CHP’liler hakim karşısına çıktı

Çanakkale’de, 28 Şubat tarihinde Cumhuriyet Meydanı’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından düzenlenen miting öncesi, meydana kurulan ekranlardan 17-25 Aralık soruşturmasına ait tape görüntülerinin yayınlanması üzerine haklarında hakaret davası açılan tertip komitesi üyeleri hakim karşısına çıktı. 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen hakaret davası 26 Aralık 2014 günü saat 14.50’ye ertelendi. Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan; “Bu dava Türk hukuk tarihinde, yargı tarihinde ibretle hatırlanacak bir davadır” dedi.

697
 
 
30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde, 28 Şubat tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Meydanı’ndaki yaptığı mitingde 17-25 Aralık soruşturmasıyla ilgili ortaya çıkan tapelerin görüntülerinin yayınlanması üzerine AKP Merkez İlçe Başkanı Adnan Öncü, tertip komitesi üyeleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülmeye başlanan duruşmada yargılanan tertip komitesi üyelerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Çanakkale Milletvekilleri Ali Sarıbaş ile Serdar Soydan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, CHP Çanakkale Milletvekili aday adayı Av. Muharrem Erkek ve çok sayıda partili destek verdi. Duruşma sonucunda suçtan zarar görme ihtimaline binaen müşteki Recep Tayyip Erdoğan’ın CMK’nın 237 ve 238’nci maddeleri uyarınca kamu davasına katılmasına, vekaletname uyarınca Ahmet Özel’in katılan vekil olarak dava ve duruşmalara kabulüne, sanıklar müdafilerine vekaletnamelerini ibraz etmeleri için gelen celseye kadar süre verilmesine, ATK Başkanlığına müzakere yazılarak davaya konu tapelerin montaj olup olmadığı konusunda yapılmış bir inceleme ve düzenlenmiş bir rapor bulunup bulunmadığının sorulmasına, rapor mevcut ise bir örneğinin gönderilmesinin istenmesine karar verilen dava 26 Aralık 2014 günü saat 14.50’ye ertelendi.
 
 
“Çalmanın serbest, çaldırmamanın suç olduğu bir döneme girdik”
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 30 Mart yerel seçim sürecinde Çanakkale`de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi olarak yaptıkları miting nedeniyle ceza davası açıldığını söyledi. Duruşmanın Aralık ayına ertelendiğini ifade eden Tezcan; “Bu davanın Türk hukuk tarihinde, yargı tarihinde ibretle hatırlanacak bir davadır. Bu dönemde çalmanın serbest, çaldırmamanın suç olduğu bir döneme girdik. Çalmanın serbest, çalanı söylemenin yasak olduğu bir döneme girdik. Hırsızlığın serbest, hırsızlığa karşı koymanın suç sayıldığı bir döneme girdik. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sürecinde devletin en tepesinde bakanlardan, başbakana kadar çocuklarıyla, suç ortaklarıyla telefon konuşmalarında hırsızlığın belgesi suç üstü ortaya çıkmış iken bunların üzerine gitmek yerine bağımsız olması gereken Yargı`yı ortadan kaldırıp bağımlı bir Yargı yaratarak bunları örtbas edip, açıklayanların üstüne gittikleri bir düzen yarattılar. Bugün görüşülen dava böyle bir davadır” dedi.
 
 
“Hodri meydan”
Miting alanında gösterilen tapelerin bilirkişi raporuyla gerçek olduğunun saptandığını kaydeden Tezcan; “Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 17-25 Aralık soruşturması sırasında çocuklarıyla yaptığı konuşmalarda paraların nasıl saklanacağı talimatını vermiştir. Bu tapelerin ve o süreçte ortaya çıkan tapelerin tamamının gerçek kayıtlar olduğu dün basına düşen haberlerde de görülmüştür resmi bilir kişi raporlarıyla saptanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi soruşturma dosyasında bu tapelerin tamamının gerçek olduğuna ilişkin bilirkişi raporlarının olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ortada yolsuzluğun olduğunu açıkça gösteren bilirkişi raporları olmasına rağmen Çanakkale`de görüşülen dava da düzenlenen iddianamede montaj kayıtların yayınlandığı gibi bir ifadeyle suç yaratılmak istenmiştir. Hodri meydan nereyi inceletirlerse inceletsinler, başından beri söylediğimizin arkasındayız. Bu konuşma kayıtlarının hiç bir yeri montaj değildir. Konuşmaların tamamı gerçektir ve suç üstü yakalanmışlardır. En son 17-25 Aralık soruşturma dosyalarında bunun gerçek olduğuna dair bilirkişi raporu olduğu da açıkça ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
 
