24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerinin ardından CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Olağanüstü Genel Kurul talebi doğrultusunda CHP içerisinde başlayan imza tartışması devam ediyor. 630 gerekli imza için dün itibari ile 618 delegenin imza verdiği ileri sürüldü. CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, seçim süreci ve sonrasında yaşanan imza tartışmasını, CHP Çanakkale il örgütü olarak önlerine koydukları süreci ve yerel seçimler için yol haritasını gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattı. OHAL içerisinde eşit ve adil olmayan bir seçim süreci yaşadıklarını belirten Güneşhan, seçim sonrası ülkenin tek adam rejimine teslim edildiğini söyledi. CHP’nin tarihsel sürecinde aldığı en yüksek oy oranının yüzde 40 civarında olduğunu belirten Güneşhan; “1946 yılından bugüne kadar yapılan tüm seçimlerde Merkez sağın oy ortalaması yüzde 64. Merkez sola yüzde 36 ancak oy geliyor. Biz bir tek yüksek oyu 1977 seçimlerine Bülent Ecevit ile aldık” dedi. Güneşhan, seçim sonrası yapılması gerekenin Olağanüstü Genel Kurul değil, oy oranının neden merkez sağdan düşük olduğunun tartışılarak, çözüm bulunması olduğunu dile getirdi. Sorunun kişilerin değişmesi ile bir bağlantısı olmadığını belirten İl Başkanı Güneşhan; “Oylarımızı bir türlü arttıramıyoruz. Bunu toplumbilimciler, sosyologlar, psikologlar, işin uzmanlarının bir araya gelerek irdelemesi lazım.Sorun kişilerde değil. Sorun kurumsallaşmakta, kurumsal bir yapı haline gelmekte. Partinin kendine özgü bir etik kuralları olması lazım” dedi.
“Eşit ve adil olmayan koşullarda bir seçim süreci yaşadık”
Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birinin yapıldığını belirten Güneşhan; “İlk defa Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir arada oldu. Referandum ile Cumhuriyetin demokratik yapısı değişti. Parlamenter Demokratik Sistemden, tüm yetkilerin bir kişide toplandığı bir devlet yapısı oluştu. İki madde yürürlüğe girdi. Biri partili Cumhurbaşkanı, diğeri de HSYK’nın üyelerinin tespiti oldu.İktidar ve ortağı kendi rakiplerini hazırlıksız yakalamak ve İyi Parti’nin seçimlere sokulmaması için seçimlerin 24 Haziran’da yapılması kararı aldılar. Bu seçimlerde siyasi partilerin yarışı yerine ittifaklar üzerine yoğunlaşıldı. CHP olarak Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için çalıştık. Adayımız yüzde 30 oy aldı. Partimizinbaşarılı olması hepimizin hedefiydi. Ama onunda ötesinde Millet İttifakı’nın parlamentoda çoğunluğu yakalaması çok önemliydi. Bu konuda Millet İttifakı ile parlamentoda çoğunluğun sağlanması ve Cumhurbaşkanlığı yarışında seçimin ikinci tura kalması hedeflendi. Böyle bir sistemde seçime gittik. Dünyanın hiçbir gelişmiş, demokratik ülkelerinde OHAL şartlarında bir ülkenin kaderini değiştirecek olan bir seçimlere gidilmesi görülmüş bir durum değildir. Eşit ve adil olmayan koşullarda bir seçim süreci yaşadık. Devletin tüm olanakları hiçbir dönemde görülmediği kadar Cumhur İttifakı ve Recep Tayyip Erdoğan için kullanıldı. Bunu tüm dünya biliyor. Seçimlerde en çok konuşulan konulardan bir tanesi de sandık güvenliği oldu. Oysa bunlar başka ülkelerde konuşulan konular değildir. Devletin görevi zaten sandık güvenliğini sağlamaktır. Ama maalesef en çok konuşulan konulardan bir tanesi bu oldu. Bu şartlar altında seçimlere gidildi. Artık sistem parlamenter sistem değil. Yetkiler bir kişide toplanmış ve bu kişi tarafından atamalar yapılıyor, rektörler, komutanlar, daire müdürleri, müsteşarlar belirleniyor. Böyle bir yönetim yapısı sadece Türkiye’de var” dedi.
