Seçimlerde halkın oylarını alarak CHP Milletvekilliğine seçilen Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay’ın özgür bir şekilde vekillik görevini yerine getiremediğini anımsatan CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, hiçbir baskıya ve diktatörlüğe boyun eğmeyeceklerini ifade ederek; “Bugün, Türkiye olağan dışı bir süreçten geçmektedir. Askeri dönemler dâhil olmak üzere yargı bağımsızlığı açısından Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerini yaşıyoruz. Tüm vatandaşlarımız, bürokratlar, akademisyenler, bilim insanları, ülkeye canı pahasına yıllarca hizmet etmiş güvenlik görevlileri, askerler, polisler işlerini yaparken kaygı ve korku duyar hale gelmişler. Kimin nasıl, ne zaman dinlendiği, hangi sabah kimin emniyete sorguya gideceği, ne kadar tutuklu kalacağı muamması ile karşı karşıyayız. Ülkede tam bir korku imparatorluğu kurulmaya çalışılmaktadır. İleri demokrasiye geçildiği ifade edilen süreçte ne yazık ki ülkemizde demokrasi ve hukuk mumla aranır hale gelmiştir. Tüm dünya kamuoyu, ustalık dönemini yaşayan, ileri demokrasi sürecini başlatan AKP iktidarını izlemektedir.
12 Haziran Milletvekili seçiminin üzerinden 1 yıl geçti. Aynı zamanda Prof. Dr. Mehmet Haberal ve gazeteci-yazar Mustafa Balbay’ın, milletin özgür iradesiyle milletvekili seçilmelerinin de birinci yıldönümü. Onlar milli iradeye rağmen 1 yıldır milletvekili kimlikleriyle cezaevinde tutuklu. İşte bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi 12-19 Haziran tarihleri arasını ’Milli İradeye Özgürlük Haftası’ ilan etmiştir. Biz, milletvekili seçilmesine engel bulunmamış, YSK tarafından mazbatası verilmiş, yüzbinlerce vatandaşımızın oyunu almış Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal`ın, Millet tarafından kendisine verilmiş olan vekillik görevini özgürce yerine getirmesini istiyoruz.
Mustafa Balbay, Silivri`den bizlere şöyle sesleniyor: ‘Size biriktirdiğim hasretten söz etmeyeceğim. Size, buluşmamızın uzamasından yakınmayacağım. O günün zaten geleceğini biliyorum. Size, kavuşma günümüzü düşündükçe bütün bedenimi saran heyecandan söz edeceğim. Hani çok istediğiniz bir yolculuğa çıkmak için sabırsızlanırsınız ya, işte öyle bir şey. 12 Haziran seçimlerinin yıldönümünde aranızda olmayı, kucaklaşmayı elbette isterdim. Ama bundan daha önemlisi birlikte yürüme duygusu, kalplerimizin aynı mücadele heyecanıyla çarpması. Eğer bunu kaybetmişsek buluşmamızın ne anlamı olabilir ki? Ama kaybetmemişsek aradaki mesafenin hiç önemi yoktur. Umut ve mücadele azmi öyle bir çiçektir ki, betonda boy atar, demirde sarmaşık olur. Silivri’de bu umut ormanından hepinize gökyüzü dolusu selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.’
Sayın Balbay`ın selamına hasretle karşılık veriyor ve diyoruz ki: CHP kurumsal olarak, bizler de onun birer üyesinden genel başkanına kadar neferleri olarak her zaman askeri diktatörlüğe de, bugün oluşturulmaya çalışılan sivil diktatörlüğe de karşıyız. Bizler, geçmişte olduğu gibi bugün de hiçbir baskıya, diktatörlüğe boyun eğmeyeceğiz. Şartlar her ne olursa olsun; Her CHP’li, CHP ye gönül vermiş bütün duyarlı vatandaşlarımızla birlikte, ülkemizin aydınlık geleceği ve halkımızın esenliği için demokratik, laik, hukuk devleti mücadelemizi sonsuza kadar yılmadan sürdüreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zaman, umutsuzluğa ve karanlığa geçit vermeme zamanıdır” dedi.
