Dünyayı etkisi altına alan (COVID-19) Coronovirüs tehdidi devam ediyor. Dünya salgına karşı önlemlerini artırırken, ülkede yeni önlemler alınıyor. ÇTB Yönetim Kurulu tarafından salgının ülkedeki boyutu, alınması gereken önlemler, tedavi süreci ve yapılması gerekenlere dair detaylı açıklama yapıldı. Dünya Salık Örgütü’nün ‘Küresel Salgın’ olarak kabul ettiği salgının yaşamı tehdit etiği ifade edilen açıklamada, bulaşmanın hızı ile ölümlerinde arttığı ifade edildi. Özellikle temizlik ve hijyene dikkat edilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, salgının yayılmasını önlemeye yönelik tavsiyeler sıralanarak; “Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık mendille kapatılması, mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılması, tokalaşma ve sarılmadan kaçınılması, kirli ellerle ağız, burun ve gözlere dokunulmamasıdır” denildi. Tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi salgın hastalıklarla mücadelede de sağlık çalışanlarının hakları, rolleri ve sorumlulukları bulunduğu ifade edilen açıklamada; “Görevlerini büyük bir özveriyle yapan hekimlerin ve birlikte sağlık hizmetini ürettikleri tüm sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulayarak, görevlerinde başarılar dileriz…” denildi.
“Bulaşma hızının yüksekliği ve ölümlerin de sayısının artması, bu sorunun önemini göstermektedir”
Salgının yaşamı tehdit eden bir hal aldığı belirtilen açıklamada; “Dünya Sağlık Örgütü’nün “Küresel Salgın” olarak kabul ettiği Yeni coronavirüs hastalığı, gün geçtikçe ülkemiz için de salgın boyutuyla yaşamımızı tehdit eden bir durum almıştır. Bulaşma hızının yüksekliği ve ölümlerin de sayısının artması, bu sorunun önemini göstermektedir. Hasta kişilerin öksürme veya hapşırmasıyla ortaya saçtığı damlacıkların ortamdaki yapıştığı yüzeylere, diğer bireylerin elleriyle dokunduktan sonra ellerin ağız, burun veya göze götürülmesiyle bulaşabilmektedir. En çok karşılaşılan belirtiler; ateş, öksürük ve solunum sıkıntısıdır. Yeni coronavirüsün kuluçka süresi 2 ila 14 gündür” denildi.
“Salgının yayılmasını önlenmesine yönelik tavsiyeler”
Açıklamada yeni coronavirüsün (COVID-19) yayılmasını önlemeye yönelik tavsiyeler; “Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık mendille kapatılması, mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılması, tokalaşma ve sarılmadan kaçınılması, kirli ellerle ağız, burun ve gözlere dokunulmamasıdır. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol içerikli el antiseptiği kullanılmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir. Gıdalar tüketilmeden önce iyice yıkanmalıdır. Kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalı, zorunlu durumlar dışında ev ortamından uzaklaşılmamalıdır. Özellikle 65 yaş ve üzerinde kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımız risk altındadır. Bu önlemlerin dışında; hastalık şüphesi taşıyanlara temas ettiklerini saptayıp izole etme, uygun zamanlarda “sosyal mesafe”yi artıran önlemler almak suretiyle bulaş hızını azaltma ve sağlık sistemini hızla artan hasta sayılarına yanıt verecek biçimde organize edebilmenin önemi, en yetkili bilim insanları tarafından vurgulanmaktadır. Hastalığın tanısına yönelik testlerin sınırlı sayıda merkezde yapılıyor olması da bir eksikliktir ve test merkezlerinin hızla artırılması gereklidir” şeklinde sıralandı.
