Demirbaş "Az alandan az, çok alandan çok alınmalı"

640

 Türk Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, vergi dağılımına yönelik açıklama yaptı. Uygulanan vergi politikaları gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi olduğunu söyleyen Demirbaş, vergi politikalarının temel amacının, çok kazanandan çok, az kanandan az vergi almak olduğunu belirtti. Türkiye’de bu sistemin aksi yönde işlediğini söyleyen Demirbaş; “Ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi de uygulanan vergi politikalarıdır. Vergi politikalarının temel amacı, çok kazanandan çok, az kanandan az vergi almak yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla topluma döndürülmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır. Ne yazık ki ülkemizde bu durum tersine bir yol izlemektedir. Kamu tarafından izlenen vergi politikasının temelinde belli kesimlerden yüksek oranda vergi alınması ve vergi vermesi gereken fakat vermeyenlerden vergi alınamaması yatmaktadır.  Hal böyle olunca iktidarlar da kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve kaynağından kesilen vergiler yoluyla kaynak ihtiyacını gidermeye çalışmaktadır. Bu durum ülkemizde öylesine çarpık bir hal almıştır ki, toplam gelir vergisi tahsilatının yaklaşık yüzde 50’si GSYİH’nın yalnızca yüzde 7’sini alabilen çalışan kesim tarafından ödenmektedir” dedi. 

“Vergi politikası, gelir dağılımının bozulmasında büyük pay sahibidir”
2003 yılında en yüksek gelir grubundan alınan vergi oranının 5 puan indirilerek yüzde 40’tan yüzde 35’e çekildiğini söyleyen Türk Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş; “Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir başka kriter, vergilerin dolaylı mı yoksa dolaysız olarak mı toplandığıdır. OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranı ortalama yüzde 35 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 68’ler dolayındadır. Buna göre adaletsiz vergi toplamanın bir göstergesi olan dolaylı vergilerin, Türkiye’de dolaysız vergilerin yerine ikame edildiği görülmektedir. Buna ek olarak 2003 yılında en yüksek gelir grubundan alınan vergi oranı 5 puan indirilerek yüzde 40’tan yüzde 35’e çekilmiş, 2006 yılında yapılan bir düzenleme ile orta- düşük gelirli grubun gelir vergisi oranı yüzde 25’ten yüzde 27’ye çıkarılmıştır. Kayıtlı çalışanları ‘yolunacak kaz’ gibi gören bu vergi politikası, gelir dağılımının geniş kitleler aleyhine bozulmasında büyük pay sahibi olmaktadır. Çünkü bu yolla ücretli, sabit gelirli kesimin satın alma gücü önemli ölçüde daraltılmaktadır. Buna karşılık hazine bonoları ve devlet tahvillerinin vergiden muaf tutulması, rant gelirleri lehine gelir dağılımının bozulmasına sebep olmaktadır. Vergi politikalarındaki bu adaletsizlik nedeniyle, zaten düşük ücret alan ve büyük ölçüde ülkenin en fakir kesimini oluşturan kamu görevlileri, KİT çalışanları, işçiler ve asgari ücretliler kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve temmuz ayında aldıkları maaş zammının büyük bölümü artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir” dedi 

“Çalışanların 20’lik vergi dilimine girmelerinin önlenmesi gerekiyor” 
Türk Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Demirbaş; “Yaşanan bu olumsuzlukları gidermenin yolu, çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesidir. Bunun için Türkiye Kamu-Sen olarak iki farklı öneri getiriyoruz: Birincisi, gelir vergisinin yüzde 15 oranına denk gelen alt diliminin tatminkâr seviyede yükseltilerek çalışanların yıl içinde yüzde 20’lik vergi dilimine girmelerinin önlenmesidir. Bu konuda herhangi bir yasal düzenlemeye gerek yoktur. Her yılın başında Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gelir vergisi tarifesi yayınlanmaktadır. Burada alınacak bir prensip kararı ile gelir vergisi alt diliminin yükseltilmesi sağlanabilir. İkincisi ise, kamu görevlileri, KİT personeli ile sözleşmeli personelin gelir vergisi kesintilerinden dolayı yaşadığı adaletsizliğin ve mağduriyetin giderilmesi adına 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü maddesine, Devlet memurlarına ödenen taban aylık tutarının söz konusu çalışanlar için Gelir Vergisi’nden muaf tutulmasını sağlayacak bir hükmün eklenmesi şeklindedir” dedi.
(Zeynel Yöner)
Paylaş