“Merkez sağa yüzde 64, merkez sola yüzde 36 oy geliyor”
Çözüm bulunması gereken asıl konunun CHP’nin tarih boyunca neden merkez sağdan düşük oy aldığı olduğunu belirten Güneşhan; “CHP Türkiye Cumhuriyeti ile var olmuş olan bir parti. Türkiye’nin en eski ve köklü partisi. CHP, bu seçimsonuçlarını mutlaka örgütü ile birlikte tarafsız ve objektif davranabilecek kuruluşlarla beraberdeğerlendirmesi lazım. Söylemek gerekirse, 1946 yılından bugüne kadar yapılan tüm seçimlerde merkez sağın oy ortalaması yüzde 64. Merkez sola yüzdeancak 36 oy geliyor. Biz, birtekyüksek oyu 1977 seçimlerinde Bülent Ecevit ile aldık. O dönemde de Kıbrıs Harekatı’nın, toprak reformunun olduğu, dağlara taşlara Karaoğlan Ecevit yazdığımız yıllar. Soldaki bütün fraksiyonların destek verdiği, STK’lar, POLDER, TÖBDER, DİSK, sendikalar, üniversiteler hepsinin oy verdiği. Kürt oylarının hepsinin CHP’ye verildiği birdönemde yüzde 41.5 oy aldık. Demek istediğim o dönemde bile bir siyasi partinin sahip olduğu tüm avantajlara sahipken, halkın yüzde 60’ıyine merkez sağa oy verdi. Bunu ortadan kaldırmak ve kırmak lazım. Bunu nasıl yüzde 50’lere getiririz konuşmak lazım. Daha önce Doğu, Güneydoğu’dan gelen kürt oyları ve sol oylar vardı. Şimdi onlar kendi partilerine gidiyorlar. En son seçimlerde bile yüzde 12 oy aldılar. Aslında yine 36-38 ortalaması tutuyor. Ancak bunu bir türlü arttıramıyoruz. Bunu toplumbilimciler, sosyologlar, psikologlar, işin uzmanlarının bir araya gelerek irdelemesi lazım. Burada yanlışlık nerede. Birçok etken olabilir. Parti yapısındaki yanlışlıklar, yereldeki il ve ilçe başkanlarının yaptığı yanlışlıklar olabilir. Türkiye’deki eğitim sisteminin yanlışlıkları olabilir. Türkiye’de eğitim ortalaması ilkokul 4. Cumhuriyet gazetesi tirajı 2 ila 3 bin arasında değişiyor. Biz, okuyan ve sorgulayanbir toplum değiliz. Gittikçe de daha biat eden, eğitim seviyesi düzen bir toplum haline geliyoruz. CHP eğer Kurultay yapacaksa bu seçimli kurultay olmamalı. Bir hafta tüm Türkiye’yi analiz edecek, günlerce konuşması gerekecek bir yol haritasının çıkartılması lazım” dedi.
“CHP’nin tarafsız bir gözle incelenmesi lazım”
İnsanların birçok vaade karşı merkez sağdan yana oy kullandığını söyleyen Güneşhan; “Biz fabrikalar kuracağız diyoruz, onlar kıraathane açacağız diyorlar. Biz iş ve aş vereceğiz diyoruz, onlar çay, oralet kek diyor. İnsanların tercihi o yönde oluyor. Biz Şeker Fabrikaları satılıyor yeniden kazandırtacağız deyip eylemler yapıyoruz.Yine halkonlara oy veriyor. Daha enteresan bir şey bundan 3 gün önce Tokat’ta esnaf bir saatliğine kepenk kapattı. İşlerin kötü gitmesinden dolayı kapattı. 15 gün önce seçimler yapıldı. Seçimlerde bu ülkeyi yöneten AKP’ye çıkan oy yüzde 65. Soma’da 301 vatandaşımız cinayete kurban gitti. O kader değildi. Hiçbir tedbir ve önlem alınmamış, 301 vatandaşımız orada göz göre göre ölüme gönderilmiş. Biz, orada her yıl paneller ve eylemler yapıyoruz. Ancak çıkan sonuç ortada. Burada CHP’nin tarafsız bir gözle, uzmanları ile akademisyenleri ile incelenmesi lazım” dedi.