“İşverenlerin ve yöneticilerin yerine getirmeleri gereken sorumluluklar”
Bu ciddi salgın sürecinde sağlık tesislerindeki işverenlerin ve yöneticilerin yerine getirmeleri gereken sorumluluklarla ilgili; “Enfeksiyon önleme ve kontrolü alanında bilgi güncelleme eğitimi verilmesi; kuşkulu ya da teyit edilmiş COVID-19 hastalarıyla ilgilenen sağlıkçılara ve diğer personele yeterli miktarlarda kişisel koruyucu donanım malzemelerinin temin edilmesi (maske, eldiven, koruyucu gözlük, üstlük, el antiseptiği, sabun ve su, temizlik malzemeleri); hastaların değerlendirilmesi, önceliklerin belirlenmesi, test ve tedavi edilmesi için uygun araçların temini; sağlık çalışanlarının kana, solunum sisteminden gelen ifrazata ya da şiddet olaylarına maruz kalma durumlarını, herhangi bir suçlamayla karşılaşma endişesi olmadan bildirebilecekleri ortamlar oluşturularak, önlemlerin alınması; çalışanlara, kendi kendini değerlendirme, semptom bildirimi ve hastalıkta evde kalma gibi konularda tavsiyelerde bulunma; yemek ve dinlenme aralarıyla birlikte uygun çalışma saatleri uygulamasını sürdürme; yaşamlarına ya da sağlıklarına yönelik yakın ve ciddi bir tehdit oluştuğuna ilişkin makul gerekçeleri olduğu durumlarda çalışanlara, kendilerini bu tür ortam ve durumların dışında tutma haklarını kullanma izni tanınması. Bunların yanı sıra hastane yönetimleri tarafından daha sonra yapılabilecek ameliyatlar ilk aşamada Nisan ayı sonuna kadar durdurulmalıdır. Polikliniklerin çalışma biçimleri yeniden düzenlenmeli, MHRS üzerinden verilen randevularda süre 20 dakikada bir olarak ayarlanmalı, diğer polikliniklerden ayrılacak biçimde “CoVID-19 poliklinikleri” açılmalı, “olası olgu” tanımı yerli olguları içerecek şekilde genişletilerek hekimler tarafından kuşku duyulan her olguya test yapılabilmelidir. İvedi olarak bütün yurttaşlara tanı/tedavisi acil veya yaşamsal olmayan durumlar için sağlık kuruluşlarına başvuru yapmamaları çağrısında bulunulmalı, bu bağlamda yurttaşların Sağlık Bakanlığı’nın bilgilendirme ve danışma hatlarını daha yaygın kullanması sağlanmalıdır. Acil servisler hekim ve sağlık çalışanı açısından desteklenmelidir. Özel hastaneler de dahil olmak üzere yoğun bakım yatak sayısının olası ihtiyaç artışını karşılayabilmesi için rasyonel stratejiler geliştirilmeli, kişi başına düşen erişkin yoğun bakım sayılarındaki bölgesel/il bazlı eşitsizlikler giderilmeli ve yoğun bakımların kullanımına özen gösterilmelidir. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında; Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışma biçimi yeniden düzenlenmeli; 8.00-12.00 saatleri arasında aşılama, gebe-bebek takibi gibi koruyucu sağlık hizmetleri, 13.00-15.00 saatleri arasında rutin hasta muayene ve kontrol hizmetleri sunulmalı; 15.00-17.00 saatleri günlük raporların tutulması, eğitim çalışmaları ve temizlik faaliyetleri için ayrılmalıdır. Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışanların gereksinim duyduğu kişisel koruyucu donanımlar, ivedi olarak karşılanmalıdır” denildi.
“Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görüşleri dikkate alınmalı”
Tedavi sürecinde hekimlerin görüşlerinin dikkate alınması gerektiği belirtilen açıklamada; “Koronavirüs hastalığının tanı ve tedavisi sürecinde aktif rolü olan hastane acilleri, servisler ve yoğun bakımlar, uzman poliklinikleri, laboratuvar ve radyoloji bölümlerinde görevli hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma saat ve koşullarının; kendileri ve yakınlarının sağlığını da dikkate alacak biçimde düzenlenmesi ve bu sürecin orta uzun vade planlamasının yapılmasında, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da görüşlerinin dikkate alınması zorunludur. Bu ve benzer önlemlerin zamanında alınmaması durumunda salgının yaratacağı sağlık bilançosunun katlanarak büyüyeceği unutulmamalıdır” denildi.
“Hastalıklarla mücadelede de sağlık çalışanlarının hakları, rolleri ve sorumlulukları bulunmaktadır”
Sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanma riskinin yüksek olduğu ifade edilen açıklamada; “Tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi salgın hastalıklarla mücadelede de sağlık çalışanlarının hakları, rolleri ve sorumlulukları bulunmaktadır. Herhangi bir salgına karşı verilen mücadelede sağlık çalışanları ön saflarda yer alırlar ve bu nedenle salgına yol açan etkenlerle (bu son örnekte COVID-19) hastalığa yakalanma riski altındadırlar. Sağlık çalışanlarının karşılaştıkları risk ve tehlikeler arasında; uzun çalışma saatleri, psikolojik stres, aşırı yorgunluk, mesleki tükenme, damgalanma, fiziksel ve psikolojik şiddet yer almaktadır. Sağlık çalışanlarının yapması gerekenler ise yerleşik iş güvenliği ve sağlığı işlemlerine uygun hareket edilmesi; başkalarını sağlık ve güvenlik risklerine maruz bırakmama; işveren tarafından düzenlenen iş güvenliği ve sağlığı eğitimine katılma; hastaların değerlendirilmesinde, önceliklerinin belirlenmesinde ve tedavisinde mevcut protokollere başvurulması; hastalara saygılı biçimde, değer vererek ve müşfik davranılması; hasta mahremiyetinin korunması; kuşkulanılan ve teyit edilen vakalarda yerleşik halk sağlığı bildirim usullerinin hızla uygulanması; kişisel koruyucu donanımın gerektiği gibi giyilmesi, kullanılması, çıkartılması ve imhası. Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak; görevlerini büyük bir özveriyle yapan hekimlerin ve birlikte sağlık hizmetini ürettikleri tüm sağlık çalışanlarının yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulayarak, görevlerinde başarılar dileriz” denildi.
(Eren Aşnaz)