öğretmenlere yönelik şiddet hadiselerinin neredeyse sıradan adli vakalar haline geldiği günümüzde, eğitim çalışanlarına karşı şiddeti önleyecek düzenlemeler de çıkarılacak yasal düzenleme kapsamında yerini bulmalıdır. Bu minvalde, öğretmenlere yüklenen görevler ve sorumluluklar ile öğretmenlerin hakları arasında hassas bir denge kuran “Öğretmenlik Meslek Kanunu”nun bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilerek yasalaştırılması gerekmektedir” dedi. (Haber Merkezi)