“İki tip savcı türü ile karşı karşıyayız”
“Bütün bunlara rağmen ortada iki tip savcı türü ile karşı karşıyayız” diyen Tezcan; “Birisi 17-25 Aralık soruşturmalarında açıkça suç delilleri olmasına rağmen bu suç delillerini ortadan kaldırıp soruşturmayı kapatma çabası altındaki Ekrem Aydıner gibi savcılar, takipsizlik kararı veren Başbakanı, bakanları, hükümeti suç işleseler bile koruma heves ve telaşı içerisinde olan savcılar, onların suç ortaklarını korumak ve bu karara ayen beyan deliller karşısında takipsizlik kararı vererek ikballerini iktidar gücüne bağlayan bağımsız olma savcı olma niteliğini yitirmiş kişiler. Bir başka buna benzer savcı tipi daha ortaya çıkmıştır. Buna karşı bu yolsuzlukları tamamen demokratik, hukuk kuralları içerisinde açıklayan, hırsızlıkların ve yolsuzlukların üzerine gidenler hakkında ortada kamu davası açmasını gerektirecek hiç bir haklı sebep yok iken dava açıp bu işin üzerine gidecekleri korkutmaya çalışan bir korku toplumu yaratmaya çalışan, hukuku iktidarın sopası gibi kullanmaya çalışan savcı tipi ve Çanakkale`deki iddianameyi düzenleyen savcı tipi de böyle bir savcı tipidir. Bu iki savcı tipi de aslında birbirinin aynısıdır. Bu iki savcı tipi de iktidara kul olmuş, görevinin farkında olmayan, iktidardan ikbal ve gelecek bekleyen savcı tipidir” şeklinde konuştu.
 
“Hiç kimse bu davalarla yılacağımızı sanmasın”
Tezcan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Unutulmasın ki, Türkiye`nin geleceğinde bu anlayışa yer yoktur. Yargının bağımsız olduğu, yolsuzluk ve hırsızlıkların olmadığı, herşeyin hukuk devleti sınırları içerisinde tartışılabildiği ve bütün yolsuzlukların ortaya çıkarıldığı bir düzeni kurmaktır hedefimiz. Bu noktada arkadaşlarımız Çanakkale`de bu mücadeleyi cesaretle vermiş arkadaşlarımızdır. Türkiye`nin her yerinde bu mitingleri yaptık ve bu mitinglerde Türkiye`nin her yerinde bu
yayınları yaptık. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi İl ve İlçe Örgütleri`ni bu davalarla yıldıracağını sanmasın. Hiç kimse bölgelerdeki yerel Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerini hedef tahtasına koymaya kalkmasın. Biz Türkiye`nin her yerinde bu yolsuzlukları açıklamayı iş edindik. Gelsinler bir hesap soracaklarsa CHP Genel Merkez`den sorsunlar. Bizim bu konuda tereddüt ettiğimiz ve korktuğumuz bir şey yoktur. Biz asıl hesap sorması gereken makamız ve inanıyoruz ki millet yolsuzluk yapanlardan ve o yolsuzluğu koruyup kollayanlardan önümüzdeki süreçte cesaretle hesap soracaktır.” Yapılan açıklamanın ardından Çanakkale esnafı ile bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, daha sonra sırasıyla CHP İl Başkanlığı, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan ve Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ı ziyaret etti.
 
Paylaş