havadurum

CHP'den "Elmalı Davası" açıklaması

532
Antalya`da G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.`nin (10) cinsel istismara uğramasına ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklu anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A.`nın, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi`nce ocak ayındaki 3`üncü duruşmada tahliye edilmesine yönelik tepkiler dinmiyor. CHP İl Başkanlığı tarafından konuyla ilgili yapılan basın açıklamasında, sanıkların serbest bırakılmasına sert tepki gösterildi. Konuyla ilgili CHP İl Başkanlığı`ndan yapılan açıklamada; "Sizlerle gündeme dair fikirlerimizi paylaşmak için, siyasetin Ülkemiz için daha iyi çalışması için zaman zaman yüz yüze ya da basın aracılığıyla bir araya geliyoruz. Fakat bu sefer farklı. İçimiz yanıyor. Her gün iktidarın farklı bir rezaletine uyanıyoruz. Çala çırpa ülkemizi sömürdüler, talan ettiler. Ama söz konusu olan ülkemizin çocukları olduğu zaman; bizim anlayışımıza göre iş siyasetin çok daha ötesine geçiyor. Bizim için akan sular duruyor. Antalya`nın Finike ilçesinden gelen haber, kamuoyunda `Elmalı davası` olarak bilinen olayda mahkemenin verdiği karar, hepimizin göğsüne bir taş gibi oturdu. Soruyoruz: Bu milletin kanını emen hırsızlar, katiller baş tacı olup gününü gün edecek, boy boy poz verecekse; Çocuklarımızı sömüren, istismar eden sapıklar elini kolunu sallayarak gezecekse; Hapishaneler neden var? Hakkını hukukunu arayan, adalet isteyen vatandaşlarımızı, gazetecileri, siyasetçileri hapsetmek için mi? AKP iktidarı, adaleti milyonlarca liralık ihalelerle yandaşlara adalet sarayı ihalesi vermekten ibaret görüyor. Allah aşkına elinizi vicdanınıza götürün de öyle bi` düşünün; Çocuk tecavüzcülerini serbest bırakıp, hırsızlara koruma tahsis eden devlet olur mu? Bu ülkenin insanlarına, çocuklarına bunu reva görmek hak mı? Bir ülkenin Adalet Bakanı, o ülkede çocuk tecavüzcüleri elini kolunu sallayarak sokakta gezerken Adalet Bakanlığı koltuğunda oturmaya hiç mi utanmaz? Bütün toplumun uykuları kaçıyor, rüyalarına giriyor, evlat yetiştiren analar babalar gördüklerinin duyduklarının etkisinden çıkamıyor; Ey Adalet Bakanı, sen geceleri başını yastığa nasıl koyuyorsun?"
 
"Adaletsizlik batağında, katillerin, tecavüzcülerin bir ceza aldığı yok"
"Bu kararı veren hakimler, Adalet Bakanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı... Sizlere sesleniyoruz... Siz nerede yetiştiniz? Hangi gezegenden geldiniz? Bu kadar mı gözünüzü rant, para, pul bürüdü? Aileniz, anneniz babanız, komşularınız yok mu sizin? Ya evladınız? Nasıl bakıyorsunuz onların yüzüne? Sizler çocuk yetiştirmiyor musunuz? Finike`den çıkan tahliye kararı, Türkiye Cumhuriyetinin mahkemelerini getirdiğiniz noktanın sonucudur. Şimdi kamuoyunun tepkisi en üst seviyeye geldikten sonra çıkıp ezberden "Konunun takipçisiyiz" demeniz yüreklere su serpmeye yeter mi sanıyorsunuz? AKP iktidarının adaletsizliğinin, hukuk tanımazlığının geldiği noktada, anneler babalar çocuklarını evlerinin karşısındaki markete göndermekten korkar oldu. Çünkü herkes görüyor. Bu iktidarın ülkemizi sürüklediği adaletsizlik batağında, katillerin, tecavüzcülerin bir ceza aldığı yok. Suçu cezalandırmamak, o suçu teşvik etmek demektir. Katillere, tacizcilere cesaret vermek demektir."
 
"İstifa edin ve düşün milletin yakasından"
"Bu ülkenin insanları, Finike`deki yavrularımızın maruz kaldığı istismarı anlattıkları resimleri görmeye dayanamıyor. Sokağın gündeminde adaletsizliğinize isyan var, öfke var. Sizin sokaktan haberiniz yok.
İktidar mensuplarına sesleniyoruz: Kendi çocuklarınıza dünyanın en lüks evlerini yapabilirsiniz. Fakat sokakları adaletsizliğe mahkum ederseniz, o evler çocuklarınızın hapishanesi olur... Adaletin olmadığı bir ülkede, kırk kilit altında da yaşasanız güvende olmazsınız. İnsan içine çıkamaz halde olmanızı biz anlıyoruz. Çıkmayın da. Ama o koltuklarda da oturmayın artık. Toplumun ciğerini yaktınız, içini paramparça ettiniz; o halde bu milletin iradesini de daha fazla gasp etmeyin! Bütün Türkiye`nin içi yanıyor. Bu kor, sizi de yakar, hiç istemeyiz ama böyle devam ederseniz sizlerin evlatlarını da... Yeter artık İstifa edin ve düşün milletin yakasından!"
(Atakan Alkış) 
Paylaş