havadurum

ÇYDD tavrını açıkladı "Yaşamak için tasarıya hayır demek zorundayız"

382

 Kamuoyunda uzun süredir tartışmalara neden olan ve geçtiğimiz hafta AKP ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile onaylanarak referanduma götürülecek olan Anayasa değişikliği paketi hakkındaki tartışmalar devam ediyor. Kamuoyunda devam eden Anayasa tartışmaları hakkında ÇYDD’nin görüşlerini aktaran ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, derneğin referandumdaki tavrını da açıkladı. Anayasaların toplumun uzlaşma metinleri olması gerektiğini ifade eden Çelikel; “Anayasaların toplumun tüm kesimlerinin benimsediği ya da üzerinde uzlaştığı metinler olması gerektiği kabul edilir. Anayasalar iktidarın yetkilerini sınırlayan, vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruyan devlet yönetimini düzenleyen temel yasalardır. Siyasal iktidarın başkanlık sistemi talepleri en az 2011’e kadar gider. ‘Türk milleti darbe anayasasına layık değildir’ gerekçesiyle AKP ve yandaşlarının ‘yetmez ama evet’cilerin medya yoluyla hızla yaygınlaştırdıkları yeni bir Anayasa yapma isteği, 2012’de TBMM’de Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmasıyla sonuçlanmıştı. Siyasal iktidar Uzlaşma Komisyonuna başkanlık sistemi ve yargıya ilişkin birer taslak verince iktidarın gerçek amacı ortaya çıkmıştı. ‘Türk Tipi Başkanlık’ olarak adlandırdıkları taslaklar, bugün kamuoyunun gündeminde olan ve mecliste tartışılan Anayasa değişiklik teklifinin başlangıcını ve özünü oluşturmuştur. Bilindiği gibi komisyon, muhalefet partilerinin çekilmesi sonucu dağılmıştır.  2015 yılında Cumhurbaşkanı tarafından içeriği açıklanmadan tekrar gündeme getirilen konu, sanki özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa değişikliğini içerecek bir başkanlık sistemi gibi sunulmuştur. Geçen hafta TBMM’de kabul edilen teklif Başbakan ve bakanlar ve AKP’li meclis çoğunluğu ve yandaş medya tarafından hararetle savunulmuştur. OHAL’in ilanı Cumhurbaşkanının hayalindeki başkanlık anlayışının Anayasaya aktarılması için bulunmaz bir fırsat olmuştur” dedi. 

 
“Değişiklik kabul edilemez hükümler taşımaktadır
Anayasa paketinde 150 yıllık demokrasi mücadelesinin tek kişiye devredilerek yok edilmek istendiğini ifade eden Çelikel; “Bütün devlet yetkililerinin Cumhurbaşkanın elinde toplanacağı bir sistemin Anayasallaşmasının önlenemez bir hırs haline getirildiğini görüyoruz. 150 yıllık bir demokrasi mücadelesi özel bir kişinin hırsı uğruna terk edilecekti. Türkiye’nin en az 150 yıllık parlamento geleneği ve ‘Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesini milletten Cumhurbaşkanına terk eden bu değişiklik kabul edilemez hükümler taşımaktadır. Bu kadar geniş yetkileri kendinde toplayan ve Cumhuriyeti, demokrasiyi, hukuk devletini insan haklarını, ülkenin geleceğini Cumhurbaşkanına devreden bir değişiklik teklifinin halkın gerçekleri öğrenmesi için kamuoyunda medyada, sivil toplumda, serbestçe tartışılması gerekirken sivil toplum, Ankara Barosu ve bazı milletvekillerinin yapacağı basın açıklaması bile bu kış gününde gaz, cop, su kullanılarak yaptırılamamış bazı vekiller ve vatandaşlar dayak yiyerek ayrılmak zorunda kalmışlardır. Bütün bu gelişmelere karşı medyanın, üniversitelerin ve halkın taraftarmış gibi sessizliğini koruması geleceğimizin karanlık olacağı izlenimini vermektedir. Vatandaşı birey olmaktan çıkarıp taba haline getirecek bu taslağı 21. Yüzyılda meclisten ve halk oylamasından geçiren ve toplumun köleleşmesine alet olanları gelecek nesiller affetmeyecektir” dedi. 
 
“Türk milletinin onuruna yapılmış bir saldırı”
Çelikel, Anaysa paketinin millete yapılmış olan bir saldırı olduğunu belirterek, ÇYDD’nin referandumda tavrının ‘Hayır’ yönünde olacağını ifade etti. Çelikel, Referandumdan Cumhurbaşkanının istediği sonuç çıkması halinde ülkede can ve mal güvenliğinin yanı sıra hukuk güvenliğinin de kalmayacağını belirterek; “Bu anayasa değişikliğinin 14 yıldan beri iktidarda olan ve fiili olarak Anayasayı ihlal etmeyi alışkanlık haline getirmiş olan Cumhurbaşkanına, ülkenin ve ulusun güvencesi olan bütün kurumları teslim etmenin ve toplumun bütün yaşamsal kararlarının sadece başkan olacak kişinin takdirine bırakılmasının Cumhuriyetin yaklaşık 100 yıllık kurucu değerlerine, Türk milletinin onuruna yapılmış bir saldırı olduğunu düşünüyorum.  Toplumda demokrasiye ve Atatürk Cumhuriyetinin değerlerine inanan çok geniş bir kesimin bu kahredici teklife, hayır diyeceğini düşünüyorum. Bizler ÇYDD ailesi olarak halkımızı olası bir referandumda bu anayasa değişikliğine hayır demeye davet edelim. İnsan onurunun her engeli yenecek güçte olduğuna inanalım diyorum. Cumhuriyetin bütün değerlerini yok eden bu teklifin kabul edilme ihtimalinin dahi bütün çağdaş yaşamlıların en büyük mutsuzluğu olduğunu biliyorum. Nisan’ın ilk haftasında yapılacak Referandumda ‘Hayır’ oyunun çıkması için bütün gücümüzle çalışmalıyız. Şubeler olarak bulunduğumuz yörelerdeki diğer STK’larla birlikte halka dönük açıklayıcı toplantılar yapılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Genel merkez olarak sizlere yardıma hazırız. Referandumdan Cumhurbaşkanının istediği sonuç çıktığı takdirde ülkede hiç kimsenin can, mal ve hukuk güvenliği kalmayacaktır. Yaşamak için tasarıya hayır demek zorundayız” dedi. 
(Haber Merkezi)
Paylaş