“CHP’nin önceliğini seçimli bir kurultayda buluyorum”
Şu anda yerel seçimlere hazırlanılması gerekirken, kurultay tartışmalarını doğru bulmadığını belirten Güneşhan; “Önümüzde yerel seçimler var. Biz, Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geçirdik. Yerel seçimlerde CHP’li sol, sosyal demokrat adaylarımız her zaman daha fazla oy alıyor. İnsanlar güveniyor ve inanıyorlar. Genel siyaseti çok fazla bağlantılı bulmuyorlar ancak yerelde yaşantılarına direk etki ettiği için daha fazla önemsiyorlar. Biz, yerel seçimleri birlik ve beraberlik içerisinde götürelim. Bununhazırlıklarını yapalım dedik. Seçimlere 6 ay gibi bir zaman kaldı. Bu süre içerisinde partide ‘tekrar yeni bir yarış, çatışma ve kavga olmasın’ dedik. Birlik ve beraberliğimizi yıpratmayalım dedik. Böyle bir beklenti vardı. Ancak maalesef bir grup kurultay delegesi arkadaşımız tüzüktengelen haklarını kullanarak kurultaya gitmek istediler. Bunun için imza topluyorlar. Ben şu anda CHP’nin önceliğini seçimli bir kurultayda buluyorum. Çünkü sorunun kişilerde olmadığı çok açık ve net. Bir dönem aynı şey Bülent Ecevit için söylendi. ‘Ecevit’le olmuyor başkası gelsin,’ arkasından Erdal İnönü dünya iyisi bir insan. ‘Bu iş onla olmuyor başkası gelsin’ denildi. Deniz Baykal ile aynı şey oldu. Şu anda da aynı söylemler Kemal Kılıçdaroğlu için söyleniyor.Sorun kişilerde değil. Sorun kurumsallaşmakta, kurumsal bir yapı haline gelmekte. Partinin kendine özgü bir etik kuralları olması lazım. Her şeyin yazılı olmaması lazım. Ama artık, her önüne gelenin istediği gibi hareket ettiği bir noktaya geldik. Bunların CHP’de oturup konuşup değerlendirilmesi lazım. Bugün 60’ınüzerinde il başkanı Kurultayın yapılması istemiyor. Biz bir özeleştiri yapalım. Biz kendi kendimize bir durum değerlendirmesi yapalım gibi talep ve istekleri var. Bundan sonrada önce yerel seçimlere hazırlanacağız. Yerel seçimler bittikten sonrada önümüzde artık 4 yıl seçim yok. O süre içerisinde oturup bir düzen ve sistem kuracağız” dedi.
“Delegelerimizden Kurultay olması yönünde bir irade oluşmadı”
Çanakkale’de 10 Kurultay Delegesinden yalnızca bir kişinin imza verdiğini belirten Güneşhan; “Çanakkale’de 10 kurultay delegemiz var. Bu delegelerimizden Sadece Çan Kurultay Delegemizin Olağanüstü Kurultay‘a gidilmesi yönünde imzası oldu. Bunun haricinde Kurultay Delegesi olan arkadaşların böyle bir talebi olmadı. Yani delegelerimizden Olağanüstü Kurultay toplansın yönünde bir irade oluşmadı. Çanakkale Kurultay delegeleri şu anda partinin hem birlik beraberlik, hem de seçim sonuçlarını sağlıklı bir şekilde değerlendirme ihtiyacı olduğu görüşünü savundu” dedi.
“Mevcut Belediye Başkanlarımız ile ilgili değerlendirmeyi Genel Başkanımız yapacak”
Son olarak yaklaşan yerel seçimlerle ilgili değerlendirmede bulunan İl Başkanı Güneşhan; “Biz, göreve geldiğimiz zaman ilk olarak ilçelerimizin içişlerine karışmayacağımızı söyledik. Yani Çanakkale’den ilçelerimizi yönlendirmeyeceğiz. İlçelerimiz kendi kararlarını kendileri verecekler. İlçe örgütlerimize ‘demokratik şeffaf ve katılımcı bir anlayışla tüm adaylara eşit mesafede olup olmamasınoktasında gözlemci olacağız’ dedik. Mevcut Belediye Başkanlarımız ile ilgili değerlendirmeyi zaten Genel Başkanımız yapacak. Onun ötesinde tam olarak herhangi bir değerlendirme yapamadık” dedi.
(Eren Aşnaz)