Çevreciler Havran için çağırdı

1670

 Kazdağı doğal ve kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından  Büyükşapçı ve Halılar Köylerinde yapılmak istenen altın madeni projelerinin iptali için açılan davaların bilirkişi keşiflerinin yapılacağı ifade edilerek çağrı yapıldı. Söz konusu projelerin ilçede ciddi anlamda ekolojik yıkım gerçekleştirileceği belirtilerek; “26 Haziran 2020-Cuma günü saat 11.00 civarında, Büyükşapçı ve Halılar Köylerinde yapılmak istenen altın madeni projelerinin iptali için açtığımız davaların Balıkesir İdari Mahkemesi tarafından bilirkişi keşifleri gerçekleştirilecektir. Söz konusu projeler Havran ilçemizde ciddi anlamda ekolojik yıkıma yol açacaktır. Yöresine sahip çıkan değerli vatandaşlarımızı ve yörede yaşayan köylülerimizi bu projelere karşı çıkmak üzere mahkeme keşfine davet ediyoruz” denildi.

 

“Altın madeni projeleri durmak bilmiyor…”

Altın madeni projelerinin durmak bilmediği ifade edilen açıklamada; “Kazdağları, Madra Dağı delik deşik oldu. Şimdi de Havran, İvrindi ve Balya ilçelerimizin köyleri aynı tehlike altında. Bahar Madencilik’e ait (Teck Madencilik’ten devir) Büyükşapçı Köyü yakınlarında  iki adet, Kocaseyit,  Halılar, Sarnıç, Dereören Köyleri yakınlarında iki adet, Küçükşapçı Köyü yakınında bir adet, Balya’nın Orhanlar Köyü’nde bir adet, Aksu Madencilik’e ait Eğmir Köyü’nde birer adet, CVK Madencilik’e ait İvrindi’nin Gökçeyazı ve Sofular ve Altıeylül’ün Sarıalan köylerinde bir adet altın  madeni  projeleri  bulunmaktadır. Daha bilgisine ulaşamadığımız başka altın madeni projelerinin de olduğunu bilmekteyiz. Altın madeni projelerinin dışında bölgede kurşun, demir, gümüş gibi onlarca da metalik madencilik projeleri de bulunmaktadır. Büyükşapçı Köyü’ndeki Demirtepe Altın Madeni Projesi Derneğimizin bilimsel itirazları ve Köylülerimizin ve Havranlıların imzaları ile durdurulmuştur. Büyükşapçı’daki diğer proje ve Halılar Köyü’ndeki proje Derneğimiz ve Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafından dava edilmiş ve davalar kazanılmıştır. Ancak Danıştay kararı bozmuş ve keşif yapılmasına karar verilmiştir.  Bu iki proje ile ilgili olarak 26 Haziran’da saat 11.00 civarında proje alanlarında keşif yapılacaktır” denildi.

“Kirlilik Edremit Körfezine kadar gelecek”

Bölgede yaşanacak kirliliğin Edremit Körfezi’ne kadar uzanacağı ifade edilerek; “Altın madeni şirketleri, önce toprağın üstünde ne varsa, ağaç, çalı, çırpı, hepsini kesecek araziyi tıraşlayacak, atık barajları yapacak, toprağı kazıp cehennem çukurlarını açacak, çıkardığı toprağı siyanürlü sularla yıkayıp altını ayrıştıracaktır. Ormanlar ve tarım alanları yok olacak, yeraltı ve yerüstü suları siyanür ve asitlerle zehirlenecek, hava, su ve toprak kirlenecektir. İnsanlar ve hayvanlar kanser vb. hastalıklara yakalanacak ve yaşamlarını yitirecektir. Bölgedeki bu projeler bölgenin tarımı için çok önemli olan derelere, Gelin Deresine ve Havran Barajı’na çok yakındır ve gerçekleşmeleri halinde dereler ve baraj suyunu zehirleyecektir. Köylülerin en büyük gelir kaynaklarından olan ve proje alanlarına çok yakın olan zeytinlikler kuruyacaktır. Hayvancılık etkilenecektir. Zaten kıt olan su kaynakları çok su kullanan maden şirketlerine tahsis edilerek susuzluk yaşanacaktır. Altın madeni projelerinin hiçbir kamu yararı yoktur. Devlet ancak ocak başı fiyatının en fazla yüzde ikisi ila dördü arasında devlet payı almaktadır. Çıkartılan altınlar olduğu gibi yabancı-yerli şirketlerin malı olmaktadır. Mevcut Maden Yasası ile madencilikte tüm kar ve kazanç özel şirketlere, zararı ve riski de halka olmaktadır. Birinci derece deprem bölgesi olan bölgemizde olası siyanürlü atık barajları kazaları da Havran bölgemizi cehenneme çevirecek ve kirlilik Edremit Körfezine kadar gelecektir” denildi. (Eren Aşnaz)

Paylaş