Çevre Platformu’ndan skandal rapora tepki...

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Filiz Tekin, Karabiga`da yaşayan Akdeniz fokları ile deniz kaplumbağası türlerini görmezden gelen rapora tepki gösterdi.

832
Cengiz Holding ve Alarko`nun Çanakkale’nin Karabiga Beldesi’nde kurmak istediği ve birkaç kez yargıdan dönen ÇED olumlu kararlarından sonra yeni bir skandal rapor hazırlandığına dikkat çeken Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Filiz Tekin, yeni hazırlanan ve Bakanlık tarafından ÇED olumlu kararı verilmesi beklenen skandal raporda, yörede yaşayan Akdeniz fokları ile deniz kaplumbağası türlerinin görmezden gelindiğini söyledi. Çanakkalelileri Karabiga`ya Akdeniz Foku ve deniz kaplumbağası gözlemine davet eden Tekin, Karabiga`da Akdeniz Foku`nu görüntüledikleri için ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünde görev yapan araştırmacılara teşekkür ederken, ÇOMÜ`lü bilim insanlarını da göreve çağırdı.
 
"Haydi Karabiga’ya Fok Balığı Gözlemeye!"
Çanakkale Çevre Platformu olarak 09.11 2014 Pazar günü denizden ve karadan iki ekip halinde fok balığı ve deniz kaplumbağası gözlemlemeye gideceklerini ifade eden Tekin; "Çevre ve doğa ile ilgili filmlerin izlendiği, Bozcaada Ekolojik Film Festivali’nin, sürdürülebilir Yaşam Festivali’nin yüzlerce insana ulaştığı bugünlerde, Çanakkale Çevre Platformu, herkesi Karabiga’ya Akdeniz Foku ve deniz kaplumbağası gözlemine davet ediyoruz. Bu amaçla 09.11 2014 Pazar günü denizden ve karadan iki ekip halinde fok balığı ve deniz kaplumbağası gözlemine gidiyoruz. Skandal ÇED Raporu; Cengiz Holding ve Alarko`nun Çanakkale’nin Karabiga Beldesi’nde kurmak istediği ve birkaç kez yargıdan dönen ÇED olumlu kararlarından sonra yeni bir skandal rapor hazırlandı. Yeni hazırlanan ve Bakanlık tarafından ÇED olumlu kararı verilmesi beklenen skandal raporda, yörede yaşayan Akdeniz fokları ile deniz kaplumbağası türleri görmezden gelindi" dedi.
 
"Teşekkürler ODTÜ’lü bilim insanlarına"
Karabiga’da Akdeniz Foku’nu görüntüleyen ODTÜ Deniz Bilimleri enstitüsünde görev yapan araştırmacılara teşekkür eden Tekin; "Marmara kıyılarını Akdeniz foklarının yaşayabileceği olası alanlar için tarayan, bölgedeki balıkçılarla mülakat yapan araştırmacılar, Akdeniz fokunun izine Karabiga’da rastladı. 3 metre boyunda erişkin dişi olduğu tahmin edilen bir bireyle, 1 buçuk metre uzunluğunda ve henüz bir yaşına basmadığı sanılan bir yavru, araştırmacılar tarafından görüntülendi. Araştırmacılara göre, yavru fokların erişkinliğe ulaşmadan önce doğdukları bölgeyi terk etmediği bilgisi ışığında, “yavrunun Karabiga’da dünyaya gelmiş olması ihtimali büyük”. Bölgedeki mağaraları da inceleyen araştırmacılar, fokların mağaralarda yaşamlarını sürdürdüklerine dair kanıtlara ulaştı. Koruma tedbirlerinin öncelikli olarak oluşturulacak izleme programıyla başlatılması gerektiğine vurgu yapılırken, Karabiga sularının Akdeniz foku için çok önemli bir bölge olduğu ifade edildi. Makalede şu ifadelere yer verildi: Bölge ekolojik ve hassas bir yaşam alanı olarak ele alınmalı ve Akdeniz fokları için zararlı olabilecek kalkınma planları gözden geçirilmelidir. Bölgede yapımı planlanan kömüre dayalı termik santral, fokların Marmara Denizindeki son sığınağını yok ederek, türün yok olmasına yol açabilecek ciddi bir risk oluşturmaktadır" diye konuştu.
 
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nı uyarıyoruz!"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nı da uyaran Tekin şu şekilde konuştu: "Balıkesir Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plam’nda da Akdeniz foklarının Karabiga Karaburun Mevkii Meşeli Mağarasında yaşadığı belirtilmişti. Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğünün önceki raporlarındaysa koruma altındaki Akdeniz foku (Monachus monachus) ve iki deniz kaplumbağası (Caretta caretta, Chelonia mydas) türlerinin bölgedeki varlığına vurgu yapılmıştı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün, santral projesinin deniz yaşamına vuracağı darbeye değinilmişti. 28 Ağustos 2014 tarihinde ÇED Raporu hakkındaki değerlendirmesini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ileten kurum, santrali soğutmada kullanılacak ve ısınmış halde denize geri bırakılacak suyun, deniz yaşamına etki edeceğini belirtti. Bu uyarıya rağmen santral hakkında hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Müdürlüğü tarafından onaylanarak nihai hale gelen ÇED Raporu`nda uyarılar görmezden gelindi. Bakanlığın onayladığı ÇED Raporunda, “Proje sahası ve çevresinde Bem Sözleşmesi gereği koruma altına alınmış alan bulunmamaktadır” dendi. Santral projesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı kurumların uyarılarına karşın İnceleme Değerlendirme Kurulundan onay aldı ve yine Bakanlık tarafından 12 Ekim tarihinde Nihai ÇED Raporu haline getirildi. Askıya çıkan rapora yurttaşların itiraz ve görüşlerinin alınmasının ardından Bakanlık tarafından ÇED Olumlu kararı verilmesi bekleniyor. Sulandırılmış ve siparişin hazırlanan ÇED raporlarının halkın gözünde hiçbir değeri kalmamıştır. Tabii ki gerçek bilim insanlarının araştırmaları ile eninde sonunda yalandan ÇED raporları teşhir olunacaktır."
Paylaş