Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa 2’nci Bölge Milletvekili Orhan Sarıbal ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’yı ağırladı. Başkanlık makamında gerçekleşen toplantıda Atikhisar başta olmak üzere altın madeni işletmeleri, termik santraller ve doğa talanları masaya yatırıldı. Ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa 2’nci Bölge Milletvekili Orhan Sarıbal ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ile İrfan Mutluay, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık ve CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Ateş katıldı. Ziyarette yapılan görüşmede, termik santrallerin ve altın madeni işletmelerinin insan sağlığı ve doğa açısından zararlı olduğu, Avrupa ülkelerinde termik santrallerin kapatılmaya devam ettiği ifade edildi. Ziyarette konuyla ilgili düşüncelerini aktaran Belediye Başkanı Gökhan, sözlerine; “Sonuna kadar direnmek bizim görevimiz” diyerek başladı. Başkan Gökhan, Türkiye’de eski, geri kalmış teknolojilerin kullanıldığını söyledi. Başkan Gökhan; “Biz, bu yörede ilave termik santral açmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla ne kadar eski, geri kalmış teknoloji varsa, hepsi bizim üstümüzde” dedi. CHP Milletvekili Sarıbal, ülkenin yaşanan ekonomik sıkıntılar içinde kefen parasını harcadığını söyledi. Kendilerinin yeşillik, böcek, kuş gördüğü yerde, bu talanı başlatanların doların yeşili gördüklerini belirterek; “Ülke, kefen parasını harcamaya gelmiş durumda. O yüzden bio çeşitliliğe, inanılmaz yaşam öyküsüne biz, yeşillik olarak, doğa olarak, flora olarak, ağaç çeşitliliği olarak, insan sağlığı olarak, tabiat olarak bakıyoruz. Biz baktığımızda yeşilliği, böcekleri, kuşları görüyoruz, onlar doların yeşilini görüyor” ifadelerini kullandı.
“İktidar milletvekillerimiz durumu görmezden geliyor”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Sonuna kadar direnmek bizim görevimiz. Yarın,’Bir şey yapmadınız, baktınız’ denilmesin. Bu sadece Çanakkale’yi etkilemeyecek, Balıkesir’i de etkileyecek. Çünkü Kaz Dağları bir silsile. Buradaki ağaçlar kesildiği zaman, buranın yeniden bir ekosistem olması için milyon yıllar gerekiyor. Tabi bugün kestiler, gittiler ama yarın ne olacak? Orası kazılacak, yeni çukurlar açılacak, her yer tarumar edilecek. Bu, sadece bir işletmenin getireceği sonuç. 25 altın işletmesi var, bir tanesi de başladı. Tabi önemli olan, altın işlenirken kullanılan siyanürün, yarın doğaya hangi şekilde sızacağını bilemeyiz. İşin bir başka tarafı, iktidar milletvekillerimiz bunu görmezden geliyor. Hatta bir şey söylemişlerdi. O kesilenler ağaç değilmiş, dibinden patlayan fışnaklarmış. Fakat çam ağacının dibinde fışnak olmaz. O meşede olur, çınarda olur. Tabi sadece altın değil, bizi ilgilendiren kısım, siyanürle altın işletmesinin barajımızın tepesinde olması” dedi.
“Ne kadar eski, geri kalmış teknoloji varsa, hepsi bizim üstümüzde”
Başkan Gökhan; “Geçtiğimiz hafta İspanya’nın Tarragona şehrine gittik. Bizi limanda gezdirirken, limanın ucunda kömür yığını gördük. Onun Güney Afrika’dan geldiğini söylediler. Bir termik santral olduğunu, kömürün oranın kömürü olduğunu söylediler. Fakat bu santralin son termik santral olduğunu, diğerlerinin tamamını kapattıklarını söylediler. Bu santralin de kapanacağını söylediler. Fakat biz, bu yörede ilave termik santral açmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla ne kadar eski, geri kalmış teknoloji varsa, hepsi bizim üstümüzde” dedi.
“Biz yeşilliği, böcekleri, kuşları gördüğümüz yerde onlar, doların yeşilini görüyor”
CHP Genel Başkan Yardımcıları ve Bursa 2’nci Bölge Milletvekili Orhan Sarıbal; “Bizim kültürümüzde ‘kefen parası’ diye bir kavram vardır. İnsanlar son paralarını, öldükten sonra kimseye muhtaç olmamak için kefenlerine saklarlar. Ülke, kefen parasını harcamaya gelmiş durumda. O yüzden bio çeşitliliğe, inanılmaz yaşam öyküsüne biz, yeşillik olarak, doğa olarak, flora olarak, ağaç çeşitliliği olarak, insan sağlığı olarak, tabiat olarak bakıyoruz. Biz baktığımızda yeşilliği, böcekleri, kuşları görüyoruz, onlar doların yeşilini görüyor. O yüzden fütursuzca ne var, ne yok satacaklar. Başka çareleri yok satacaklar. Çünkü lükslerinden, saltanatlarından, israflarından vazgeçmiyorlar” dedi.
(Baykal Sağlam)
